Belediye tarafından bazı işyerlerine ilişkin çevre temizlik vergisi tahakkuk ve tahsilatının yapılmadığı görülmüştür.


5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediye Başkanının görev ve yetkileri” başlıklı 38’inci maddesinde;


“Belediye başkanının görev ve yetkileri şunlardır:


a) Belediye teşkilâtının en üst amiri olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumak.



f) Belediyenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etmek.


...” hükmü yer almaktadır.


5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nda üst yönetici olarak belediye başkanlarının kaynakların etkili şekilde elde edilmesi ve kullanımından sorumlu olduğu ve bu sorumluluğunu mali hizmetler birimi, iç denetçi ve harcama yetkilileri aracılığıyla yerine getireceği düzenlenmiş, aynı Kanun’da idare gelirlerinin tahakkuku ile gelir ve alacakların takip ve tahsil işlemlerini yürütmek mali hizmetler biriminin görevleri arasında sayılmıştır.


2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Çevre Temizlik Vergisi” başlıklı mükerrer 44’üncü maddesinde ise;


“Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalar çevre temizlik vergisine tabidir.


…” hükmü yer almaktadır.


Anılan Kanun’da çevre temizlik vergisinden özel işletmelere ait herhangi bir muafiyet ve istisnaya yer verilmemiştir.


Yine aynı Kanun, ilan ve reklamı kendi adına yapan veya yaptıran gerçek veya tüzel kişilerin ilan ve reklam vergisi mükellefiyetine tabi olacağını düzenlemiş ve çeşitli işyerlerine asılan levha, yazı, tabela aracılığıyla yapılan tüm sabit ilan ve reklamların ilan ve reklam vergisine tabi olacağını belirtmiştir.


Belediyeden alınan bilgiler doğrultusunda 1.286 adet işyerinin ilan ve reklam vergisine tabi olduğu görülmüş, bu işyerlerinin çevre temizlik vergisi mükellefiyetlerinin sorgulanması sonucunda 157 adet işyerinin çevre temizlik vergisi mükellefiyetine tabi olmadığı anlaşılmıştır. Çevre temizlik vergisinde özel işyerlerine ilişkin istisna veya muafiyetin olmadığı, dolayısıyla bu işyerlerine ilişkin de çevre temizlik vergisi tahakkuk ve tahsilatının yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.


Belediye Zabıta Yönetmeliği’nin zabıtanın görevlerine ilişkin 10’uncu maddesinde;


“…


13) Kanunen belediyenin izni veya vergi ve harçlara tabi iken izin alınmaksızın veya harç ve vergi yatırılmaksızın yapılan işleri tespit etmek, bunların yapılmasında, işletilmesinde, kullanılmasında veya satılmasında sakınca varsa derhal men etmek ve kanuni işlem yapmak…” düzenlemesi yer almaktadır.


Belediye Zabıta Yönetmeliği’nin yer verilen hükmünden de anlaşılacağı üzere, belediye vergilerinin etkin toplanması ve gelir kaybının önlenmesi için zabıta personellerinin sahada inceleme, tespit ve yaptırım uygulama gibi yetkileri söz konusudur.


Sonuç olarak Belediye tarafından bazı işyerlerine ilişkin çevre temizlik vergisi tahakkuk ve tahsilatının yapılmadığı görülmüş olup, Mali Hizmetler Birimi tarafından ilgili mevzuatlarla verilen gelirlerin takip ve tahsilatı görevinin etkin şekilde gerçekleştirilebilmesi için birim bünyesinde yoklama servisinin kurularak, zabıta ve diğer ilgili birimlerle koordineli şekilde çalışılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.


Kamu idaresi cevabında; “Çevre Temizlik Vergileri Belediye Gelirleri Kanununun Ek

44. Maddesine göre işlem yapılmaktadır. İşyeri olarak kullanılan yerlerde iş yeri açılışını takip eden 30 gün içinde mükellef tarafından beyan edilip, yılda 2 defa (iki eşit taksitle) ödemesi yapılır. Tahsilatlar ise 6183 sayılı yasaya göre yapılmakta olup, Belediyenin diğer birimleriyle koordineli bir şekilde gereği yapılacaktır.” denilmektedir.

Sonuç olarak Kamu İdaresi tarafından bulguda belirtilen görüşler doğrultusunda işlem tesis edileceği ifade edildiğinden, bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?