Şirket’in, İBB’den aldığı ihalelerden kaynaklanan alacaklarını vadesinde tahsil edemediği ve bu alacaklarını faktoring şirketlerine temlik ederek finansman maliyetine katlandığı görülmüştür.

Alacağın devri, yazılı bir devir sözleşmesi ile mevcut bir alacağın alacaklısının değiştirilmesi işlemidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183’üncü maddesine göre alacaklı; kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilmektedir.

Yapılan incelemede, Şirket’in İBB’ye yapılan işler kapsamında oluşan hakediş alacaklarını zamanında tahsil edemediği, alacağın tahsiline yönelik yasal yollara müracaatta bulunmadığı ve söz konusu alacaklarını faktoring şirketlerine devrettiği tespit edilmiştir.

Şirket tarafından temlik işlemi yapılarak sağlanan finansman ve katlanılan maliyetlere ilişkin bilgiler aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Tablo 10: Şirket Tarafından İmzalanan Faktoring Sözleşmelerine İlişkin Bilgiler

Sözleşme Tutarı (TL)

Sözleşme Tarihi

2023 Yılı

İçerisinde Katlanılan Finansman Gideri (TL)

2024 Yılı İçerisinde Katlanılması Beklenen Finansman Gideri (TL)

400.000.000

07.12.2022

62.953.333,34

-

50.000.000

26.05.2023

6.696.375,77

-

50.000.000

08.06.2023

5.669.999,79

-

100.000.000

13.10.2023

-

14.122.500,00

80.000.000

23.10.2023

-

8.032.500,00

100.000.000

07.11.2023

7.355.833,33

1.061.666,67

Toplam

82.675.542,23

23.216.666,67

Yukarıda yer verilen tabloya göre Şirketin, 2022 ve 2023 yıllarında düzenlenen sözleşmeler kapsamında 2023 yılı içerisinde toplam 82.675.542,23.-TL finansman giderine katlandığı, 2023 yılında gerçekleşmesi beklenen finansman giderinin ise 23.216.666,67.-TL olduğu görülmektedir. İlave sözleşmelerin yapılması halinde takip eden yılda katlanılan ek mali külfetin daha da artacağı anlaşılmaktadır.

Şirketin zamanında tahsil edemediği alacağı için yasal yollara başvurması ve söz konusu alacağa faiz işleterek faiz geliri elde etmesi gerekirken, mevcut uygulama ile alacağını tahsil etmek için finansman giderine katlanıyor olması Şirket menfaatlerine uygun düşmemektedir. Diğer yandan mevcut durum; İBB ve kendi iştiraki durumunda bulunan Şirket arasındaki borçluluk ilişkisinin üçüncü kişilere kaynak aktarılarak çözülmesi sonucunu doğurmaktadır.

Sonuç olarak, Türk Ticaret Kanunu’nun “kurumsal yönetim anlayışı ile basiretli bir tüccar gibi hareket edilmesi” düzenlemesi gereğince; fazladan ek külfet getirerek karlılığı azalttığından söz konusu uygulamadan vazgeçilmesinin Şirket menfaatlerinin korunması açısından yerinde olacağı bilinmelidir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?