Üniversitenin bazı daire başkanı, enstitü sekreteri, fakülte sekteri, yüksekokul sekreteri ve şube müdürü kadrolarına dolu olmasına rağmen başka bir personelin tedviren veya usule aykırı olarak vekâleten atandığı tespit edilmiştir.

Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu düzenlemektedir. Anılan Kanun’un "Vekâlet görevi ve aylık verilmesinin şartları" başlıklı 86’ncı maddesine göre; memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabileceği ve yine boş kadrolara ait görevlerin memurlara vekâleten gördürülebileceği belirtilmiştir. Dolu kadro, kadronun halen başka bir memur tarafından işgal ediliyor olması halidir. Böyle bir kadroya yani dolu kadroya vekâlet ise, ancak kadroda bulunan memurun kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılması halinde mümkündür.

Fırat Üniversitesinde, çeşitli kadroları işgal eden personele esas kadrosu dışında başka bir görev verildiği ya da pasif halde tutulduğu, dolu olan bu kadrolara başka personelin tedviren ya da vekâleten atandığı görülmüştür. Oysa esas olan, kadroyu işgal eden kişi tarafından ilgili görevin yürütülmesidir.


Devlet memurlarına uygulanacak genel kanun niteliğinde olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda ve Devlet Memurları Kanunu’nun kapsamı dışında kalan diğer kamu görevlilerinin kendi özel kanunlarında tedviren görevlendirme şeklinde bir görevlendirme usulü bulunmamaktadır. Yalnızca 99 seri nolu Devlet Memurları Tebliğinde “…asilde aranan şartlara sahip vekil memur bulunamadığı takdirde, hizmetin aksamadan yürütülebilmesi bakımından herhangi bir şekilde boşalmış veya boş bulunan bir görevin öncelikle varsa yardımcıları yoksa asilde aranan şartlara en yakın personel tarafından tedviren gördürülmesi mümkün görülmektedir.” denilmek sureti ile tedvirden bahsedilmiştir.

Tebliğ'de anlaşılacağı üzere bir kadroya “tedviren” atama yapılması, asilde aranan koşullara sahip vekil kamu görevlisi bulunamadığı hallerde başvurulan, boş kadrolar için kullanılması mümkün olan bir görevlendirme usulüdür. Asilin tüm şartlarına sahip olan vekâletten farklı olarak tedviren görevlendirme olarak adlandırılan bu usul, bir kamu hizmetini asaleten yürütmekle yükümlü olan kamu görevlisinin çeşitli sebeplerle bu görevini ifa edemediği ve asilde aranan koşullara sahip vekil kamu görevlisi de bulunamadığı hallerde; kamu hizmetinin sürekliliği ilkesi gereği asaleten atama veya vekâleten görevlendirme yapılıncaya kadar, asilde aranan niteliklere en yakın personeller arasından yapılan geçici bir görevlendirme olarak görülmelidir.

Yine dolu kadroya vekâleten görevlendirme yapılabilmesi, 657 sayılı Kanun’un 86’ncı maddesinde zikredilen haller dolayısıyla kadronun esas sahibi personelin işinden geçici olarak ayrılması halinde mümkündür. İzin, geçici görev, disiplin cezası veya görevden uzaklaştırma hallerinden biri gerçekleşmeksizin dolu kadroya vekâleten görevlendirme yapılmasının Kanun’un ilgili maddesine aykırılık teşkil ettiği açıktır.

Kanuna ve Tebliğ'e aykırı olarak dolu kadroya yapılan tedviren veya vekâleten görevlendirme uygulaması, aynı kadroyu birden fazla personel işgal ettiği için bazı personelin atıl kalmasına, dolayısıyla insan kaynağından en verimli şekilde faydalanılamamasına yol açmaktadır. Aynı zamanda bu durum özellikle harcama yetkisini kullanmak bakımından hukuki sonuçları olabilecek bir yetki karmaşasına da sebep olabilmektedir.

Bazı daire başkanı, enstitü sekreteri, fakülte sekteri, yüksekokul sekreteri ve şube müdürü kadrolarına dolu olmasına rağmen başka bir personelin tedviren veya usule aykırı olarak vekâleten atanmaması gerektiği değerlendirilmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?