Karar Künyesi
Görev ve hizmet tahsisli konutların tahsisinin mevzuata aykırı olarak yapıldığı ve sıra tahsisli konutlarda süre sınırı aşıldığı halde aynı kişiler tarafından kullanıma devam edildiği tespit edilmiştir.
Kamu konutlarının tahsis biçimi, oturma süresi, kira, bakım, onarım ve yönetimine ilişkin temel ilkeler 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu’nda belirlenmiş olup Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili usul ve esaslar ise 16.07.1984 tarih ve 84/8345 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla kabul edilen Kamu Konutları Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir.
2946 sayılı Kanun’un “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesine göre; Kanun’un bentler halinde sayılan belediyelerin de dâhil olduğu kamu idareleri tarafından temin edilen ve bu kurum ve kuruluşların personelinin yararlanması için ayrılan kamu konutlarını kapsadığı ifade edilmiştir.
Mezkûr Kanun’un “Kamu konut türleri ve konut tahsisi” başlıklı 3’üncü maddesinin birinci fıkrasında; kamu konutlarının tahsis esasına göre özel, görev, sıra ve hizmet tahsisli olmak üzere dört gruba ayrıldığı, ikinci fıkrasında ise konut tahsisinin yapılmasına ilişkin usul ve esasların yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir.
Kanun’un “Yasak hükümler” başlıklı 10’uncu maddesinde ise toplu iş sözleşmelerine ve özel sözleşmelere bu Kanuna aykırı hükümler konulamayacağı, idari yetki kullanımı yoluyla bu Kanun’a aykırı işlem yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Yapılan incelemede, İdarece kamu konutlarının tahsisine ilişkin mevzuata aykırı uygulamalar yapıldığı görülmüştür.
Kamu Konutlarının İdarenin Personeli Dışında Kişilere Tahsis Edilmesi
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “İstihdam şekilleri” başlıklı 4’üncü maddesine göre kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel (mülga) ve işçiler eliyle gördürülebilmektedir.
Kamu Konutları Yönetmeliği’nin “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde kamu konutlarının Kanun’un 2’nci maddesinde sayılan kamu kurum ve kuruluşları personelinin yararlanması için sağlandığı ifadesi yer almaktadır.
Bu kapsamda, kamu konutlarından faydalanabilecek kişiler, kamu kurum ve kuruluşlarının personeli olup bu personel ise 657 sayılı Kanun’a göre ilgili idarede görev yapan memurlar, sözleşmeli personel veya kadrolu işçilerden oluşmaktadır.
28.02.2007 tarih ve 2007 / 310 sayılı Meclis Kararına istinaden düzenlenen Büyükşehir Belediyesi Yeni Konut Yönetmeliği’nin “Amaç ve kapsam” başlıklı 1’inci maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde; Yönetmelik’in, Büyükşehir Belediye Başkanlığının genel idare esaslarına göre yürütmekle görevli olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri yürüten 657 sayılı Kanun’a tabii memur personeli ile bu Kanun’a tabi sözleşmeli personeli, ihtiyaç görüldüğünde takas karşılığında İETT ve İSKİ personeli ve Büyükşehir Belediye Başkanlığını kapsadığı belirtilmiştir.
İBB Yeni Konut Yönetmeliği’nin yukarıda yer verilen maddesinde ise; kamu konutları, öncelikle memur ve sözleşmeli personele, ihtiyaç halinde ise takas yapılma suretiyle Büyükşehir Belediyesinin bağlı idareleri olan İSKİ ve İETT Genel Müdürlüklerinde görev yapan personel ile Büyükşehir Belediye Başkanlığına tahsis edilecektir.
Yapılan incelemede, Kamu Konutları Yönetmeliği’ne aykırı olarak, belediye personeli olmayan kişilere kamu konutlarının tahsis edildiği tespit edilmiştir.
Bu kapsamda, 07.02.2023 tarihi itibarıyla İdare tarafından sunulan verilere göre; İdareye ait 4 adet konut 11 adet daire karşılığında İETT Genel Müdürlüğü personeline, 10 adet konut ise aynı sayıda daire karşılığında İSKİ Genel Müdürlüğü personeline tahsis edilmiştir.
