Karar Künyesi
İdarenin 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 26’ncı maddesindeki düzenlemeye uygun olarak çeşitli Belediye Meclis Kararları ile veya yapılan çeşitli kiralama ihaleleri ile işletmesini/kullanımını kendi şirketlerine devrettiği imtiyazların/taşınmazların gelirlerinden alması gereken payların tahsilinin yeterli düzeyde gerçekleşmediği görülmüştür.
5393 sayılı Kanun’un 70’inci maddesinde, belediyenin kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre şirket kurabileceği hüküm altına alınmış, 59’uncu maddesinde ise taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde edilecek gelirler belediye gelirleri arasında sayılmıştır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Şirket kurulması” başlıklı 26’ncı maddesinde; “Büyükşehir belediyesi kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabilir….”
Hükmüne yer verilmiş, 23’üncü maddesinde ise taşınır ve taşınmaz mal gelirleri büyükşehir belediyesinin gelirleri arasında sayılmıştır.
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Mal yönetiminde etkililik ve sorumluluk” başlıklı 48’inci maddesinde de; “... Kamu idarelerine ait malları edinme, kiralama, tahsis, yönetim, kullanma ve elden çıkarma işlemleri, mevzuatında öngörülen kurallar dâhilinde hizmetin amacına uygun olarak verimlilik ve tutumluluk ilkesine göre yapılır. Bu ilkeye aykırı eylem ve işlemlerden doğacak zararlardan, malların yönetimi veya kullanılması hususunda yetki verilenler sorumludur.” hükümlerine yer verilmek suretiyle,
Belediye kanunlarında belediyeler tarafından şirket kurulabileceği ve büyükşehir belediyelerinin mülkiyeti veya tasarrufundaki hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçeleri ile benzeri nitelikteki diğer taşınmazlarının işletilmesini/kullanılmasını, belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle, bu şirketlere devredebileceği ve bu işletimden/kullanımdan elde edilecek gelirlerin de büyükşehir belediyesinin gelirleri arasında sayıldığı belirtilmiştir. Ayrıca, kamu idarelerine ait malların edinme, kiralama, tahsis, yönetim, kullanma ve elden çıkarma işlemlerinin, mevzuatında öngörülen kurallar dâhilinde hizmetin amacına uygun olarak verimlilik ve tutumluluk ilkesine göre yapılacağı ve bu ilkeye aykırı eylem ve işlemlerden doğacak zararlardan, malların yönetimi veya kullanılması hususunda yetki verilenlerin sorumlu olduğu da vurgulanmıştır.
Ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre, taşınmazın kiracıya teslim edilmesinden sonra kira bedelinin ifa edilmemesi sebebiyle kiracının temerrüde düşmesi halinde kiracıya ihtar çekilerek süre verilmesi ve süre sonunda sözleşmenin feshedileceği uyarısında bulunulması gerekmekte, tüm bunlara rağmen süresinde ödemenin yapılmaması halinde ise 6098 sayılı Kanun’un 315’inci maddesine göre sözleşmenin feshi yoluna gidilebilmektedir.
Yapılan incelemede, İdarenin bazı taşınmazlarının veya imtiyazlarının, Meclis Kararları ile 5216 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesindeki düzenleme çerçevesinde veya çeşitli ihaleler doğrultusunda şirketlere kullandırılmasına ve bu kullandırmaya ilişkin söz konusu Meclis Kararlarında, elde edilecek gelir üzerinden İdareye devredilecek paya yer verilmesine rağmen; otopark işletmeciliği, metro işletmeciliği gibi devredilen bazı hizmetler üzerinden tahsili gereken 422.029.816,67 TL İdare payının şirketlerden tahsil edilmediği; ayrıca, bu şirketlerin bazılarına, İdareden aldıkları ihaleler vesilesiyle hakediş ödemesi yapılmasına rağmen, hakediş ödemelerinden kesinti yapılmak suretiyle de olsa gerekli tahsilatların gerçekleştirilmediği;
Tahakkuk etmiş toplam kira alacağı tutarı olan 422.029.816,67 TL’nin, 47.116.860,47 TL’lik kısmının duran varlık hesaplarında izlenen henüz vadesi gelmemiş alacaklardan
oluştuğu anlaşılmıştır.
