Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik’in ‘Amaç’ başlıklı 1’inci maddesinde,

“Bu Yönetmeliğin amacı; genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bu idarelere bağlı ve Kanun kapsamında olan kurum ve kuruluşların mülkiyetinde, yönetiminde veya kullanımında bulunan taşınmazların kaydına ve icmal cetvellerinin düzenlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.”

‘Kayıt ve Kontrol İşlemleri’ başlıklı 5’inci maddesinde;


“(1) Taşınmaz kayıt ve kontrol işlemleri, kamu idarelerine ait taşınmazların mevcutlarla birlikte içinde bulunulan yılda çeşitli yollarla edinilenlerin ve elden


çıkarılanların miktar ve değer olarak takip edilmesi amacıyla kayıt altına alınmasıdır. Kayıtların belgeye dayanması esastır….”

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin “250 Arazi ve arsalar hesabının işleyişine ilişkin 189’uncu maddesinde;

“Satılan arsa ve arazilerin, bir taraftan kayıtlı değeri bu hesaba, satış bedeli ile kayıtlı değeri arasındaki olumlu fark 600-Gelirler Hesabına alacak, satış bedeli 100-Kasa Hesabı veya 102-Banka Hesabı ya da ilgili diğer hesaplara, satış bedeli ile kayıtlı değeri arasındaki olumsuz fark 630-Giderler Hesabına borç; diğer taraftan satış bedeli 800-Bütçe Gelirleri Hesabına alacak, 805-Gelir Yansıtma Hesabına borç kaydedilir.”

“252 Binalar hesabının işleyişine ilişkin 193’üncü maddesinde ise;


Satılan binaların, bir taraftan kayıtlı değeri bu hesaba, satış bedeli ile net değeri arasındaki olumlu fark 600-Gelirler Hesabına, satış bedeli 100-Kasa Hesabı veya 102-Banka Hesabı ya da ilgili diğer hesaplara, ayrılmış olan amortisman tutarları 257-Birikmiş Amortismanlar Hesabına, satış bedeli ile net değeri arasındaki olumsuz fark ve mevzuatı gereğince diğer kamu idareleri adına ayrılan paylar 630-Giderler Hesabına borç; diğer taraftan satış bedelinden bütçeye gelir kaydedilmesi gereken tutar 800-Bütçe Gelirleri Hesabına alacak, 805-Gelir Yansıtma Hesabına borç kaydedilir.” hükümleri yer almaktadır.

Kamu idareleri, Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik’te belirtilen usul ve esaslar dahilinde taşınmaz kayıt işlemlerini tamamlamak zorundadırlar. Diğer yandan, taşınmaz envanter çalışmalarının da mali tablolara mevzuata uygun olarak aktarılması gerekmektedir.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin yukarıya alınan hükümlerinde; satılan taşınmazların muhasebe kayıtlarının nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Bu bağlamda, satışı yapılan ve satış bedeli tahsil edilen taşınmazın tapu işlemlerinin tamamlanmasına bağlı olarak muhasebe çıkış kaydının da yapılması gerekmektedir. Muhasebe çıkış kaydının ise yukarıda belirtilen Yönetmelik hükmüne göre yapılması gerektiği açıktır.

İdarenin taşınmaz kayıt çalışmalarının incelenmesi neticesinde, çeşitli yıllar itibariyle satışı yapılan ve satış bedeli tahsil edilen 126 taşınmazdan 103 adedinin tapu devrinin yapıldığı ancak muhasebe çıkış kaydının yapılmadığı 23 adedinin ise tapu devrinin henüz yapılmadığı tespit edilmiştir. Tapu devri yapılmayan mezkûr taşınmazlar fiilen maliklerinin kullanımında bulunmaktadırlar. Kaldı ki, bu taşınmazlar malikleri tarafından yeni bir satışa


konu edilebilecektir. Bu durumda, yeni satış süreçlerinin oluşması durumunda ihtilaflı durumların da ortaya çıkması mümkündür.

Diğer yandan, maliklerin tapularını almamaları halinde emlak vergisi açısından mükellefin güncellenmemesi, verginin takip ve tahsilinin yapılmaması ve bu anlamda İdarenin kamu gelirinden mahrum bırakılması söz konusu olmaktadır.

Şöyle ki: 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Bildirim verme ve süresi” başlıklı 23’üncü maddesinde, Kanun’un 33’üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden nedenlerin bulunması halinde (geçici ve daimi muafiyetten faydalanılması hali dahil) emlâk vergisi bildiriminin verilmesinin zorunlu olduğu; Kanun’un 33’üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde, değişikliğin vuku bulduğu bütçe yılı içerisinde bildirilmesi gerektiği belirtilmiş olup aynı Kanun’un 33’üncü maddesinde ise, bir bina veya arazinin takvim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesi vergi değerini tadil eden sebepler arasında sayılmıştır.

İdarenin satışını yaptığı ve satış bedelini tahsil ettiği taşınmazların tapu kayıtlarının yeni maliklerce alınmaması nedeniyle 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanun’da belirtilen yükümlülükler de yerine getirilmemiş olmaktadır. Bu nedenle, yasal düzenlemede belirtilen yükümlüklerin takibi açısından da tapu devir işlemlerinin ivedi olarak yapılması, maliklere gerekli tebligatın yapılması buna bağlı olarak muhasebe kayıtlarının güncellenmesi gerekmektedir. Zira maliklere gerekli tebligatların yapılması ve söz konusu tapu devir sürecinin hızlandırılması muhtemel hukuki ihtilafların önlenmesi açısından İdarenin yararına olacaktır.

Tapu devri yapılan ve yapılmayan 126 adet taşınmazın toplam satış bedeli 9.289.643,64 TL’dir. Söz konusu taşınmazların muhasebe kayıtlarından çıkarılmaması nedeniyle, 2018 yılı mali tablolarında yer alan (250-Arazi ve Arsalar Hesabı ve 252-Binalar Hesabı) Maddi Duran Varlık Hesaplarında hatalı bilgiye sebebiyet verilmiştir.

Kamu idaresi cevabında; “Kayıtlarımızda yapılan incelemede önceden satışı yapılmış ve satış bedeli tahsil edilmiş olan taşınmazların tapularının alınması hususunda 126 kişinin tapusunu almadığı tespit edilmiştir.126 kişiye tapularını almaları için tebligat çekilmiştir.103 kişi tapusunu almış olup 23 kişi tapularını almamıştır. Muhasebe kayıtlarının doğru yapılması, ihtilaflı durumların ortaya çıkmaması ve Emlak Vergisi Kanun’un da belirtilen yükümlülükler açısından gerekli işlemlere başlanılmıştır.” denilmiştir.


Sonuç olarak Başkanlığımıza gönderilen kamu idaresi cevabında; önceden satışı yapılmış ve satış bedeli tahsil edilmiş olan taşınmazların tapularının yeni maliklere verilmemiş olması ile ilgili 126 kişinin tespit edildiği, bu kişilere tebligat çekildiği; 103 kişinin tapusunu aldığı 23 kişinin ise almadığı, muhasebe kayıtlarının doğru yapılması, ihtilaflı durumların ortaya çıkmaması ve Emlak Vergisi Kanun’un da belirtilen yükümlülükler açısından gerekli işlemlere başlanıldığı belirtilmiştir.

Bulguda belirtilen muhasebe kayıtlarının yılı içinde yapılmaması nedeniyle 2018 yılı mali tablolarındaki 250-Arazi ve Arsalar Hesabı ile 252-Binalar Hesaplarının hatalı bilgi içermesine neden olunmuştur.

Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?