Karar Künyesi
Orta malları ve genel hizmet alanlarına dahil tüm taşınmazların iz bedeli ile takip edilmesi halinde taşınmaz kayıtlarının gerçek değeri yansıtamadığı tespit edilmiştir. Söz konusu bulguya 2017 yılı Sayıştay Denetim Raporunda da yer verilmiş ancak idare tarafından herhangi bir düzeltici işlem tesisinde bulunulmamıştır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 45’inci maddesinde “….Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin edindiği taşınmazlar Hazine adına, diğer kamu idarelerine ait taşınmazlar ise tüzel kişilikleri adına tapu sicilinde tescil olunur. Hazine adına tescil edilen taşınmazlar Maliye Bakanlığı tarafından yönetilir….” denilmektedir. Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmeliğin “Kayıt ve kontrol işlemleri” başlıklı 5’inci maddesinin ikinci fıkrasında;
“Ek 1’deki Kayıt Planının “Tapuda Kayıtlı Olan Taşınmazlar” başlığı altında yer alan taşınmazlar maliyet bedeli üzerinden, bu taşınmazlardan maliyet bedeli belirlenemeyenler ise rayiç değerleri üzerinden kayıtlara alınır. Ancak;
Ek 1’deki Kayıt Planının “Tapuda Kayıtlı Olan Taşınmazlar” başlığı altında yer alan taşınmazlardan maliyet ve rayiç bedeli belirlenemeyen taşınmazlar,
Ek 1’deki Kayıt Planının “Tapuda Kayıtlı Olmayan Taşınmazlar” başlığı altında yer alan taşınmazlardan sadece ekonomik olarak değerlendirmeye konu olanlar ile kamusal ihtiyaçlarda kullanılan taşınmazlar,
Ek 1’deki Kayıt Planının “Orta Malları” başlığı altında yer alan taşınmazlar,
ç) Ek 1’deki Kayıt Planının “Genel Hizmet Alanları” başlığı altında yer alan
taşınmazlar,
Bakanlık tarafından iz bedeli ile takip edilmesine karar verilen taşınmazlar, iz bedeli üzerinden kayıtlara alınır.” denilmektedir.
Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği 4’üncü maddede iz bedeli, “ekonomik ömrünü tamamladığı halde fiilen kullanılmasına devam edilen iktisadi kıymetler ile gerçek değeri tespit edilemeyen veya edilmesi uygun görülmeyen ancak, hesaplarda izlenmesi gereken iktisadi kıymetlerin muhasebeleştirilmesinde kullanılan ve muhasebe kayıtlarında yer verilen en düşük tutar” olarak tanımlanmıştır.
Yukarıdaki mevzuat hükümlerine göre, taşınmaz kaydına ilişkin yapılacak işlemlerde, taşınmazın herhangi bir maliyet veya rayiç değeri tespit edilemediği takdirde yahut taşınmazların kendi özel durumundan kaynaklanan nedenlerle iz bedeline başvurulması gerekmektedir. Muhasebede bir varlığın sadece kayda alınması yeterli olmayıp, ilgili varlığın gerçeğe uygun değer üzerinden kayda alınması ve nihayetinde mali tabloların ilgili varlık hesapları yönüyle gerçeği yansıtması esastır. Bu açıdan bakıldığında hem Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliğinde yapılan tanımda hem de taşınmazların kaydına ilişkin Yönetmelikte genel olarak bu husus gözetilerek iz bedelinin kullanılmasında “ekonomik ömrünü tamamlama veya tapuda kayıtlı olup maliyet ya da rayiç değerleri belirlenememe” kriterleri benimsenmiştir. Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmeliğin 5’inci maddesi ile Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliğinin 4’üncü maddesinde, iz bedeli ile ilgili tanımda yer alan “gerçek değeri tespit edilemeyen veya edilmesi uygun görülmeyen” hükmüne istinaden bazı taşınmazların doğrudan iz bedeli ile takibi uygun görülmüştür. Buna göre Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmeliğin 5’inci maddesindeki, kayıt planında “orta malları” ve “genel hizmet alanlarına” dahil tüm taşınmazlar maliyet ya da rayiç değerleri belirlenebilme/belirlenememe durumuna bakılmaksızın iz bedeli ile takip edileceği ifade edilmiştir. Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliğindeki ifadeyle de bu taşınmazların gerçek değerinin tespit edilmesi uygun görülmemiştir. Söz konusu durum orta malları ve genel hizmet alanları kapsamdaki taşınmazlardan henüz yeni inşa edilip, bu anlamda özellikle maliyet değerleri net olarak belirlenebilenlerin dahi iz bedeli ile takip edilmesini öngörmesi neticesinde, bu kapsamdaki taşınmazların gerçek değeri ile kayda alınmasına engel teşkil edeceği gibi, ilgili taşınmaz varlıklarının gerçek değeriyle mali tablolarda yer almasını da önleyici mahiyettedir.
