Karar Künyesi
İdare tarafından 2021 yılı içinde üretilen mal ve hizmetlerin satışlarından KDV dâhil olarak tahsil edilen tutarların vergiyi oluşturan kısmının ayrıştırılmadığı, böylelikle genel bütçe geliri olan söz konusu vergilerin ilgili hesapta izlenmeyerek idarenin faaliyet geliri olarak muhasebeleştirildiği görülmüştür.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Verginin konusunu teşkil eden işlemler” başlıklı 1’inci maddesinde; Türkiye'de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ile diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanun’un “Vergiyi Doğuran Olay” başlıklı 10’uncu maddesinde ise, vergiyi doğuran olayın; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması anında meydana geleceği belirtilmiştir.
Diğer yandan, Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 293’üncü maddesinde, 391-Hesaplanan Katma Değer Vergisi Hesabı’nın teslim edilen mal veya ifa edilen hizmetler üzerinden hesaplanan katma değer vergisi tutarları ile bu tutarlardan mahsup edilen ve ödenen tutarların izlenmesi için kullanılacağı,
294’üncü maddesinde ise;
-İdarenin sattığı mal ve hizmet karşılığı olarak katma değer vergisi tutarı da dâhil olmak üzere yapılan tahsilat tutarlarının 100-Kasa Hesabı’na veya 102-Banka Hesabı’na borç, tahsil edilen katma değer vergisinin 391-Hesaplanan Katma Değer Vergisi Hesabı’na, Katma Değer Vergisi hariç tutarın ise 600-Gelirler Hesabı’na alacak, diğer taraftan katma değer vergisi tutarı da dâhil olmak üzere yapılan tahsilat toplamının 800-Bütçe Gelirleri Hesabı’na alacak, 805- Gelir Yansıtma Hesabı’na borç kaydedileceği,
-Ay sonlarında, hesaplanan katma değer vergisi hesabının alacak bakiyesi, devreden katma değer vergisi hesabı ile indirilecek katma değer vergisi hesabının borç bakiyeleri toplamından fazla ise, söz konusu farkın 360-Ödenecek Vergi ve Fonlar Hesabı’na alacak kaydedileceği belirtilmiştir.
Yapılan incelemede; İdarenin 2021 yılı ücret tarifesinde yer alan tutarların KDV dâhil olarak tespit edildiği, 2021 yılı içerisinde sunduğu hizmetler ile satmış olduğu şartname, evlilik cüzdanı gibi çeşitli mallardan KDV dâhil olarak tahsil ettiği toplam tutarın 103.161.680,47 TL olduğu, söz konusu tutarın KDV’yi oluşturan kısmının ve bu nedenle 391-Hesaplanan KDV Hesabında izlenilmesi gereken tutarın 15.736.527,53 TL olduğu ancak sadece 1.914.518,17 TL’lik tutarın bahse konu hesaba kaydedildiği, böylelikle 13.822.009,36 TL’lik KDV tutarının 600-Gelirler Hesabına dâhil edilerek 360-Ödenecek Vergi ve Fonlar Hesabına aktarılamadığı anlaşılmıştır.
Aşağıdaki tabloda İdarenin sattığı mal ve hizmet karşılığı olarak KDV dâhil olarak tahsil ettiği tutarların türlerine göre dağılımı gösterilmiştir.
Tablo 8: Hizmet Gelirlerinin Türlerine Göre Dağılımı
Hesap Kodu | Hizmet Türü | Tahsilat (TL) |
03.01.01 | Mal Satış Geliri | 638.720,37 |
03.01.02.51 | Çevre ve Esenlik Hizmetlerine İlişkin Gelirler | 5.391,78 |
03.01.02.99 | Diğer hizmet gelirleri | 3.020.997,94 |
05.09.01.99 | Yukarda Tanımlanmayan Diğer Çeşitli Gelirler | 99.496.570,38 |
KDV Dâhil Olarak Tahsil Edilen Gelir Toplamı | 103.161.680,47 |
Yukarıda denetim tespitini üzerine, İdare tarafından; bulguda yer alan husus hakkında gerekli çalışmaların yapılarak, 2023 yılı içinde üretilen mal ve hizmetlerin satışları dolayısıyla KDV dâhil olarak tahsil edilen tutarlardan vergiyi oluşturan kısmın ayrıştırılarak ilgili hesapta izleneceği ifade edilmiştir.
İdarece 2023 yılından itibaren bulguda belirtilen hususlara uygun olarak işlemlerin gerçekleştirileceği belirtilmiş, ancak 2022 yılı hesaplarına ilişkin herhangi bir düzeltici işlem tesis edilmemiştir.
Bu nedenle İdarenin 2021 yılı bilançosunda 360-Ödenecek Vergi ve Fonlar Hesabı 13.822.009,36 TL eksik tutarla, faaliyet sonuçları tablosunda 600-Gelirler Hesabı ise 13.822.009,36 TL fazla tutarla yer almıştır.
Sonuç olarak İdarece gerekli çalışmaların yapılarak, öncelikle 2021 yılına ait hatalı kayıtlara ilişkin düzeltme işlemi gerçekleştirilmeli ve bundan sonraki süreçte KDV dâhil olarak tahsil edilen bedellerin tamamı faaliyet geliri olarak muhasebeleştirilmemelidir.