Belediye gelirlerinin incelenmesinde, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu ve bu Kanunun 33’üncü maddesiyle ilgili olarak 6 Seri No’lu Emlak Vergisi Genel Tebliği’nde yer alan açıklamalar uyarınca vergi değerini tadil eden sebepler bulunmasına rağmen belediye sınırları içerisinde fabrika olarak faaliyet gösteren işyerlerine ait emlak vergisi beyanlarının gerçek durumu yansıtmadığı görülmüştür.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun; birinci maddesinde; Türkiye sınırları içinde bulunan binaların Bina Vergisine tabi olduğu, ikinci maddesinde; bu Kanun’daki “bina” tabirinin yapıldığı madde ne olursa olsun, gerek karada gerek su üstündeki sabit inşaatın hepsini kapsayacağı, üçüncü maddesinde; Bina Vergisini, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Kanunun 12’ nci maddesinde; Türkiye sınırları içinde yer alan arazi ve arsaların Arazi Vergisine tabi olacağı, Belediye sınırları içinde parsellenmiş arazinin arsa sayılacağı,13’ üncü maddesinde ise; Arazi Vergisini, arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi her ikisi de yoksa araziye malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği, ifade edilmiştir.

Ayrıca “Bildirim Verme Süresi” başlıklı 23’ üncü maddesinde;


Bu Kanunun 33’ üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden nedenlerin bulunması halinde (geçici ve daimi muafiyetten faydalanılması hali dahil) emlâk vergisi bildirimi verilmesi zorunludur. Devlete ait arazi için bildirim verilmez.

Bildirimler;


  1. Yeni inşa edilen binalar için, inşaatın sona erdiği veya inşaatın sona ermesinden evvel kısmen kullanılmaya başlanmış ise her kısmın kullanılmasına başlandığı bütçe yılı içerisinde,

  2. Bu Kanunun 33’üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde, değişikliğin vuku bulduğu bütçe yılı içerisinde,

Emlâkın bulunduğu yerdeki ilgili belediyeye verilir…


Vergi Değerini Tadil Eden Sebepler” başlıklı 33’ üncü maddesinde;


Vergi değerini tadil eden sebepler aşağıda gösterilmiştir.


  1. Yeni bina inşa edilmesi (Mevcut binalara ilaveler yapılması veya asansör veya kalorifer tesisleri konulması yeni inşaat hükmündedir)…”

    Kanunun 33’ üncü maddesinde yer alan “Vergi Değerini Tadil Eden Sebepler”le ilgili olarak 6 Seri No’lu Emlak Vergisi Genel Tebliğinde aşağıdaki açıklamalara yer verilmiştir:

    12. Vergi değerini tadil eden sebepler:


    Emlak Vergisi Kanununun değişik 33’ üncü maddesi, iki genel beyan arasında ortaya çıkan hangi hallerin vergilemeye müessir olacak şekilde vergi değerini değiştireceğini ve mükellefler 23’ üncü madde gereğince ara beyanname verme mükellefiyetinin doğacağını tahdidi olarak saymaktadır.

    1. Yeni bina inşa edilmesi:

Bilindiği gibi, Medeni Kanunumuz binayı, üzerine inşa edildiği arsanın mütemmim cüzü kabul etmekte, ona müstakil bir gayrimenkul hüviyeti vermemektedir. Hâlbuki Emlak Vergisi Kanunu binaları, arsadan ayrı olarak vergi kapsamına almaktadır. Her ne kadar arsa değeri kaybolmamakta ise de inşa edilen bina değeri ile birleşmekte ve onun değerine müessir olan unsurlardan en esaslısı olmaktadır.


Bununla beraber, vergileme konusu değişmekte ve arsa yerine bina vergisi alınması, söz konusu olmaktadır. İşte 33’üncü maddenin 1 No.lu fıkrası bu gerçeği yansıtmaktadır. Mevcut binalara ilaveler yapılması veya asansör veya kalorifer tesisleri konulması da yeni inşaat sayılmaktadır.

Bu hükme göre, yeni bina inşa edildiği takdirde, mükellefleri tarafından, Emlâk Vergisi Kanununun 23’ üncü maddesi gereğince, yeniden beyanname verilecek ve aynı Kanun’un 9’ uncu maddesine göre, inşaatın bittiği yılı takip eden bütçe yılından itibaren bina vergisi mükellefiyeti başlarken 19’ uncu maddesi hükmüne göre de arsadan dolayı mevcut olan arazi vergisi mükellefiyeti aynı tarihten itibaren sona erecektir.

Mevcut binalara ilâveler yapılması veya asansör veya kalorifer tesisleri konulması da aynı sonuçları doğurması bakımından yeni inşaat sayılmıştır. Bilindiği gibi, mevcut bir binaya bağımsız bölüm niteliğini haiz kat veya daire ilâve edilebileceği gibi, oda, hol vb. gibi kullanış amaçlarını tamamlayan yahut kolaylaştıran eklemeler de yapılabilir…” denilmektedir.

Yukarıda yer alan mevzuat birlikte değerlendiğinde, vergi değerini tadil eden sebeplerin ortaya çıkması durumunda emlak vergisi mükelleflerinin Kanunun 23’ üncü maddesi gereğince ilgili belediyeye bildirimde bulunmaları gerekmektedir.

2020 yılında Seyhan ilçe belediyesi yetki alanına giren 10 farklı fabrika incelemesinde; bina ve arsa olarak beyan edilen yerlerin metrekare ölçümleri ile beyanları arasında fark bulunduğu tespit edilmiş olup, Belediye sınırları içerisinde faaliyet gösteren işyerlerinde vergi değerini tadil eden sebepler bulunmasına rağmen söz konusu fabrikalara ait emlak vergisi beyanlarının gerçek durumu yansıtmaması üzerine Belediyece söz konusu işyerleri için 324.594,53.-TL emlak vergisi farkı hesaplanarak gerekli tahakkuk işlemlerinin yapılması sağlanmıştır.

Sonuç olarak, Belediyenin emlak vergisinin tarh, tahakkuk ve tahsilat aşamalarında kayıpların yaşanmaması için;

  • Fabrika olarak faaliyet gösteren işyerleri hakkında Büyükşehir Belediyesi ile bilgi paylaşımında bulunulması,

  • Yetki alanına giren fabrikalarda tespit çalışmalarının devam ettirilerek izleyen dönemlerde emlak vergisinin tahakkuk, takip ve tahsilat işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?