Karar Künyesi
Kurumun 2019 yılı hesaplarında ilan ve reklam vergisi ile çevre ve temizlik vergilerine ilişkin incelemede, mezkur vergilerden vadesinde ödenmeyen bazı alacakların bulunduğu ve bu alacaklardan 2014 ve öncesinden kalanlardan bir kısmının tahsil zamanaşımına uğrayarak eksik borç haline geldiği görülmüştür.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Tahsil Zamanaşımı” başlıklı 102’nci maddesinde amme alacaklarının, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden 5’inci yıl sonuna kadar tahsil edilmediği durumda zaman aşımına uğrayacağı ifade edilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Belediye Başkanının Görev ve Yetkileri" başlıklı 38’inci maddesinin (f) bendinde, Belediye başkanı belediyenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etmekle görevli ve yetkili kılınmıştır. Dolayısıyla, belediye başkanları belediye idaresinin başı ve üst yöneticisi olarak belediyenin gelirlerinin mevzuat hükümlerine göre takip ve tahsil edilmesinden sorumlu tutulmuşlardır.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 102’nci maddesinin 2’nci fıkrasında; “Vergi Usul Kanununda mahallin en büyük mal memuruna verilmiş görev ve yetkiler, Belediye Gelirleri Kanunu uygulaması yönünden Belediye Başkanı tarafından kullanılır.” denilmektedir. Bu hüküm uyarınca belediye gelirleri açısından Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen vergi inceleme yetkisi hariç mahallin en büyük mal memuruna verilmiş görev ve yetkiler Belediye Başkanı tarafından kullanılacaktır. Belediyelerin vergi, resim ve harç gelirlerinin takip ve tahsilini düzenleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un;
-13’üncü maddesine göre ihtiyati haciz işlemini başlatması,
-64’üncü maddesine göre haciz varakasını onaylaması,
-90’ıncı maddesine göre hacizli malların satışına karar vermesi,
-115’inci maddesine göre 110 ila 114'üncü maddelerde yazılı suçları işleyenlerin Cumhuriyet Savcılığına bildirilmesi,
İdarenin en üst amiri olarak belediye başkanının görev, yetki ve sorumluluğunda bulunmaktadır. Mahalli idareler bu yönüyle merkezi idareden farklılık arz ettiği için kanun koyucu, gelirlerin takip ve tahsili konusunda belediye başkanına sorumluluk yüklemiştir.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu'nun ‘Muhasebe hizmeti ve muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumlulukları’ başlıklı 61'nci maddesinin birinci fıkrasında gelir ve alacakların tahsili muhasebe hizmeti olarak tanımlanmış olup, aynı maddenin 2’nci fıkrasında muhasebe yetkilisinin, bu hizmetlerin yapılmasından ve muhasebe kayıtlarının usulüne uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutulmasından sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Yine aynı Kanunun ‘Malî hizmetler birimi’ başlıklı 60’ıncı maddesinin (e) bendinde de, ilgili mevzuatı çerçevesinde idare gelirlerini tahakkuk ettirmek, gelir ve alacaklarının takip ve tahsil işlemlerini yürütmek mali hizmetler biriminin görevleri arasında sayılmıştır.
Aynı Kanun'un "Gelirlerin toplanması sorumluluğu" başlıklı 38’inci maddesinde; “Kamu gelirlerinin tarh, tahakkuk, tahsiliyle yetkili ve görevli olanlar, ilgili kanunlarda öngörülen tarh, tahakkuk ve tahsil işlemlerinin zamanında ve eksiksiz olarak yapılmasından sorumludur.” denilmiştir.
Mezkûr mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, 2014 ve öncesine ilişkin dönemlerde, her iki vergi türünde de zamanaşımına uğrayarak eksik borç haline gelmiş alacakların bulunduğu, idarenin gelirlere ilişkin takip ve tahsilat sürecinin düzgün işlemediği, alacakların takibi ile görevli bulunan/bulunması gereken icra ve/veya takip servisinin etkin çalışmadığı görülmektedir.