Karar Künyesi
Tasarrufu kısıtlanan taşınmazlara ilişkin emlak vergisinin tahsil edilmeyip tecil edilen 9/10’luk kısmının muhasebe kayıtlarına alınmadığı görülmüştür.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Ödeme Süresi” başlıklı 30’uncu maddesinde, kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunacağı, 9/10’unun tecil edileceği hükmü bulunmaktadır.
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 122 Gelirlerden Tecilli ve Tehirli Alacaklar Hesabı’nın niteliğini düzenleyen 92’nci maddesinde, bu hesabın mevzuatı gereğince gelirlerden alacaklar hesabı veya gelirlerden takipli alacaklar hesabında kayıtlı tutarlardan içinde bulunulan mali yılsonunu geçmeyen bir süre ile tecil veya tehir edilen tutarların izlenmesi için kullanılacağı,
222 Gelirlerden Tecilli ve Tehirli Alacaklar Hesabı’nın niteliğini düzenleyen 166’ncı maddesinde bu hesabın, mevzuatı gereğince gelirlerden alacaklar hesabı veya gelirlerden takipli alacaklar hesabında kayıtlı tutarlardan bir yılı aşan bir süreyle tecil veya tehir edilen tutarların izlenmesi için kullanılacağı,
Hususları düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar için emlak vergisi tarh ve tahakkukunun diğer taşınmazlarda olduğu gibi emlak vergi değeri üzerinden yapılması, söz konusu vergi tahsil aşamasına geldiğinde ise tahakkuk ettirilen verginin 1/10’unun tahsil, 9/10’unun ise tecil edilmesi, tecil edilen söz konusu 9/10’luk tutarın ise kısıtlamanın süresine göre 122 Gelirlerden Tecilli ve Tehirli Alacaklar veya 222 Gelirlerden Tecilli ve Tehirli Alacaklar Hesabı’nda izlenmesi gerekmektedir.
Yapılan inceleme neticesinde; tasarrufu kısıtlanan taşınmazlara ilişkin emlak vergisinin tahsil edilmeyip tecil edilen 580.928,99 TL tutarındaki 9/10’luk kısmının muhasebe kayıtlarında izlenmediği, bu nedenle 122 Gelirlerden Tecilli ve Tehirli Alacaklar ile 222 Gelirlerden Tecilli ve Tehirli Alacaklar Hesabı’nın gerçek değerlerini ihtiva edecek biçimde mali tablolarda yer almadığı tespit edilmiştir.
Kamu İdaresi cevabında tasarrufu kısıtlanan taşınmazlara ilişkin emlak vergisinin 9/10’luk tecil işlemi yerine eksilten işlemi yapıldığını ve bu taşınmazlar üzerinde kısıtlılık işlendikten sonra satış işlemi yapılana kadar 9/10’luk kısım için tahakkuk oluşmadığını, bu taşınmazların satışı olduğu takdirde geriye dönük beş yıl Emlak Vergisinin 9/10’luk kısmının tahakkukunun yapılarak tahsilinin sağlandığı belirtilmiştir.
Tasarrufu kısıtlanan taşınmazların emlak vergisinin tahsil edilmeyip tecil edilen 9/10’luk kısmının takip edilebilmesi için eksilten işlemi yapılmadan önce muhasebenin tam açıklama ilkesi gereğince emlak vergisi tarh ve tahakkukunun diğer taşınmazlarda olduğu gibi emlak vergi değeri üzerinden yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Tecil edilen emlak vergisi alacaklarının ilgisine göre 122 Gelirlerden Tecilli ve Tehirli Alacaklar veya 222 Gelirlerden Tecilli ve Tehirli Alacaklar Hesaplarında izlenmesi gerekmektedir.