Karar Künyesi
İdare ile Tüm-Bel-Sen arasında akdedilen sosyal denge sözleşmesine; mevzuatında yer almayan; dayanışma aidatı, belediye hizmetinden ücretsiz yararlanma, mali ve sosyal yardımların kesilmesi ile 1 Mayısta tüm çalışanların izinli sayılması konularında da düzenlemeler yapılmıştır. Bu bağlamda:
Tüm-Bel-Sen ile yapılan Toplu İş Sözleşmesinin “Yararlanma” başlıklı 7’nci maddesinin c ve d fıkralarında;
"c) Toplu İş Sözleşmesinin imzalanması sırasında sendikaya üye olup, sonradan üyelikten ayrılanlar ya da herhangi bir nedenle sendikadan ilişiği kesilenlerin isimleri, sendika tarafından işverene ya da işveren temsilcilerine bildirildiği tarihten itibaren Toplu İş Sözleşmesinin sağladığı haklardan ancak, sözleşmenin tarafı olan sendikaya, bu toplu sözleşmeden elde ettikleri ücretin (aylık iyileştirme zammı’nın) %1’i oranında dayanışma aidatı ödemeleri suretiyle yararlanabilirler.
d) Toplu İş Sözleşmesinin imzalandığı tarihte sözleşmeye taraf sendikaya üye olmayan kamu çalışanlarının sözleşmeden yararlanması, sözleşmenin tarafı olan sendikaya bu toplu sözleşmeden elde ettikleri ücretin (aylık iyileştirme zammı’nın) %1’i oranında dayanışma aidatı ödemeleri suretiyle yararlanabilirler."
Sözleşmenin “Ulaşım” başlıklı 9’uncu maddesinde; “Çalışanlar Belediyenin şehir içi ulaşım olanaklarından ücretsiz olarak yıllık (550 binişlik personel ulaşım kartına yükleme yapılması suretiyle) yararlanır.”
Sözleşmenin “Diğer Haklar ve Ücretli İzinler” başlıklı 10’uncu maddesinde;
“a) Sözleşmeden yararlanan belediye çalışanlarının ailesinin şikâyeti üzerine aile içi şiddet uyguladığı tespit edildiği durumlarda; söz konusu çalışanın sözleşme hükümlerinde yer alan mali ve sosyal yardımlardan elde ettikleri elinden alınarak, bunlar çalışanın eşine ödenir.
b) İşçi sınıfının Uluslararası Birlik ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ta tüm çalışanlar yasal olarak izinlidir”
denilmek suretiyle sosyal denge sözleşmesine konusu dışında hükümler konulmuştur.
4688 sayılı Kanun’da 04.04.2012 tarih ve 6289 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la değişiklikler yapılmış ve bu değişikliklerle kamu görevlileri sendikalarına toplu sözleşme hakkı tanınmış, yerel yönetim hizmetleri kolunda da ayrıca sosyal denge tazminatının belirlenmesine yönelik sözleşme yapılabileceği ifade edilmiştir. Bu bağlamda 4688 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinde, belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince sosyal denge tazminatının ödenmesine karar verilmesi halinde sendika ile belediye başkanının sözleşme yapabileceğini belirtmiştir.
Söz konusu Kanun’da sosyal denge sözleşmesinin yapılma usulü ve şekli belirlenmiş olup, bu maddede dayanışma aidatına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Kanun’un 28’nci maddesinin ikinci fıkrasında, toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı öngörülmüştür. Yine Kanun’un gelirler başlıklı 24’üncü maddesinde sendika gelirleri arasında üyelerin ödeyecekleri üyelik ödentileri sayılmış, 25’inci maddesinin üçüncü fıkrasında, sendika tüzüğüne üyelik ödentisi dışında her ne ad altında olursa olsun, üyelerden başka bir kesinti yapılmasını öngören hükümler konulamayacağı kuralına yer verilmiştir.
Mevzuat hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere belediye başkanı ile sendika temsilcisi sadece ödenecek olan sosyal denge tazminat tutarını kanuni sınırlarda tespit etmek üzere yetkilendirilmiştir. Bunun dışında sözleşme hakkını toplu sözleşme gibi düşünmek ve sözleşme metnine yetkilendirilen husus dışında başkaca hükümler koymak yersizdir. Ayrıca, 4688 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinde mahalli idarelerle imzalanan sözleşmenin Kanun’un uygulanması bakımından toplu sözleşme sayılamayacağı da açıkça belirtilmiştir.
Sözleşmenin “Ulaşım” başlıklı 9’uncu maddesiyle Belediye çalışanlarına Belediyenin şehir içi ulaşım olanaklarından ücretsiz olarak yıllık (550 binişlik personel ulaşım kartına yükleme yapılması suretiyle) yararlandırılması hususu sosyal denge sözleşmesi konusu dışında
olduğundan sözleşmeye eklenmemesi gerekmektedir.
Yine sözleşmenin 10 (a) maddesinde; belediye çalışanlarının ailesinin şikâyeti üzerine aile içi şiddet uyguladığı tespit edildiği durumlarda; söz konusu çalışanın sözleşme hükümlerinde yer alan mali ve sosyal yardımlardan elde ettiklerinin elinden alınarak, bunların çalışanın eşine ödenmesine ilişkin hükmü de yasal dayanaktan yoksundur. Çalışan personelin özlük haklarının elinden alınarak eşine ödenmesi ancak bir yasal düzenlemeye veya yargı kararına istinaden mümkün olabilir.
Adı geçen sözleşmenin 10 (b) maddesinde yer alan 1 Mayıs’ta tüm çalışanların yasal olarak izinli sayılmasına ilişkin hüküm ise, 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’un 2’nci maddesinde 1 Mayıs günü genel tatil olarak ifade edildiğinden, zaten Kanunla tatil kabul edilen bir günde çalışanların izinli sayılması anlamsızdır.
Kamu idaresi cevabında, mevcut sözleşmenin son bulacağı 31.12.2021 tarihinden sonra yapılacak olan Toplu İş sözleşmesinde bulgu tespitleri doğrultusunda mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenleme yapılacağı ifade edilmektedir.
Yukarıda ifade edilen mevzuat hükümleri ve değerlendirmeler çerçevesinde, idare ile sendika arasında imzalanan sosyal denge sözleşmesine konulan; dayanışma aidatı alınması ve ilave kesinti yapılması hükmüne, sözleşme konusu dışında yer alan hükmüne (kişi başı yıllık 550 binişlik ücretsiz şehir içi ulaşım olanağına ilişkin hükme), yargı kararı gerektiren hükmüne (aile içi şiddet uyguladığı tespit edilen çalışanın mali ve sosyal yardımlarının elinden alınıp eşine ödenmesine ilişkin hükme) ve kanunen verilmiş bir hakkın tekrarına ilişkin hükmüne (1 Mayıs’ta tüm çalışanlar yasal olarak izinli olacağına ilişkin hükme) yer verilemeyeceği açıktır. Bu bağlamda İdarenin Sosyal denge sözleşmesini revize etmesi ve yeni yapılacak sözleşmelerinde mevzuat hükmüne uygun hareket etmesi gerektiği değerlendirilmektedir.