Emlak vergileriyle beraber tahsil edilen taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı paylarının Belediye tarafından tahsil edilmesine rağmen süresi içerisinde ilgili idareye aktarılmadığı görülmüştür.

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 12’nci maddesinin altıncı fıkrasında; belediyelerin ve il özel idarelerinin görev alanlarında kalan kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi amacıyla kullanılmak üzere 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 8’inci ve 18’inci maddeleri uyarınca mükellef hakkında tahakkuk eden emlak vergisinin %10'u nispetinde taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tahakkuk ettirileceği ve ilgili belediyesince emlak vergisi ile birlikte tahsil edileceği hüküm altına alınmıştır.


2863 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Ait Katkı Payına Dair Yönetmelik’in 5’inci maddesinde katkı payının tarh, tahakkuk ve tahsiline ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Aynı Yönetmelik’in 6’ncı maddesinde belediyelerce katkı payı olarak tahsil olunan tutarların, tahsil edildiği ayı takip eden ayın onuncu günü akşamına kadar il özel idarelerine veya yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına bir bildirim ile beyan edilerek aynı süre içinde katkı payı hesabına yatırılacağı; tahsil edilen katkı payının süresi içinde katkı payı hesabına aktarılmasından belediye başkanı ve hesap işleri müdürünün birlikte sorumlu olduğu; tahsil edilen katkı payının süresi içinde katkı payı hesabına aktarılmaması veya katkı payının başka amaçla kullanılması halinde sorumlular hakkında yasal işlem yapılacağı belirtilmiştir.

Diğer yandan, 2863 sayılı Kanun’da; ilgili belediyece tahsil edilen katkı paylarının zamanında ilgili kuruma gönderilmemesi halinde, bu katkı paylarına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı tatbik edileceği ifade edilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden görüleceği üzere; tahsil edilen katkı paylarının süresi içerisinde gönderilmemesi durumunda gecikme cezası uygulanacağı, bu tutarlardan belediye başkanı ve hesap işleri müdürünün birlikte sorumlu tutulacağı, katkı payının başka bir amaçla kullanılması halinde ise sorumlular hakkında yasal işlem yapılacağı açıkça ifade edilmiştir.

Belediyenin mali işlemlerinin incelenmesi neticesinde, İdare tarafından kültür varlıklarının korunması için gönderilmesi gereken payın düzenli gönderilmemesi sebebiyle borçların biriktiği ve Yapılandırma Kanunu’na başvurularak bu tutarların yapılandırıldığı görülmüştür. Ancak yapılandırma sonrasında aynı borcun tekrar ödenmeyerek daha sonra çıkarılan Yapılandırma Kanun’ları dahil toplam 5 yapılandırma sürecinden yararlanıldığı görülmektedir. Bu hususun doğrudan mali hizmetler müdürü ile belediye başkanının sorumluluğunda olduğu açıktır. Ayrıca gecikme cezası sebebiyle kamu zararına yol açılabilecektir.

5018 sayılı Kanun’un “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde; “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.”


denilmektedir.


Kamu kaynağının elde edilmesinden ve kullanılmasından sorumlu olanların ilgili tutarları mevzuatta yer alan düzenlemelere uygun olarak kullanması ve gecikme cezasına sebebiyet vermeden süresi içerisinde ilgili kuruma göndermesi uygun olacaktır.


Kararla ilgili sorunuz mu var?