Karar Künyesi
Hastaya göre belirlenmeyen ve hastaya özgü olmayan tıbbi sarf malzemelerinin doğrudan temin usulü ile alındığı görülmüştür.
İdare kaynakları ile gerçekleştirilen mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, alımın niteliği ve nerede kullanılacağına bakılmaksızın 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabidir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Temel İlkeler” başlıklı 5’inci maddesinde;
“İdareler, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur.
…
Bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulü temel usullerdir.” hükmüne yer verilerek, ihale mevzuatı kapsamında yapılacak alımlarda gözetilmesi gereken temel ilkeler ifade edilmiştir.
Bu ilkeler ile uygulamada, rekabetçi bir ortam sağlanarak idare ihtiyaçlarının en uygun fiyatla temin edilmesi ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılması amaçlanmaktadır.
Mezkûr Kanun’un 22’nci maddesinde birinci fıkrasının (f) bendine göre “Özelliğinden ve belli süre içinde kullanılma zorunluluğundan dolayı stoklanması ekonomik olmayan veya acil durumlarda kullanılacak olan ilaç, aşı, serum, anti-serum, kan ve kan ürünleri ile ortez, protez gibi uygulama esnasında hastaya göre belirlenebilen ve hastaya özgü tıbbî sarf
malzemeleri, test ve tetkik sarf malzemeleri alımları” ihale yapılmaksızın doğrudan temin usulü ile temin edilebilmektedir. Doğrudan temin bir ihale usulü değil; Kanun’un 22’nci maddesinde sayılan hallerde başvurulabilecek istisnai bir satın alım yöntemidir.
Söz konusu fıkrada bahsi geçen “ortez, protez gibi uygulama esnasında hastaya göre belirlenebilen ve hastaya özgü tıbbî sarf malzemeleri, test ve tetkik sarf malzemeleri” ifadesinin bir bütün olarak düşünülmesi gerektiği açıktır. Maddede doğrudan temin ile yapılabilecek tıbbi sarf malzemeleri, test ve tetkik sarf malzemeleri alımları her vaka (hasta) için uygulama esnasında hastaya göre belirlenebilmesi ve hastaya özgü olması koşuluna bağlanmıştır. Bir başka ifadeyle “tıbbî sarf malzemeleri, test ve tetkik sarf malzemeleri” ifadesini cümlenin başında yer alan bağlamdan koparılmamalıdır.
Kamu İhale Genel Tebliği’nin “İlaç, tıbbi sarf malzemeleri ile test ve tetkik sarf malzemesi alımları” başlıklı 22.7’nci maddesinde de aynen;
“Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; özellikle hayati önemi haiz olan ve acil müdahale gerektiren kalp ve ortopedi ameliyatlarında kullanılan ilaç ve malzemelerin özellikleri, boyutları ve nitelikleri kullanılacak hastaya göre değiştiğinden ya da belli bir kullanım süresi bulunmasından dolayı bu süre içinde kullanılmaları zorunlu olduğundan; hem idarenin yararı, hem de hastaların mağdur edilmemesi açısından bu gibi ilaç ve malzemelerin ihale yoluyla önceden temin edilip stoklanması yerine, ihtiyaç duyulduğunda doğrudan temin edilmesinin öngörüldüğü belirtilmektedir.” ifadelerine yer verilerek, hastaya özgü olup özelliğinden dolayı stoklama imkânı bulunmayan mal ve malzemelerin doğrudan temin ile alınabileceğine işaret edilmiştir.
Yapılan incelemede, İdare tarafından, hastaya göre belirlenmeyen ve hastaya özgü olmayan, çocuk ağız ve diş sağlığı merkezine 332.030,50 TL tutarındaki “tıbbi malzeme” ile Sağlık İşleri Müdürlüğünün ihtiyacı olan 307.442,06 TL tutarındaki “tıbbi sarf malzemesi” alımlarının 4734 sayılı Kanun’un 22’nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında doğrudan temin yöntemi ile gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
Yukarıda bahsi geçen mevzuat hükümleri gereğince, sağlık merkezlerinde devamlı olarak kullanılacak olan ve genellik arz eden 71 ve 47 kalem (kutu, adet, paket ve şişe birimleri bazında) malzemenin doğrudan temin ile alınması ihale mevzuatı temel ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Söz konusu alımların yapılmasında -hastaya özgü alımlar olmadığı için- temel ihale usullerinin tercih edilmesi rekabet, ihtiyaçların uygun şartlarla karşılanması ve
kaynakların verimli kullanılması ilkeleri açısından daha doğru olacaktır.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine İdare tarafından; alınan tıbbi sarf malzemelerinin çoğunluğunun belli süre içinde kullanılması zorunluluğundan dolayı stoklanması ekonomik olmayan malzemeleri kapsadığı, bu nedenle doğrudan temin usulünün kullanıldığı, bazı tıbbi sarf malzemelerin bu özelliği taşımadığının İdarece tespit edildiği, bundan sonraki tıbbi sarf malzeme alımlarında denetim tespitlerine dikkat edilerek gerekli özenin gösterileceği ifade edilmiştir.
Her ne kadar İdare tarafından alınan malzemelerin çoğunluğunun belli süre içinde kullanılması zorunluluğundan dolayı stoklanması ekonomik olmayan malzemeleri kapsadığı ifade edilse de bu kriter tek başına yeterli değildir. Zira alımların söz konusu kriteri sağlamasının yanında aynı zamanda ilaç, aşı, serum, anti-serum, kan ve kan ürünleri olması gerekmektedir. Ancak, alımlar incelendiğinde ilaç, aşı, serum, anti-serum, kan ve kan ürünlerine rastlanılmamıştır.
Buna göre, tercih edilecek alım usullerinin belirlenmesinde 4734 sayılı Kanun’un temel ilkelerinin gözetilmesi, doğrudan temin yönteminin ancak Kanun’da belirtilen istisnai haller tam olarak vuku bulduğunda uygulanması gerekmektedir.