İdare tarafından, şartları oluşmadığı halde 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 23’üncü maddesinde düzenlenen teknik altyapı katılım payı tahsil edildiği görülmüştür.


Harcamalara katılma paylarının neler olduğu, hangi durumlarda alınacağı, hesaplamanın nasıl yapılacağı gibi hususlar, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Harcamalara Katılma Payları” başlıklı Üçüncü Kısmında ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Benzer şekilde 3194 sayılı İmar Kanunu’nda da katılma payı benzeri bir düzenlemeye yer verilmiş, Kanun’un “Geliştirme alanlarında yapı ruhsatı” başlıklı 23’üncü maddesinde, teknik alt yapı bedelinin hangi durumlarda alınacağı detaylı bir şekilde anlatılmıştır.

2464 sayılı Kanun’un 89’uncu maddesinde ise payların nasıl hesaplanacağı, harcamalara katılma payının yapılan hizmet için katlanılan giderin tamamı olduğu, peşin ödemelerde %25 tenzilat yapılabileceği, alınacak pay tutarının bina ve arsa vergi değerinin

%2’sini geçemeyeceği ifade edilmiş, Cumhurbaşkanının bu oranları belli bir tutara kadar indirmeye ve paylar itibariyle farklılaştırma yapmaya yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanun’un “Payların Tahakkuk Şekli” başlıklı 90’ıncı maddesinde ise hesaplanan katılma paylarının ilgili gayrimenkullerin vergi değerlerine oranlanarak dağıtılıp tahakkuk ettirileceği ifade edilmiştir.

Yukarıda da belirtildiği üzere harcamalara katılma payının yapılan hizmet sonrasında gerçek gider üzerinden hesaplanması ve alınacak pay tutarının gayrimenkullerin vergi değerlerine oranlanarak dağıtılması gerektiği açıktır. Bir başka deyişle kanun koyucu, hizmet götürüldüğü esnada bu hizmetten yararlanacak veya gayrimenkullerinin değerinde artış olacak mülk sahiplerince söz konusu maliyetlere katlanılmasını öngörmüş ve kanun sistematiğini bu esas üzerine bina etmiştir.

3194 sayılı İmar Kanunu’nda da katılma payı benzeri bir düzenlemeye yer verilmiştir. Mezkûr Kanun’un “Geliştirme alanlarında yapı ruhsatı” başlıklı 23’üncü maddesinde, imar planında beldenin inkişafına ayrılmış bulunan sahalarda yapı izni verilebilmesi için ilgili sahanın yol, pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik alt yapısının yapılmış olması zorunlu tutulmuştur. Teknik alt yapısı henüz tamamlanmamış olan yerlerde ise ancak, parselasyon planları tasdik edilmiş olmakla beraber yolu, pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik alt yapısı henüz yapılmamış olan yerlerden, ilgili idarenin izni halinde ve ilgili idarece hazırlanacak projeye uygun olarak yaptıranlara veya parselleri hizasına rastlayan ve yönetmelikte belirtildiği şekilde hissesine düşen teknik alt yapı bedelinin % 25’ini peşin ödeyip geri kalan % 75’ini alt yapı hizmetinin ilgili idaresince tamamlanacağı tarihten en geç altı ay içinde ödemeyi taahhüt edenlere de yapı ruhsatı verileceği belirtilmiştir.


Görüldüğü üzere İmar Kanunu’nda yapı ruhsatı alınırken yol ve kanalizasyon yapımı için bir bedel alınması öngörülmüş ancak bu bedel hali hazırda yol ve kanalizasyon tesisi bulunmayan ve imar planında beldenin inkişafına ayrılmış “Geliştirme Alanları” ile sınırlandırılmıştır.

Söz konusu maddenin ilerleyen fıkralarında, mevcut şehirsel teknik ve sosyal altyapının tevsii ya da yenilenmesi gereken durumlarda kanunlarda belirtilen katılma paylarının bu hizmetlerden yararlanacak arsa, yapı ya da bina sahiplerinden usulünce alınacağı belirtilerek 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’na zımnen atıf yapılmıştır. Aynı maddede, imar planlarında meskûn saha olarak belirtilen yerlerde gayrimenkul sahiplerince pis su mecralarının, yapının bulunduğu sokaktaki lağım şebekesine bağlanması zorunlu tutulmuş, ancak bu durumda alınacak herhangi bir ücret ve katılım payından bahsedilmemiştir.

