Şirketin, İBB ve İETT’den çeşitli işler kapsamında olan alacaklarını vadesinde tahsil edemediği ve bu alacaklarını temlik ederek ek faiz maliyetine katlandığı görülmüştür.

Alacağın temliki veya devri, yazılı bir devir sözleşmesi ile mevcut bir alacağın “alacaklısının” değiştirilmesi işlemidir. Alacağın temliki hükümleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183’üncü ve devamı maddelerinde düzenlenerek, kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklının, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebileceği belirtilmiştir.

Buna göre, Şirket gerekli şekil şartlarını yerine getirerek alacağını, anlaşma yapılan finansman kuruluşlarına devredebilecektir.

Yapılan incelemelerde Şirket, İBB ve İETT’ye yapılan işler kapsamında oluşan hakediş alacaklarını zamanında tahsil etmemiştir. Şirket, ilgili kurumlarla gerekli koordinasyonu sağlayamamış, tahsil etmeye yönelik herhangi bir resmi müracaatta da bulunmamıştır. Şirket tarafından alacağın temliki yapılarak sağlanan finansman ve katlanılan maliyetlere ilişkin bilgiler aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Tablo 4:Çeşitli Finansman Kuruluşları ile Yapılan Alacağın Temliki İşlemleri


Faktoring

Tutar(TL)

Vade(Gün)

Faiz Oranları %

Faiz Tutarı(TL)

TEB Faktoring - İBB Temlik

10.000.000,00

337

21

214.375,00

QNB Faktoring - İETT Temlik

12.000.000,00

275

24

729.400,00

2020'de Başlayıp 2021 Yılında Biten Temlikler

22.000.000,00



943.775,00

TEB Faktoring - İBB Temlik

10.000.000,00

362

29

2.333.188,00

QNB Faktoring - İETT Temlik

20.000.000,00

293

33

3.275.917,00

QNB Faktoring - İETT Temlik

13.401.684,00

137

33

238.911,00

Garanti Faktoring - İBB Temlik

11.436.000,00

70

20

260.181,00

Garanti Faktoring - İBB Temlik

8.577.000,00

70

20

190.124,00

2021 Yılında Yapılan Temlikler

63.414.684,00



6.298.319,00

Toplam

85.414.684,00



7.242.094,00


Tablodan görüleceği üzere Şirket, 2020 yılında düzenlenip 2021 yılı içerisinde biten sözleşmeler kapsamında 943.775,00 TL finansman giderine katlanmıştır. Bununla birlikte, 2021 yılı içerisinde yapılan sözleşmelere ilişkin ise yıl sonu itibariyle 6.298.319,00 TL finansman giderine katlanmıştır. Buna göre, Şirket 2021 yılı sonuna kadar toplam 7.242.094,00 TL ek mali külfete katlanmak durumunda kalmıştır. Yapılan sözleşmelerden, takip eden yılda katlanılan bu ek mali külfetin devam edeceği anlaşılmaktadır.

Her ne kadar yapılan uygulama Şirketin ödemelerini aksatmaması için zorunlu gibi gözükse de, İBB ile koordineli bir çalışma yapılmaması, herhangi bir yazılı girişimde bulunulmadan finansman kuruluşlarından faiz ödenerek finansman ihtiyacının karşılanması Şirket menfaatleri ile uyumlu olmadığı gibi maliyetleri artırarak karlılığı da azaltmaktadır.

Ayrıca, İBB ile İştiraki durumunda bulunan Şirket arasındaki koordinasyon eksikliğinden kaynaklanan bu durum, kamu kaynağı kullanan Şirkete ek mali külfet getirmesi yanında, Belediye ve Bağlı İdaresi ile Belediye Şirketi arasındaki borç-alacak ilişkisinin üçüncü kişilere kaynak aktarılarak çözülmesi sonucunu doğurmaktadır.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, Şirket tarafından; 2020 ve 2021 yıllarında etkisini gösteren Covid 19 nedeniyle İBB ve İETT’nin gelirlerinin, toplu ulaşım

faaliyetlerindeki azalmanın etkisiyle olumsuz yönde etkilendiği, bu durumun sonucu olarak söz konusu kurumların ödemelerinde öncelikli olarak maaş ve yasal mali yükümlülüklerini önceliklendirdikleri, bu nedenle İBB tarafından tedarikçilerine ödemelerini vadesinde yapabilmek için kredi limiti başvurusunda bulunulduğu, fakat İBB meclisinden olumlu yanıt alınamadığı, dolayısıyla Şirkete 2020 ve 2021 yıllarında İETT’nin yapmış olduğu ödemelerin belirli dönemlerde vade tarihinden sonra gecikmeli olarak yapıldığı; İBB, İETT ve iştirakleri arasındaki mali koordinasyonun hassasiyetle takip edilmekte olduğu ve söz konusu gecikmelerin nakit akışındaki dönemsel iniş çıkışlardan kaynaklandığı belirtilmiştir.

Ancak, yapılan uygulama Şirketin ödemelerini aksatmaması için zorunlu gibi gözükse de, İBB ile koordineli bir çalışma yapılmaması, herhangi bir yazılı girişimde bulunulmadan finansman kuruluşlarından faiz ödenerek finansman ihtiyacının karşılanması, Şirket menfaatleri ile uyumlu olmadığı gibi maliyetleri artırarak karlılığı da azaltmaktadır.

Sonuç olarak, Türk Ticaret Kanunu’nun “kurumsal yönetim anlayışı ile basiretli bir tüccar gibi hareket edilmesi” düzenlemesi gereğince; fazladan ek külfet getirerek karlılığı azalttığından söz konusu uygulamadan vazgeçilmesinin Şirket menfaatlerinin korunması açısından yerinde olacağı değerlendirilmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?