İdarenin 2020 yılında mal alımları için 4734 sayılı Kanun’un 21/f ve 22/d maddeleri kapsamında yaptığı harcamaların yıllık toplamı, bu amaçlar için bütçeye konulan ödeneklerin

%10’unu aşmıştır.


4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Temel ilkeler” başlıklı 5’inci maddesine göre; İdareler, kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur. Eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal veya hizmet alımları ile yapım işleri kısımlara bölünemez. Yapılacak ihalelerde açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulü temel usullerdir.

Aynı Kanun’un “Pazarlık usulü” başlıklı 21’inci maddesi birinci fıkrasının (f) bendinde; 2020 yılı için 323.398,00 Türk Lirasına kadar olan mamul mal, malzeme veya hizmet alımlarının pazarlık usulü ile ihale yapılabileceği ifade edilmiştir.

Benzer şekilde Kanun’un “Doğrudan temin” başlıklı 22’nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre; Büyükşehir belediyesi sınırları dâhilinde bulunan idareler 2020 yılı için 97.008,00 Türk Lirasını, diğer idareler 32.316,00 Türk Lirasını aşmayan ihtiyaçları ile temsil ağırlama faaliyetleri kapsamında yapılacak konaklama, seyahat ve iaşeye ilişkin alımları için ilân yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın doğrudan temini usulüne başvurulabilir.

4734 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına yönelik çıkarılan ve 22.08.2009 tarihli ve 27327 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu İhale Genel Tebliği’nin 21’inci maddesi,


Kanun’un 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin uygulanmasına ilişkin açıklamaları içermektedir. Anılan maddede; açık ihale ve belli istekliler arasında ihale usullerinin temel ihale usulü olduğu ve bu temel usullerden biriyle alım yapılamadığı durumlarda diğer usul ve yöntemlerin kullanılabileceği belirtilerek, Kanun’un 21/f ve 22/d maddelerine göre yapılacak alımlarda %10’luk sınırın aşılmasına yönelik olarak Kamu İhale Kurulunun uygun görüşünün alınması için idarelerce yapılacak başvuruların şartları ve değerlendirme kriterleri hakkında hükümlere yer verilmiştir.

Kanun’un 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi hükmü dikkate alındığında; idarelerin aynı Kanun’un 21’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve 22’nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre yapacakları alımlara ilişkin olarak mal veya hizmet alımı ile yapım işi için ayrı ayrı olmak üzere, bu işler için konulmuş ödeneklerin %10’unun aşılmaması kuralının mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Anılan yasal hükümler uyarınca %10 sınırının idarece takip edilmesi ve bu sınırın aşılacağının anlaşılması halinde, Kamu İhale Genel Tebliği’nin 21’inci maddesinde yapılan açıklamalara uygun olarak Kamu İhale Kurumuna başvurulması ve Kurulun uygun görüşünün alınması gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen %10’luk sınırın aşılmasında, Kurulun uygun görüşü alınmadan doğrudan temin yönteminin kullanılmaya devam edilmesi halinde ilgili kamu görevlileri, görevlerini kanuni düzenlemelere uygun yerine getirmemiş olacaklardır. Diğer yandan, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Görevlilerin ceza sorumluluğu” başlıklı 60’ıncı maddesinde; doğrudan temin yönteminin kullanılmasına ilişkin olarak ihale yetkililerinin sorumlulukları ve görevlerini kanuni gereklere uygun olarak yerine getirmemeleri durumunda karşılaşacakları yaptırımlarla ilgili hükümler bulunmaktadır.

İdarenin hesap ve işlemleri incelendiğinde; İdarece 4734 sayılı Kanun’un 21/f ve 22/d kapsamında 6.464.689,64 TL’lik mal alımı yapıldığı; mal alımları için bütçeye konan ödeneğin 44.203.000,00 TL ve %10’luk sınırın da 4.420.300,00 TL olduğu; yılsonu itibariyle yasal sınırın aşıldığı ve aşan kısım için Kamu İhale Kurulunun uygun görüşü alınmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla, İdarenin 2019 yılında pazarlık ve doğrudan temin usulleri ile yaptığı mal alımlarında, İdare bütçesine bu amaçla konulan ödeneğin %10 olan tutarı, 2.044.389,64 TL aşılmıştır.

Denetim tespitine binaen İdare tarafından; analitik bütçe sınıflandırmasında 03 ve 06 ekonomik kodlarının mal ve hizmet alımları ile yapım işleri için öngörülen ödenek miktarını gösterdiği, bulguda eleştiri konusu yapılan %10’luk sınırın hesabında bu ekonomik kodların


tamamının dikkate alınması gerektiği, 2020-2022 dönemi bütçe çağrısının ekinde yer alan analitik bütçe sınıflandırmasına ilişkin rehberde yer alan açıklamalar incelendiğinde, bütçenin ekonomik detay tertiplerinin bazılarının Kamu İhale Kanunu’na göre hem yapım işi hem de mal alımı veya hem hizmet alımı hem mal alımı özelliği taşıdığı, yine bulguda belirtilen %10’luk sınır tespitinde yolluk giderleri, görev giderleri, temsil ve tanıtma giderlerinin dikkate alınmadığı, yapılan harcamanın mahiyetine bakılmadan yalnızca ekonomik kodlar üzerinden yapılan tespitin hatalı olduğu ifade edilmiştir.

4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62’nci Maddesinin (ı) Bendi Kapsamında Yapılacak Başvurulara İlişkin Tebliğ’de, kamu idarelerinin gerek 21/f gerekse 22/d kapsamında yapacakları (temsil ağırlama faaliyetleri kapsamında yapacakları konaklama, seyahat ve iaşeye ilişkin alımları hariç) harcamaların bu amaçla konulan ödeneklerin %10’unu geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bulguda eleştirilen %10’luk harcama sınırı hesaplanırken bu ayrıntı zaten dikkate alınmıştır.

Ayrıca İdare tarafından belirtilen yolluk giderleri, görev giderleri gibi ödenek kalemlerinin bu sınırın hesaplanmasında dikkate alınmamış olması söz konusu harcamaların mal, hizmet veya yapım işleriyle ilgili yapılacak harcamalar olmamasından kaynaklanmaktadır. Zira, bulguda eleştiri konusu yapılan husus, idarelerin 21/f ve 22/d bendi kapsamında gerçekleştirecekleri mal, hizmet veya yapım işleri harcamalarının sınırı ile ilgilidir. Bu durumda İdare tarafından öne sürülen ödeneklerin, %10’luk harcama sınırına dâhil edilmemesinde herhangi bir problem bulunmamaktadır.

Netice olarak; 4734 sayılı Kanun’un 21 ve 22’nci maddelerindeki parasal limitler içinde yapılan harcamaların yıllık toplamının, İdarenin bütçesine bu amaçla konulan ödeneklerin

%10’unun Kamu İhale Kurulunun uygun görüşü olmadan aşılmaması gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?