Sonuç olarak, İdarenin iştirak şirketlerinde istihdam edildiği halde herhangi bir sözleşme, protokol, ihale vs. olmadan Özel Kalem Müdürlüğünde çalışan belediye şirketi işçilerine, geçici görevlendirmesi son bulduğu halde çalışmaya devam eden bir kişiye kamu konutu tahsis edildiği; geçici görevlendirme ile İdarede çalışan iki ve İETT Genel
Müdürlüğünde çalışan bir kişiye Yönetmelik hükmüne aykırı olarak konut tahsisi yapıldığı anlaşılmıştır.
Kamu Konutlarının Tahsisinin Mevzuatta Tahsis Grupları İçin Belirtilen Şartları Gözetmeden Yapılması
Kamu Konutları Yönetmeliği’nin “Kamu Konutlarının Türleri” başlıklı 5’inci maddesinin (b) bendinde; görev tahsisli konutların Yönetmelik’e ekli (2) sayılı cetvelde belirtilenlere tahsis edilen konutlar olduğu ifadesi yer almaktadır. (2) sayılı cetvelde ise II’nci grupta, belediyelere ait görev tahsisli kamu konutlarından; belediye başkanı, genel sekreter, belediye başkan yardımcısı, bağlı kuruluş ve işletmelerde genel müdür-başkan-müdür ve yardımcıları, daire başkanı, daire başkan yardımcısı, müessese müdürü, savunma sekreteri, özel kalem müdürü, baştabip, belediye müfettişi, şube müdürü ile kadrolu avukatların yararlanabileceği düzenlenmiştir.
Aynı maddenin (c) bendinde, sıra tahsisli konutların tahsisinin Yönetmelik’e ekli (4) sayılı puanlama cetveli esas alınarak yapılacağı belirtilmiştir.
Hizmet tahsisli konutlar ise Yönetmelik’in aynı maddesinin (d) bendinde düzenlenmiştir. Buna göre hizmet tahsisli konut; hudut karakolu, istasyon, haberleşme, gözlem, araştırma, inşaat mahalli gibi meskûn yerlerden uzak, sosyal ve ekonomik zorlukları olan, ulaşım ve iskan imkanları kısıtlı yerlerde, normal çalışma saatleriyle sınırlandırılması kabil olmadan görev başında bulundurulması gerekli olan personel için ve ayrıca ilgili kanunlarca kendilerine zata mahsus taşıt tahsis edilen makam ve rütbe sahiplerinin makam şoförü ve koruma görevlileri ile kamu konutunda görevli kapıcı, kaloriferci gibi personel için inşa veya tefrik edilerek tahsis edilen bina, baraka, prefabrik yapı, şantiye eklentisi, tadil edilmiş veya edilmemiş karavan, kulübe ve benzeri konutlar olarak tanımlanmıştır.
İBB Yeni Konut Yönetmeliği’nin “Konut türleri ve konut tahsisi” başlıklı 5’inci maddesinde; belediye başkanı, genel sekreter, genel sekreter yardımcısı, daire başkanı, şube müdürü, özel kalem müdürü, kadrolu avukat, müfettiş ve murakıplara görev tahsisli konut; bu sayılanlar dışında kalan belediye personeline ise sıra tahsisli olarak konut tahsis edileceği belirtilmiştir. Hizmet tahsisli konutlara ilişkin bir düzenleme ise yapılmamıştır.
Yapılan incelemelerde, 07.01.2023 tarihi itibarıyla görev tahsisli konutlardan 23 adedinin müdür yardımcılarına, 6 adedinin ise iç denetçilere tahsis edildiği tespit edilmiştir.
Ayrıca, bazı hizmet tahsisli konutların da tahsisinin ilgili maddeye her açıdan aykırı olarak yapıldığı görülmüştür. Bu konutların tahsis edildiği kişilerin görevleri ve/veya çalışma şartları, maddede sayılan görevler ile çalışma şartlarını sağlayamamaktadır. Bu kişiler Özel Kalem Müdürlüğünde iletişim uzmanı, bilgi işlem personeli, kameraman, danışman, büro elemanı ve hizmetli olarak çalışan şirket işçileri olup çalıştıkları yerler ise Yönetmelik’in 5’inci maddesinin (d) bendinde tarif edilen yerleşim merkezlerine uzak, sosyal ve ekonomik zorlukları olan, ulaşım ve iskân imkânları kısıtlı yerler değildir.