Tahakkuk eden toplam 422.029.816,67 TL’lik alacaktan vadesi henüz gelmemiş alacaklar toplamı olan 47.116.860,47 TL düşüldüğünde; geriye kalan 374.912.956,20 TL tutarındaki alacağın vadesi gelmiş, tahsil edilebilir durumda olan ancak henüz tahsil edilememiş alacaklardan olduğu görülmektedir.
İdarenin, şirketlerinden olan alacaklarına ilişkin bilgilere aşağıdaki tabloda yer verilmiştir:
Tablo 33: Şirketlerin İBB’ye Olan Borçları
Şirket İsmi | Kira-Kullanım Hakkı-Park Yerleri İşletme Gel.-Taşınır Kira vb. (TL) | 5216 Sayılı Kanun'un 26’ncı Maddesine Göre Verilen Yerler Kira Borç Bakiyeleri (TL) | Duran Varlık Hesaplarında Kayıtlı Vadesi Gelmemiş Alacaklar (TL) | Vadesi Gelmiş Toplam Borç (TL) |
BELTUR AŞ | 10.275.174,66 | 1.316.508,41 | 447.440,14 | 11.144.242,93 |
BOĞAZİÇİ YÖNETİM AŞ | 1.490.162,65 | 119.590,76 | 1.609.753,41 | 0,00 |
İSTANBUL ENERJİ AŞ | 2.123.575,20 | 0,00 | 0,00 | 2.123.575,20 |
İGDAŞ | 2.573.260,35 | 0,00 | 0,00 | 2.573.260,35 |
İSPARK AŞ | 11.322.217,39 | 95.838.904,19 | 0,00 | 107.161.121,58 |
İSYÖN AŞ | 23.632.710,05 | 0,00 | 0,00 | 23.632.710,05 |
KÜLTÜR AŞ | 39.231.864,92 | 775.757,69 | 1.110.639,59 | 38.896.983,02 |
MEDYA AŞ | 81.184.849,96 | 0,00 | 0,00 | 81.184.849,96 |
METRO İSTANBUL AŞ | 18.008.086,05 | 134.137.154,39 | 43.949.027,33 | 108.196.213,11 |
Toplam | 189.841.901,23 | 232.187.915,44 | 47.116.860,47 | 374.912.956,20 |
Bu durum, İdare tarafından söz konusu gelirlere ilişkin tahsilatlar konusunda Belediye şirketleri için yapılması gereken iş ve işlemlerin tam olarak yerine getirilmediğini göstermektedir.
Bu itibarla, kendilerine İdare tarafından hakediş ödemesi yapılmayan İSPARK AŞ gibi şirketlerden tahsili gereken alacaklar başta olmak üzere, söz konusu Meclis Kararları veya ilgili sözleşmeleri gereğince tahsil edilmesi gereken alacakların tamamının tahsilatı konusunda hukuki zeminde etkin çözüm yollarının işletilerek gerekli takip ve tahsilatların sağlanması gerekmektedir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından; öneri doğrultusunda etkin çözüm yollarının işletilerek gerekli takip ve tahsilat işlemlerinin başlatılacağı ifade edilmiştir. Bu husus önceki yıl Sayıştay Denetim Raporunda da bulgu konusu yapılmış ve İdare tarafından
aynı cevap verilmiş olsa da herhangi bir ilerleme kaydedilmediği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, bulguya esas İdare alacaklarının takip ve tahsilatı konusunun, sistematik bir çözüme kavuşturularak tahsilat düzeyinin artırılması İdarenin mali sürdürülebilirliği açısından uygun olacaktır.