Zirai faaliyet dışında kullanılan ya da boş tutulan arazilerin emlak vergilerinin binde altı yerine binde iki üzerinden tahsil edildiği görülmüştür.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Nispet” başlıklı 18’inci maddesinde arazi vergisi oranın binde bir, arsalarda ise binde üç olduğu, bu oranların 5216 sayılı Kanun’un uygulandığı büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanları içinde %100 artırımlı uygulanacağı belirtilmiştir.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Mevzu” başlıklı 12’nci maddesinde Türkiye sınırları içinde bulunan arazi ve arsaların bu Kanun hükümlerine göre arazi vergisine tabi olduğu, belediye sınırları içinde belediyece parsellenmiş arazilerin arsa sayılacağı, belediye sınırları içinde veya dışında bulunan parsellenmemiş arazilerden hangilerinin bu Kanun’a göre arsa sayılacağı 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nın 59’uncu maddesiyle değişiklik öncesi Bakanlar Kurulu, değişiklikle beraber Cumhurbaşkanı kararı ile belli edileceği hususu düzenlenmiştir.

Bu kapsamda çıkarılan ve halen yürürlükte bulunan 11.03.1983 tarih 6122 sayılı Arsa Sayılacak Parsellenmemiş Arazi Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1’inci maddesinde belediye ve mücavir alan sınırları içinde imar planı ile iskân sahası olarak ayrılmış yerlerde bulunan, belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunup da bu imar planı ile iskân sahası olarak ayrılmamış olmakla beraber fiilen meskûn halde bulunan ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan yerler arasında kalan parsellenmemiş arazi ve arazi parçalarının arsa sayılacağı, ancak bu yerlerdeki arazi ve arazi parçalarının zirai faaliyette kullanıldıkları takdirde arsa sayılmayacakları belirtilmiştir.


Mezkûr Bakanlar Kurulu Kararı’nın 3’üncü maddesinde de, 1’inci maddede yazılı yerlerde bulunan arazi ve arazi parçalarının zirai faaliyet dışında kullanıldıkları, boş tutuldukları, bir yıldan fazla süre ile nadasa bırakıldıkları, beyanda bulunulması gereken yılı izleyen yılbaşından itibaren 5 yıl içinde herhangi bir şekilde ahara devir ve temlik edildikleri takdirde arsa sayılarak, geçmiş yıl vergilerinin 1319 sayılı Kanun’un 20’nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü de nazara alınarak arsaya ait nispet üzerinden tarh, tahakkuk ve tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.

Yukarıdaki mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde belediye mücavir alanları içerisindeki zirai faaliyet dışında kullanılan araziler ile boş tutulan arazilerin emlak vergisi uygulaması açısından arsa sayılacağı ve arsaya ait oran üzerinden tarh, tahakkuk ve tahsilat yapılacağı anlaşılmaktadır. Buna göre 5216 sayılı Kanun’un uygulandığı büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanları içinde bulunan Silifke Belediyesinin sınırları içerisindeki arazilerden binde iki, arsalardan ise binde altı oranında emlak vergisi alındığından dolayı, belediye mücavir alanları içerisindeki zirai faaliyet dışında kullanılan araziler ile boş tutulan arazilerin emlak vergisinin binde altı üzerinden alınması gerekmektedir.

Yapılan incelemede belediye mücavir alanı içerisinde bulunan ve bir kısmı önemli turizm gelişim bölgelerinde yer alan arazilerden birçoğu zirai faaliyet dışında kullanıldığı ya da boş tutulduğu halde emlak vergilerinin binde iki üzerinden alındığı, böylece idarenin ciddi gelir kaybına sebebiyet verildiği tespit edilmiştir.

Kamu idaresi cevabında bulgu konusu hususa iştirak edilmiş olup, belediye mücavir alanı içerisindeki zirai faaliyet dışında kullanılan veya boş tutulan arazi ve arazi parçalarının imar planı üzerinden mevkilerinin tespit edildiği, yetkili personel eşliğinde yerinde kontrolleri yapılarak zirai faaliyet yapılmayan ya da bir yıldan fazla süre ile nadasa bırakılan ve başka amaçla kullanılan taşınmazların tespit edildiği ve bu taşınmazlara ilişkin emlak vergisi beyanlarının güncellenerek tarh yapıldığı, vergi ve ceza ihbarnamesi düzenlendiği, düzenlenen ihbarnamelerin mükelleflere tebliğ edilerek tahsilat işlemlerinin yapılmaya başlandığı belirtilmiştir.

Sonuç olarak bahse konu arazilerden, zirai faaliyet dışında kullanılanların ve boş tutulanların tespit işlemlerinin tamamlanarak emlak vergisine ilişkin tarh, tahakkuk ve tahsilat süreçlerinin mevzuata uygun şekilde yerine getirilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?