İdarenin park, yol ve yeşil alan gibi tasarrufu altındaki 56 adet taşınmazın belediye şirketinin sermaye artırımında kullanılmasına dair meclis kararı alındığı görülmüştür.

Belediyeler tarafından taşınmaz satın alınabilmekte ve bunlar üzerinde satma, tahsis, devir gibi çeşitli tasarruflarda bulunulabilmektedir. Söz konusu taşınmazlar belediyelerin mülkiyetinde olduğundan bu konuda söz konusu işlemlerin ihale ile yapılması dışında- herhangi kısıtlayıcı bir hüküm bulunmamaktadır.

Belediyeler tarafından tasarruf yetkisine sahip olunan taşınmazlar sadece mülkiyetinde bulunan yerlerle sınırlı değildir. Kanunlarda sayılan ve sahipsiz arazi niteliğinde olan seyrangâh, harman yeri, koruluk, dinlenme yerleri, meydanlar, yollar gibi birçok alanda belediyelere verilmiş bazı tasarruf hakları vardır. Mesela belediyeler söz konusu yerlerde yasalara uygun olarak kurulacak işletme, büfe gibi yerleri kiraya verebilir, kanunda öngörülen şartlar dâhilinde bu gibi alanlardan işgal harcı alabilirler. Ne var ki söz konusu yerlerin mülkiyeti belediyelere ait olmadığından bu yerlerin satılması, başka bir kişi veya kuruma devri


mümkün değildir. Bir başka deyişle kanunlarla verilen söz konusu tasarruf hakkından devamlı ve geri dönülemez bir şekilde vazgeçilemez; sokaklar, parklar, meydanlar başka kişi veya kuruluşlara satılamaz ve devredilemez.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 127’nci maddesinde ticaret şirketlerine sermaye olarak getirilebilecek değerler düzenlenmiştir. Mezkûr maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde taşınırlar ve her çeşit taşınmazın; (d) bendinde taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma haklarının sermaye olarak konulabileceği belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 342’nci maddesinin birinci fıkrasında ise “Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir.” denilerek, ayni sermaye konulacak mal varlığı unsurlarına ilişkin önemli açıklamalara yer verilmiştir. Buna göre, sermaye olarak konulacak taşınmazın nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen şartlarını taşıması gerekmektedir.

İdarenin mülkiyetinde olmayan, sadece tasarruf yetkisi kanunlarla İdareye bırakılan yerleri satması mümkün olmadığı gibi bu yerlerin ayni sermaye artışı suretiyle devri de mümkün değildir. Aynı şekilde bu yerlerin, kullanma ve faydalanma haklarının da sermaye artışına konu edilerek Belediye şirketine devredilmesi de aynı gerekçelerle mümkün değildir. Kullanma hakkı, eşya (mal) üzerinde hak sahibine o eşyadan kullanma ve faydalanma yetkisi sağlayan, mülkiyet sahibini ise mülkiyet hakkının verdiği yetkilerden bazılarını kullanmaktan alıkoyan ve bunların irtifak hakkı sahibi tarafından kullanılmasına müsaade eden sınırlı bir ayni haktır. İdarenin mülkiyetinde olmayan, sadece tasarruf yetkisi kanunlarla İdareye bırakılan taşınmazların kullanma ve faydalanma haklarının devri de taşınmazların devri gibi mümkün değildir. Zira kanunla verilen bir yetki ancak kanunlarda açık hüküm bulunması durumunda devredilebilir.

06.09.2021 tarihli ve 2021/68 sayılı Meclis Kararı’nda;


Belediyemiz uhdesinde atıl durumda olan bazı taşınmazlarımızın Belediyemiz iştirakçisi … A.Ş. bünyesinde ekonomik ve sosyal faydasından yararlanabilecek şekilde daha etkin kullanılması, istihdama daha fazla katkı sağlanması, dış yatırımcı desteği alınabilmesi ve yeni katma değerler yaratılması görüşü doğrultusunda; … A.Ş’nin sermaye artışında ayni sermaye olarak kullanılmak üzere, ekli 4 ana başlık altında listeler halinde yer alan; taşınmazların yetkili mahkeme tarafından ayrı ayrı belirlenecek 10, 20 ve 30 yıl süreyi kapsayan faydalanma ve kullanma hakkı bedelleri üzerinden ayni sermaye olarak … A.Ş’ne


devrine, bu kapsamda yetkili mahkeme tarafından belirlenecek olan bedeller üzerinden; faydalanma ve kullanma hakkı çerçevesinde değerlendirilecek olan taşınmazların hangilerinin hangi süreyle değerlendirileceği ve bu değerlendirme neticesinde … A.Ş’nin sermayesinin ne kadar artırılacağı konusunda karar vermek üzere, Belediye Başkanına yetki verilmesi uygun görülmüştür” şeklinde karar alınmıştır.

Yapılan incelemede, meclis kararında faydalanma ve kullanma hakları sermaye artırımına konu edilen 94 adet taşınmazdan 56’sının İdarenin mülkiyetinde olmadığı, kanunlarla tasarrufu İdareye bırakılan yerler veya bu yerler üzerindeki yapılar olduğu tespit edilmiştir.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine İdare tarafından; Meclis Kararına konu şirketin sermayesinin tamamının (%100) belediyeye ait olduğu, bu nedenle kararın alınmasındaki temel amacın kamu yararı olduğu, Sayıştay denetimine tabii olan İdare şirkete ayni sermaye olarak verilmesinde de kaynakların etkin, ekonomik ve verimli kullanılması hususlarının dikkate alındığı, söz konusu Meclis Kararında her ne kadar 94 adet taşınmaz için Belediye Başkanına yetki verilmiş olsa da, ayni sermaye olarak Belediyenin mülkiyetinde bulunan 6 adet taşınmazın faydalanma ve kullanma haklarının şirkete devredildiği, belediyenin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin ayni sermaye olarak devrinin söz konusu olmadığı ifade edilmiştir.

Her ne kadar İdare tasarrufu altında olan yerlerin şirkete devredilmediğini belirtse de bahsi geçen meclis kararında bu husus göz ardı edilmiştir. Kanun ile İdarenin tasarrufuna bırakılan sokak, kaldırım, park alanı, yeşil alan ve meydan gibi yerlerin gerek kendilerinin gerekse de kullanım ve faydalanma haklarının İdare Şirketine ayni sermaye olarak devredilmemesi hukuka uyarlık açısından önem arz etmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?