Kaldı ki kanalizasyon hizmetleri İstanbul dâhilinde 2560 sayılı Kanun uyarınca İSKİ tarafından yapılmakta, ilçe belediyeleri tarafından kanalizasyona ilişkin herhangi bir işlem ve tesis yapılmamaktadır.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu kapsamında talep edilen yol ve kanalizasyon harcamalarına katılım payı ile 3194 sayılı Kanun kapsamında talep edilen teknik altyapı bedeli birbirinden farklı mefhumlardır. Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde, içerisinde yol, kanalizasyon ve su tesislerinin de yer aldığı teknik altyapı tesislerine ilişkin tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesi hususunda 5216 sayılı Kanun uyarınca büyükşehirlerde büyükşehir belediyesinin yetkili ve görevli olduğu, teknik alt yapı tesisi yapılması veya ıslahı nedeniyle belediyelerin 2464 sayılı Kanun uyarınca hizmetten yararlananlardan katılım payı isteyebileceği, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 23’üncü maddesinin birinci fıkrasında, imar planında beldenin inkişafına ayrılmış alanlarda yapı izni verilebilmesinin bu alanda parselasyon ve teknik altyapının yapılmış olması şartına bağlandığı, bu kapsamda inkişaf alanlarında teknik alt yapı tesislerinin yapılmış olması halinde hizmetlerden yararlanan taşınmaz sahiplerinden ve aynı maddenin dokuzuncu fıkrası uyarınca yapılaşmış alanlarda, imar planları ile yoğunluk ve yapı düzeninin değiştirilmesi sonucunda, mevcutta var olan teknik ve sosyal altyapının tevsii ve yenilenmesinin gerekmesi halinde, bu hizmetlerden yararlanan taşınmaz sahiplerinden 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu kapsamında, harcamalara katılma payı tahsil edilebileceği, anılan maddenin ikinci fıkrasında ise istisnai olarak imar planında beldenin inkişafına ayrılmış ve parselasyonu yapılmış olmakla beraber teknik altyapısı henüz yapılmamış yerlerde hissesine düşen teknik alt yapı bedelinin


%25'ini peşin ödeyip geri kalan %75'ini alt yapı hizmetinin ilgili idaresince tamamlanacağı tarihten en geç altı ay içinde ödemeyi taahhüt edenlere de yapı ruhsatı verilebileceğine ilişkin düzenleme getirilerek Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97’nci maddesi uyarınca harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve belediyenin henüz altyapı götürmediği inkişaf alanlarında ilgililerin isteğine bağlı olarak yapı ruhsatı verildikten sonra teknik alt yapı tesislerinin belediyece yapılması karşılığında belediye meclisince düzenlenen tarifelere göre %25'i peşin kalan %75'i teknik alt yapı tamamlandıktan sonra alınan ücret olduğu anlaşılmaktadır.

Büyükşehir ilçe belediyesi olan İdare tarafından, inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan gayrimenkullerin sahiplerinden meclis kararı ile 2464 sayılı Kanun’un 86 ve 87’nci maddelerine göre yol harcamalarına katılma payı alındığı görülmüştür. Ancak herhangi bir kanalizasyon yatırımı yapılmamış olsa da gayrimenkul sahiplerinden 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 23’üncü maddesinde düzenlenen teknik altyapı katılım bedellerine ilişkin tarifede belirlenen yolun genişliği, kanal veya yolun metre tül maliyeti gibi unsurlara dayanan bir hesaplamaya göre teknik altyapı katılma payı tahsil edildiği görülmüştür

