Belediyece, varlıkların likidite durumuna göre dönen veya duran varlıklar ana hesap gruplarında, yükümlülüklerin ise vade yapılarına göre kısa veya uzun vadeli yabancı kaynaklar ana hesap gruplarında, vade ayrımı yapılarak, muhasebeleştirilmediği tespit edilmiştir.

Genel Yönetim Muhasebe Yönetmelik’inin bilanço ilkelerinden “Varlıklara ilişkin ilkeler” başlıklı 9’uncu maddesinde; bir yıl veya faaliyet dönemi içinde, paraya dönüştürülebilecek ya da kullanılarak tüketilecek varlık ve alacakların bilançoda dönen varlıklar ana hesap grubu içinde, bir yıl içinde paraya dönüştürülmesi öngörülmeyen ve hizmetlerinden bir faaliyet döneminden daha uzun süre yararlanılması düşünülen varlıklar ile vadesi bir yılı aşan alacakların duran varlıklar ana hesap grubu içinde, “Yabancı kaynaklara ilişkin ilkeler” başlıklı 10’uncu maddesinde; İdarenin vadesi bir yıl veya faaliyet dönemiyle sınırlı olan yükümlülükleri, bilançoda kısa vadeli yabancı kaynaklar ana hesap grubu içinde, vadesi bir yılı aşan yükümlülüklerinin ise bilançoda uzun vadeli yabancı kaynaklar ana hesap grubu içinde, muhusebeleştirilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Yapılan incelemede, İdarenin, likidite durumu ve vade yapısı dikkate alınmadan varlık ve yükümlülüklerini kısa vadeli hesaplarda muhasebeleştirdiği, bu kapsamda vadesi bir yıldan uzun varlıkları için 220 Gelirlerden Alacaklar, 222 Gelirlerden Tecilli ve Tehirli Alacaklar ve

226 Verilen Depozito ve Teminatlar hesaplarının, aynı şekilde vadesi bir yıldan uzun yükümlülükleri için de 400 Banka Kredileri, 430 Alınan Depozito ve Teminatlar ve 438 Kamuya Olan Ertelenmiş veya Taksitlendirilmiş Borçlar hesaplarının, kullanılmadığı tespit edilmiştir.

Yukarıda bahsedilen bilanço ilkeleri çerçevesinde, İdarenin varlıklarının likidite durumunu ve yükümlülüklerinin vade yapısını dikkate alarak muhasebe kayıtlarını oluşturması ve bunun sonucunda da mali tablolarının tam ve doğru bilgi sunmasını sağlaması gerekir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?