Şirketin, 2021 ve 2022 yılı içerisinde ödenmesi gereken muhtelif vergi borçlarının zamanında ödenmemesi nedeniyle gecikme zammına katlanıldığı görülmüştür.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Gecikme Zammı, Nispet ve Hesabı” başlıklı 51’inci maddesinde; amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı % 4 oranında gecikme zammı tatbik edileceği ifade edilmektedir. (30.12.2019 tarihinden itibaren %1,60

olarak uygulanan gecikme zammı oranı, 21.07.2022 tarih ve 31899 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 5801 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla %2,5 olarak değiştirilmiştir.)

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesi birinci fıkrasının 1’nci bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, aynı fıkranın 6’ncı bendinde ise işletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçların, safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmış olup Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde ise; bu Kanun’a göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, zamanında ödenmeyen vergiler için hesaplanan gecikme zamları kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacaktır.

Yapılan incelemede, 2021 ve 2022 mali yılına ilişkin olarak Şirket tarafından ödenmesi gereken KDV, Stopaj, Geçici Vergi ve Damga Vergisi borçlarının zamanında ödenmemesi nedeniyle toplamda 5.146.109,41 TL gecikme zammı külfetine katlanıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu tutar kurum kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen bir gider olduğundan 2022 yılı kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınmayacaktır.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, Şirket tarafından özetle; 2020 yılında başlayan pandemi ve takip eden 2021-2022 yıllarındaki ekonomik darboğazın ve enflasyonda yaşanan planlanamayan artışın Şirket nakit akışına olumsuz olarak yansıdığı, nakit akışındaki aksamaları gidermek için kredi kullanma imkânının da olmaması nedeni ile vergi ve sosyal güvenlik kurumu ödemelerinde gecikmeler oluştuğu, vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu ödemelerinin önceliklendirilmesine dikkat edileceği ifade edilmiştir.

Sonuç olarak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18’inci maddesinin ikinci fıkrasında; her tacirin, ticaretine ait bütün işlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu hükme göre tacir, ticari hayatın gereklerini ve teamüllerini bilerek

gelecekte oluşabilecek şartlara ilişkin gerekli tedbirleri almalıdır. Buna göre, vergi mevzuatına göre ortaya çıkacak yasal yükümlülüklerin zamanında yerine getirilerek Şirket bütçesinden fazla ödemeye sebebiyet verilmemesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?