Karar Künyesi
İdare ve yetkili memur sendikası arasında düzenlenen sosyal denge sözleşmesine, sendika üyesi olmayan memurların da sözleşmeden yararlanma şartı olarak dayanışma aidatı maddesi eklenmiştir. Bu maddenin 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na aykırılığı mahkemece tespit edilmiştir. Bunun sonucunda memur maaşından kesilerek sendikaya ödenen aidatla birlikte faiz ve yargılama giderlerinin de idarece memurlara tekrar ödendiği görülmüştür.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 28’inci maddesinde;
“ Toplu sözleşme; kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti, harcırah, ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal hakları kapsar. Toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamaz.
…”
32’nci maddesinde ise;
“ 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir. Bu sözleşme bu Kanunun uygulanması bakımından toplu sözleşme sayılmaz ve bu kapsamda Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurulamaz. Yapılacak sözleşme, toplu sözleşme dönemi ile sınırlı olarak uygulanır ve sözleşme süresi hiçbir şekilde izleyen mahalli idareler genel seçimi tarihini geçemez. Mahalli idareler genel seçim tarihini izleyen üç ay içerisinde de toplu sözleşme dönemiyle sınırlı olmak üzere sözleşme yapılabilir. Bu sözleşmeye dayanılarak yapılan ödemeler kazanılmış hak sayılmaz. İlgili mahalli idarenin; vadesi geçmiş vergi, sosyal güvenlik primi ile Hazine Müsteşarlığına olan borç toplamının gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin yüzde onunu aşması, ödeme süresi geçtiği halde ödenmemiş aylık ve ücret borcu bulunması veya gerçekleşen en son yıla ilişkin toplam personel giderinin, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin belediyelerde yüzde otuzunu, il özel idaresinde yüzde yirmibeşini aşması hallerinde bu madde kapsamında sözleşme yapılamaz. Sözleşmenin yapılmasından sonra bu koşulların oluşması durumunda mevcut sözleşme kendiliğinden hükümsüz kalır.”
hükümleri yer almaktadır.
Bu hükümlere göre; sosyal denge tazminatı alan kamu görevlilerinden dayanışma aidatı kesilmesine imkan sağlayan bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu bakımdan kamu görevlilerinden herhangi bir aidat kesintisi yapılamayacağı aşikardır.
Yapılan incelemelerde; Kanun’un vermediği bir yetkiyi kullanarak sosyal denge sözleşmesine dayanışma aidatı hükmü eklendiği, bu aidatların ilgili memur maaşlarından kesilerek sendikaya gönderildiği tespit edilmiştir. Bunun sonucunda idare davaya muhatap olarak sendikaya gönderilen bedelleri ilgili memura ödediği ve ayrıca faiz ve yargılama giderlerine katlandığı görülmüştür.
Kamu İdaresi cevabında bulgu konusu hususa iştirak etmiş olup mahkeme kararıyla ilgililere ödenen tutarı söz konusu sendikaya rücu etmiştir.
Sonuç olarak, sendika üyesi olmadığı halde sosyal denge tazminatı alan kamu görevlilerinden aidat kesintisi yapılmaması uygun olacaktır.