İdare tarafından bu hesaplama yöntemi ile 2021 yılında 9.391.916,93 TL’si yol, 1.847.709,98 TL’si kanal olmak üzere toplam 11.239.626,91 TL katılma payı adında teknik altyapı bedeli tahakkuk ettirilmiştir.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, Mart 1989 yılında yapılan mahalli seçimlerde belde belediyesi olarak kurulmuş olan Esenyurt Beldesinin sınırları dâhilinde bulunan cadde ve sokakların imar planlarına göre açıldığı, kuruluş yılından 2004 yılına kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı olunmadığı için Büyükşehir Belediyesinden herhangi bir altyapı ve yol hizmeti alınmadığı, bu süreç zarfında Belediye tarafından yapılmış olan kanalizasyon hizmetleri neticesinde kanal bedeli de hesaplanarak ilgili başvuru sahiplerinden alındığı belirtilmiştir.

Diğer yandan, 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun “Gelişme Alanlarında Yapı Ruhsatı” başlıklı 23’üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarına yer verilerek gelişme alanı içinde bulunan bir parselde, yapı ruhsatı başvurusu neticesinde yol ve kanal hizmeti götürülmesinde, söz konusu yol ve kanal, yapım işinin tekniği nedeni ile bütün sokak boyunca yapılması gerektiğinden, öncelikle başvuru sahibinden parselleri hizasına rastlayan bölümünden bedel alındığı, ilerleyen süreçte aynı sokak üzerinde yapı ruhsatı başvurusunda bulunan tüm parsel sahiplerinden de bir defaya mahsus olmak üzere teknik altyapı hizmet bedeli alınarak, yapım


maliyetinin hizmetten yararlanan herkese dağıtılmasının sağlandığı belirtilmiştir. İlgili mevzuata uygunluğun sağlanabilmesi için gerekli çalışmalar başlatıldığı ifade edilmiştir.

Ancak, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 23’üncü maddesinde özel bir düzenleme yapılmış ve gelişme alanlarında verilecek yapı ruhsatlarından alınacak bedellere değinilmiştir. Bu maddeden yola çıkılarak yapılaşması gerçekleşen, gelişme alanı vasfı değişen ve artık gelişme alanı olmayan bir alanda inşa edilecek yapılardan “gelişme alanı iken yapı yapılmadığı ve mezkûr bedel alınmadığı” gerekçesiyle bedel alınması mevzuata uygun bir uygulama değildir.

Yol ve kanal hizmeti götürülürken bütün sokak boyunca imalatın yapılması gerekebileceği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Ne var ki söz konusu yapım maliyeti için gelişme alanı hükmünden yola çıkılarak yıllar sonra bu alana yapılacak binalardan bedel talep edilmesi mümkün değildir. Şayet bütün sokak boyunca bir imalat yapılıyorsa imalatın yapıldığı ve kullanıma sunulduğu anda mülkiyet sahibi olan arsa ve bina sahiplerinden söz konusu bedellerin alınması gerekmektedir. Bu surette hizmetin ilk götürüldüğü anda gayrimenkulünde değerleme olan ve bu surette menfaat elde eden kişiden söz konusu bedelin alınması sağlanmış olacaktır.

Yıllar önce yapılmış kanalizasyon hizmetlerinden dolayı ilgili tarihlerde mülk sahiplerinden maliyet bedelinin alınmayıp bu bedellerin yıllar sonra bina yapılacağı zaman yapı ruhsat aşamasında alınması da doğru bir yaklaşım değildir.

Böyle bir hesaplama yönteminde hem katılma payını gerçekten ödemesi gereken (yol yapımı sırasında mülk sahibi kişi) mükellef yerine bina yapım esnasında mülk sahibi olanlardan tahsilat yapılmakta hem de toplam maliyet dağıtılırken tüm gayrimenkullerin vergi değerleri toplamına oranlama yapılmayarak hatalı hesaplamaya sebebiyet verilmektedir.

Netice olarak, yukarıda da belirtildiği üzere İdarenin kanalizasyon hizmetleri ile ilgili görevi bulunmadığından ve bu kapsamda 2021 yılında herhangi bir yol veya kanalizasyon tesisi yapılmadığından alınan tutarların tamamı hatalıdır.


Kararla ilgili sorunuz mu var?