Söz konusu hususla ilgili Karşıyaka Belediyesi 2017 yılı denetiminde;
Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmeliğin 5’inci maddesinde sayılan ve iz bedeli ile takip edilmesi gereken genel hizmet alanları içinde sayılan ve 251.1.20 detay kodunda yer alan parklar ve yeşil alanlar, meydanlar, genel mezarlıklar, otoparklar,
umuma ait binalar, pazar yeri, rekreasyon alanları hesaplarının iz bedeli yerine, aşağıda tabloda görüleceği üzere maliyet bedeli ile izlendiği,
Tablo 2: İz Bedeli ile Takip Edilmesi Gereken Taşınmazlar
Hesap Adı
HesKod
EKod1
Ekod2
EKod3
EKod4
Tutar
HesKod
EKod1
Ekod2
EKod3
Tutar
Otoparklar
251
1
20
5
0
313.068,55
257
1
20
5
28.844,25
Parklar ve yeşil alanlar
251
1
20
2
0
88.989.194,88
257
1
20
2
6.543.850,77
Pazar yeri
251
1
20
6
0
7.362.260,52
257
1
20
6
453.301,24
Umuma ait binalar
251
1
20
8
0
3.574.922,91
257
1
20
8
268.119,21
Meydanlar
251
1
20
1
0
10.615.468,46
257
1
20
1
863.129,32
Rekreasyon alanları
251
1
20
4
0
742.937,86
257
1
20
4
55.720,35
Genel mezarlıklar
251
1
20
7
0
101.190,09
257
1
20
7
7.589,25
Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliğinin 29’uncu maddesine dayanılarak hazırlanan ve 04/11/2015 tarihli ve 29522 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 47) Amortisman ve Tükenme Payları hükümleri ve Tebliğ eki EK-1 listeye göre 251.1.20.detay kodlu yardımcı hesapta varlıkların amortisman oranı % 2, % 5, % 100 olarak belirtilmiştir. Karşıyaka Belediyesi hesaplarının kontrolünde yılsonları itibariyle amortisman kayıtlarının yapıldığı tespit edilmiş olup; söz konusu uygulama, yürürlükteki Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik hükümlerine aykırı görünmektedir. Fakat, Belediyenin söz konusu taşınmazı iz bedeli yerine maliyet değeri üzerinden kayda alması işlemini ilgili diğer mevzuatlar ışığında değerlendirdiğimizde şu sonuçlar çıkmaktadır:
Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği gereği bu taşınmazın inşası ile ilgili yapılan harcamalar üzerinden maliyet bedeli ile yapılması gerekliliği açıktır.
Maliyet değerinin net olarak tespit edilme imkanı olmasına rağmen söz konusu taşınmazın kayda alınması ile ilgili olarak; Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmeliğin 5’inci maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendi gereği iz bedelinin esas alınması gerekmektedir.
Böylece ilk başta maliyet değeri üzerinden takip edilen bir taşınmaz maliyet bedeline ilişkin net bilgiler olmasına rağmen Yönetmelikteki hüküm gereği gerçek değeri olan maliyet bedeli yerine iz bedeli ile takip edilmek durumunda kalmaktadır.
Ayrıca, taşınmazın iz bedeli ile takip edilmesi, sonraki yıllarda söz konusu taşınmazın değerinde artış mahiyetinde olan büyük bakım onarımı için yapılacak olan harcamaların
doğrudan gider yazılmasını gerektireceği için, bu tip taşınmazın değerini arttırıcı harcamaların izlenmesini imkansız hale getireceği gibi, diğer taraftan ilgili varlığın hem muhasebe kaydında hem de mali tablolarda gerçeğe uygun değeri ile takip edilememesine sebep olacaktır.
Aynı şekilde ilgili taşınmazın baştan iz bedeli ile kayda alınması, sonraki zamanlarda değer arttırıcı harcamaların doğrudan gider yazılması zorunluluğuna da sebebiyet vereceğinden, kuruma ilişkin iç ve dış denetimlerde ilgili taşınmaza ait olup geçmiş yıllarda yapılan ilave imalatlara ilişkin taşınmazın kendi hesap kodundan toplam yapılan harcamaların izi sürülemeyecektir. Bu durum söz konusu yapım işlerinde yüklenicilerin sorumluluklarının sonraki yıllarda takibini de güçleştirecektir.
Yine gelir getirici otoparklar gibi kimi taşınmazlar için yapılan harcamalar ya da taşınmazın yapılması esnasında gerçekleştirilen harcamalarda iz bedeli uygulaması nedeniyle katma değer vergisi indirim konusu yapılamayacaktır.
Bu itibarla, Belediyenin söz konusu taşınmazların muhasebe kaydına almasında izlediği “iz bedeli” yerine “maliyet değeri” usulünün, Taşınmaz Kaydına İlişkin Yönetmelik hükümlerine aykırı olsa da, genel muhasebe ilkeleri çerçevesinde, taşınmazın kayıt ve tablolarda gerçeğe uygun değer üzerinden görünmesini sağlaması ve denetime imkan sağlaması açısından daha uygun olduğu değerlendirilmektedir. Buradan hareketle Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliğinin 5’inci maddesinde hüküm altına alınan ve temel muhasebe kavram ve ilkelerinden sayılan maliyet esası, tam açıklama, tutarlılık temel kavramları ile aynı Yönetmeliğin 9’uncu maddesinde belirtilen varlıklara ilişkin ilkelere uygun biçimde mali tabloların okunabilmesi gerekliliği göz önünde bulundurulduğunda, Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik hükümlerinde temel muhasebe kavram ve ilkelerine de uygun olarak maliyet ve rayiç bedeli belirlenemeyen Yönetmelik eki listelerde yer alan orta malları ve genel hizmet alanlarının iz bedeliyle kayıtlara alınması, maliyet ve rayiç bedeli bilinenlerin ise bu bedeller üzerinden kayıtlara alınmasının sağlanması adına gerekli düzenlemelerin yapılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Kamu idaresi cevabında; "2017 yılında Sayıştay denetimde yer alan hususlar ile ilgili düzeltici işlem tesis edilecektir." denilmektedir.
Sonuç olarak İdare bulguda belirtilen hususlara iştirak etmiş ve gerekli işlemlerin yapılacağını belirtmiştir. Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.