Mülga İstanbul İl Özel İdaresi tarafından, restore edilerek işletilmesi karşılığında ihale ile kiraya verilen Fehime ve Hatice Sultan Yalılarının kiracısının işletme sözleşmesine aykırı


davrandığı, ancak kiracı hakkında sözleşmesinde belirtilen yaptırımların uygulanmadığı görülmüştür.

Mülkiyeti mülga İstanbul İl Özel İdaresine ait iken Özel İdarenin kapanması sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesine devredilen, tescilli eski eser ve sahil saray niteliğinde bulunan, imar planında otel alanında kalan Fehime ve Hatice Sultan Yalılarının restore edilerek işletilmesi işi, İl Genel Meclisinin kararı üzerine İl Encümeninin kararı ile ihale edilmiş ve ihale üzerine kalan kiracı ile 25 yıllık işletme sözleşmesi 07.01.2009 tarihinde imzalanmıştır.

Söz konusu taşınmazların otopark ihtiyacının parselinde karşılanması amacıyla proje değişikliğine gidilmiş, ihale kapsamında olmayan sonradan ortaya çıkan söz konusu durum nedeniyle kiracı firmanın yapacağı ek yatırımlar da göz önüne alınarak İl Genel Meclisi kararı ile işletme süresinin 6 yıl daha uzatılmasına karar verilerek İl Özel İdaresi ile işletmeci arasında 2011 yılında ek protokol imzalanarak işletme süresi 31 yıla çıkarılmıştır.

6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yayımlanmasından sonraki ilk mahalli idareler genel seçimi olan 30 Mart 2014 tarihi itibariyle bazı il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatlarına, valiliklere, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine devredilmesine karar verilmiştir.

Bu kapsamda Fehime ve Hatice Sultan yalılarının mülkiyeti de İstanbul Büyükşehir Belediyesine devredilerek taşınmazların tapuda tescili sağlanmış, mülga İl Özel İdaresinin işletmeci ile imzaladığı sözleşmenin tarafı artık İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmuştur.

Kira sözleşmesinin “Yapılacak iş ve konusu” başlıklı 1’inci maddesinde; her türlü masrafı ve finansmanı işletmeci tarafından karşılanmak üzere ilk 1 yıl içerisinde rölöve, restitüsyon, restorasyon, elektrik, tesisat, statik ve tatbikat projeleri hazırlanarak ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından gerekli ruhsatların alınacağı, müteakip 2 yılı geçmeyecek şekilde restorasyon ve inşaat işlerinin bitirilerek işletmeye açılacağı;

“İşe başlama ve işi bitirme tarihi” başlıklı 2’nci maddesinde; sözleşme imzalanması ve noter tasdik tarihinden itibaren 5 gün içerisinde yer teslimi yapılacağı, işletmecinin ilk 3 yıl içerisinde gerekli onay ve ruhsatları alarak bütün bedelleri kendine ait olmak üzere binanın


restorasyonlarını tamamlayacağı, 3 yıllık restorasyon süresi içerisinde İstanbul için kış mevsiminde çalışılmayan günler ile resmi tatiller dikkate alınarak ayrıca süre uzatımı verilmeyeceği, ilk 3 yıl içerisinde projelerin onaylatılıp inşaatının bitirilmemesi halinde sözleşmenin feshedilerek idareye yatırılan kesin teminat ve depozitolar ile aylık kiraların irat kaydedileceği;

“Taahhüdün yerine getirilmemesi” başlıklı 9’uncu maddesinde ise; sözleşme yapıldıktan sonra işletmecinin taahhüdünden vazgeçmesi veya taahhüdünü sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya inşaatı her ne safhada olursa olsun yarım bırakması üzerine idarenin noter kanalıyla ihtarname göndereceği, en az 10 takvim günü süreli ihtara rağmen aynı durumun devamı halinde idare tarafından mahkeme marifeti ile tespit yaptırılarak protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın işletmecinin kesin teminatı, depozitosu ve idareye yatırdığı işletme bedellerinin gelir kaydedilerek sözleşmenin fesh edileceği belirtilmiştir.

Mezkur sözleşme hükümlerinden anlaşılacağı üzere; bir yılı projelerin ilgili kurum ve kurullardan onaylatılması, iki yılı ise projesine uygun olarak restorasyon işlerinin tamamlanması olmak üzere toplam üç yıl içerisinde yüklenici tarafından restorasyon ve inşaat işlerinin bitirilmesi gerekmektedir.

Uygulamada ise, öngörülen restorasyon süresi sonunda işletmeci taahhüdünü yerine getirememiş, 31.12.2021 tarihi itibariyle dahi imalatlar tamamlanmamıştır. Belediye teknik ekibinin yerinde yaptığı incelemelerde de, söz konusu durum tespit edilerek alanda herhangi bir inşai çalışmanın yapılmadığı, şantiye şefi ve proje müellifinin alanda bulunmadığı, yapının bu haliyle korunaksız kalarak tahribata açık hale geldiği tespit edilmiştir.

İstanbul 3 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulunun 31.01.2007 tarih ve 2256 numaralı kararında da belirtildiği üzere, Hatice ve Fehime Sultan Yalıları (Sahil Sarayları) son Osmanlı döneminden günümüze kalabilmiş Ortaköy Kuruçeşme sahil üzerinde varlığı bilinen saraylardan son iki tanesi olup herhangi birer Boğaziçi yalısı olmayıp saray olarak kabul edilmelidir.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, bulgu konusu taşınmazların kira sözleşmesinin fesih edildiği ve tahliye sürecine başlandığı ifade edilmiştir.

Netice olarak; kültür mirası açısından büyük önem arz eden söz konusu taşınmazların özgün yapılarının korunmaya devam edilebilmesi, bu yapıların İstanbul ve Türk kültür mirasına


kazandırılması için; işletmecinin taahhüdünü yerine getirerek taşınmazları işletmeye açmasının sağlanması, bu mümkün değilse işletmeci hakkında sözleşmede belirtilen yaptırımların uygulanması gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?