Karar Künyesi
Şirket uhdesinde çalışan işçiler için kıdem tazminatı karşılığı ayrılmadığı tespit edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun “Defter tutma yükümlülüğü” başlıklı 64’üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.” ve aynı maddenin beşinci fıkrasında, “...Bu Kanun’un defter tutma, envanter, mali tabloların düzenlenmesi, aktifleştirme, karşılıklar, hesaplar, değerleme, saklama ve ibraz hükümleri 213 sayılı Kanun ile diğer vergi kanunlarının aynı hususları düzenleyen hükümlerinin uygulanmasına, vergi kanunlarına uygun olarak vergi matrahının tespit edilmesine ve buna yönelik mali tabloların hazırlanmasına engel teşkil etmez.” hükümlerine yer verilmiştir.
1 sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’nin ekinde yer alan Tekdüzen Hesap Çerçevesi, Hesap Planı ve Hesap Planı Açıklamalarında 372- Kıdem Tazminatı Karşılığı hesabı; belirlenecek esaslar çerçevesinde ayrılan ve bir yıl içinde ödeneceği öngörülen kıdem tazminatları karşılıklarının izleneceği hesap olarak, aynı bölümde 472- Kıdem Tazminatı
Karşılığı hesabı ise belirlenecek esaslar çerçevesinde ayrılacak kıdem tazminatı karşılıklarının bu hesap kaleminde gösterileceği ifade edilmiştir. Yine aynı Tebliğde muhasebenin temel kavramlarına yer verilmiştir. Bu kavramlardan dönemsellik kavramı gereğince; her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanabilmesi için gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilmesi gerekmektedir. İhtiyatlılık kavramı ise; muhasebe olaylarında temkinli davranılması ve işletmenin karşılaşabileceği risklerin göz önüne alınması gerektiğini ifade etmekte olup bunun sonucu olarak ileriki dönemlerdeki muhtemel giderleri ve zararları için karşılık ayrılmalıdır.
Yukarıda yer verilen Tebliğ açıklamalarına göre, işçilere yapılacak kıdem tazminatı ödemelerinin ait olduğu dönemin gelir tablosunda gösterilerek faaliyet sonuçlarının sağlıklı bilgi üretmesini ve ileriki dönemde gerçekleşmesi beklenen giderlerin bilançoda gösterilmesini teminen şirket uhdesinde çalışan işçiler için kıdem tazminatı karşılıklarının ayrılarak 372 ve 472- Kıdem Tazminatı Karşılığı hesaplarında izlenmesi gerekmektedir.
Ancak yapılan incelemede, şirkette çalışan işçiler için kıdem tazminatı karşılıklarının ayrılarak söz konusu hesaplara alınmadığı, işçilere yapılan kıdem tazminatı ödemelerinin tamamının ödemenin yapıldığı yılda giderleştirildiği görülmüştür.
Bu durum bilançoda 372 ve 472- Kıdem Tazminatı Karşılığı hesaplarının ve gelir tablosunda ilgili gider kalemlerinin doğru bilgi içermemesine sebep olmaktadır.