Netice olarak, mevzuatın öngördüğü şekilde uygulama yapılmasının sağlanması gerekmektedir.
Tahsis Süresi Dolduğu Halde Kullanımına Devam Edilen Kamu Konutları İle İlgili Mevzuatın Gerektirdiği İşlemlerin Yapılmaması
Sıra tahsisli konutlarda beş yıllık süreyi doldurmalarına rağmen konutu boşaltmayan personele ilişkin gerekli işlemlerin yapılmadığı tespit edilmiştir.
Kamu Konutları Yönetmeliği’nin “Konuttan çıkma” başlıklı 33’üncü maddesinin (b) bendinde; sıra tahsisli konutlarda oturanların beş yıllık oturma süresinin bitiminden on beş gün içinde veya yararlanacak personel olmaması nedeniyle oturmaya devam edenlerin çıkması için ilgili idarece yapılan tebligat tarihinden itibaren bir ay içinde; emeklilik, istifa, başka bir yere nakil ve her ne şekilde olursa olsun, memuriyet veya işçi sıfatı kalkanların ise ilişkilerinin kesildiği tarihten itibaren iki ay içinde konutları boşaltmak ve anahtarlarını, yetkili birime vermek zorunda olduğu belirtilmiştir.
“Konuttan Çıkarılma” başlıklı 34’üncü maddesinde; konutların, 33’üncü maddede belirtilen süreler sonunda boşaltılamaması durumunda tahsise yetkili makam tarafından ilgili mülki veya askeri makamlara başvurulacağı; bu başvuru üzerine konut, başka bir bildirime gerek kalmaksızın, kolluk kuvveti kullanılarak, bir hafta içinde zorla boşalttırılacağı hüküm altına alınmıştır.
Yapılan incelemede, sıra tahsisli konutlardan yararlanan 10 kişinin kendilerine tanınan beş yıllık süre sonunda evi boşaltmamasına rağmen İdarenin tahliyenin sağlanması amacıyla mülki veya askeri makamlara başvurmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından; hizmet tahsisli olarak lojman tahsisleri ilgili personelin görevleri süresince her yıl yenilenmek kaydıyla yapıldığı ve
görevlerinin veya görev sürelerinin sona ermesinin akabinde tahliye işlemlerine başlanıldığı, müdür yardımcılarına görev tahsisli konut tahsisinin 2020 yılı Sayıştay Raporu’na istinaden durdurulduğu ve o dönemden itibaren sıra tahsisli konut tahsisi yapılmaya başlandığı, sıra tahsisli konutlarda tahliye süreçlerinin resmi ve bürokratik talepler olması ve zaman zaman tahliye aşamasında olan personellerce başlatılan adli süreçler nedeniyle (Yürütmeyi Durdurma Kararları vb. nedenlerden ötürü) tahliye süresi uzayabildiği ifade edilmiştir.
İdarenin iştiraki olan şirketlerin personellerine hizmet tahsisli olarak konut tahsisinin yapılmasının mevzuata aykırı olduğu, bu kişilerin görev veya görev sürelerinin sonunda tahliye ediliyor olmalarının bu işlemi mevzuata uygun hale getirmediği; müdür yardımcılarına sıra tahsisli konut tahsisi yapılmaya başlanmış olmasının daha önceden görev tahsisli olarak konut tahsisi yapılan müdür yardımcılarının hala bu şekilde ikamet ediyor olması durumunu değiştirmediği; tahliye sürecinin belirtilen sebeplerden dolayı uzayabileceği tarafımızca bilinse de İdare tarafından bu sürecin mevzuata uygun şekilde ve sürede yürütülmediği görülmüştür.
Sonuç olarak; kamu konutlarının sadece belediyenin personeli olan kişilere tahsis edilmesinin, konut dağıtım komisyonu ve/veya yetkili makam tarafından mevzuatta düzenlenen tahsis gruplarına ilişkin şartlar gözetilerek dağıtım yapılmasının, tahsis grubu fark etmeksizin kamu konutunda oturma hakkını kaybedenlerin takibinin iyi yapılması ve konutun boşaltılmaması halinde gerekli işlemlerin derhal başlatılmasının gerektiği değerlendirilmektedir.