İşletmede çeşitli yasal düzenlemelere dayanılarak çalıştırılan işçiler için mevzuat gereği ayrılması zorunlu olan kıdem tazminatı karşılıklarının gerektiği gibi ayrılarak muhasebeleştirilmediği ve bu nedenle de Bilançonun İşletmenin bu yükümlülüğüne ilişkin doğru bilgi sunmadığı görülmüştür.

İşçi statüsünde çalışan personele ödenecek kıdem tazminatına ilişkin düzenleme, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinde yer almaktadır. Anılan madde hükmü uyarınca; kamu idaresi, bünyesinde bir yıldan uzun süreli çalışan işçiler ile iş ilişkisinin maddede sayılan hallerden herhangi biri nedeniyle sona ermesi durumunda kıdem tazminatını ödemekle yükümlüdür. Mezkûr Kanun’un diğer maddelerinin mülga olması sonrasında yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112’nci maddesinde ise kıdem tazminatına ilişkin düzenlemeler, alt işverene bağlı olarak kamu kurumlarında sürekli çalışan personeli de kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Dolayısıyla İşletme, anılan mevzuat hükümlerinde öngörülen şartların oluşması halinde kıdem tazminatı ödemekle yükümlü kılınmıştır.

Kamu İdaresinin bu tazminata ilişkin muhtemel yükümlülüklerini, Döner Sermayeli İşletmeler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 29’uncu maddesinde temel ilke ve kavramlardan biri olarak belirlenen ihtiyatlılık gereği muhasebeleştirilerek raporlanması gerekmektedir. Nitekim Yönetmelik’in 311, 312, 354 ve 355’inci maddelerinde de İşletmece hesaplanan kıdem tazminatı karşılılıklarının, muhtemel ödeme süresi dikkate alınarak 372 veya 472 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesaplarında izlenmesi gerektiği açıkça ifade edilmiştir. Bu madde hükümleri uyarınca faaliyet yılı için hesaplanan kıdem tazminatı karşılıklarının 472 Kıdem Tazminatı Karşılıkları ve 630 Giderler Hesabı kullanılarak muhasebeleştirilmesi, izleyen yılda ödenmesi öngörülen kıdem tazminatı tutarlarının ise 372 nolu hesaba aktarılması gerekmektedir.

Öte yandan Yönetmelik’in 379’uncu maddesi gereğince açılış bilançosuna dâhil edilmemiş olan yükümlülüklerin envanteri yapıldıkça belirlenen değerinin ilgili hesaba ve 580 Geçmiş Yıl Zararları Hesabına ilave edileceği hüküm altına alındığından önceki yıllarda ayrılması gereken ancak ayrılmamış olan kıdem tazminatı karşılıklarının hesaplanarak 472 ve 580 nolu hesaplar aracılığıyla muhasebe kayıtlarına alınması icap etmektedir.

Ancak yapılan incelemelerde; yıllar itibarıyla sürekli işçilere ve personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı suretiyle İşletme bünyesinde çalışan işçilere ilişkin hesaplama ve kıdem tazminatı ayrılması işleminin bazı birimler tarafından hiç yerine


getirilmediği bazı birimler tarafından ise eksik olarak gerçekleştirildiği, bu nedenle kıdem tazminatının tam ve doğru şekilde muhasebeleştirilmediği ve mali tablolara yansıtılmadığı görülmüştür.

2020 yılsonu itibarıyla gerekli kayıt ve işlemlerin yapılmaması Bilanço’da 472 ve 580 nolu hesapların ve Faaliyet Sonuçları Tablosu’nda ise 630 nolu hesabın eksik bilgi sunmasına neden olmuştur.

Mali tabloların İşletmenin bahse konu olan muhtemel yükümlülüklerine ilişkin doğru bilgi sunmasını teminen kıdem tazminatı karşılıklarının hem geçmiş dönemleri hem de cari yılı kapsayacak şekilde muhasebeleştirilerek raporlanması gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?