Belediye ile yetkili sendika arasında bağıtlanan sosyal denge tazminatı sözleşmesine başka kanun veya toplu sözleşmede sınırları çizilmiş olan konularda bu sınırları aşabilecek nitelikte hükümlerin konulduğu görülmüştür.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 32’nci maddesinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı arasında sözleşme yapılabileceği ve yapılan sözleşmenin bu Kanun’un uygulanmasında toplu sözleşme sayılmayacağı belirtilmiştir.

Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2018 ve 2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme’nin “Yerel Yönetim

Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” başlıklı 4’üncü bölümünün “Sosyal denge tazminatı” başlıklı 1’inci maddesinin ikinci fıkrasında;

Sosyal denge sözleşmesi imzalayan sendikanın üyesi olmayan kamu görevlilerinden aynı unvanlı personelden alınacak aidatın iki katına kadar taraf sendika sosyal denge sözleşmesi aidatı alabilir. Bu aidatı ödeyen kamu görevlileri söz konusu sözleşmeden aynı usul ve esaslar dâhilinde yararlandırılır.” hükmü yer almaktadır.

Anılan mevzuat hükmünden anlaşılacağı üzere, sosyal denge tazminatı sözleşmesi imzalayan sendikanın üyesi olmayan kamu görevlilerinden sendikanın alabileceği sosyal denge tazminatı sözleşmesi aidatı ancak aynı unvanlı personelden alınan aidatın iki katı olabilecektir.

Belediye ile yetkili sendika arasında yapılan sosyal denge tazminatı sözleşmesinin 5’inci maddesinde, sendikaya üye olmayanların, sonradan işe girip üye olmamış olanların veya üyelikten çıkarılanların sosyal denge tazminatı sözleşmesinden faydalanabilmeleri için üye memurlardan kesilen üyelik aidatının beş katı kadar sözleşme aidatı ödemeleri gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenleme, yukarıda belirtilen 4. Dönem Toplu Sözleşme hükmüne aykırılık teşkil etmektedir.

Ayrıca, sosyal denge tazminatı sözleşmesinin “Aylık Sosyal Denge” başlıklı 22’nci maddesinin birinci fıkrasının f bendinde “Ayrıca Başkanlık Makamınca uygun görülen başarılı personele yılda ilgilinin aylık sds dahil net 2 aylığı tutarında ikramiye verilebilir.” şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Norm kadro ve personel istihdamı” başlıklı 49’uncu maddesinin son fıkrasında başarı durumuna göre verilebilecek olan ikramiye tutarı;

Sözleşmeli ve işçi statüsünde çalışanlar hariç belediye memurlarına, başarı durumlarına göre toplam memur sayısının yüzde onunu ve Devlet memurlarına uygulanan aylık katsayının (20.000) gösterge rakamı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere, hastalık ve yıllık izinleri dâhil olmak üzere, çalıştıkları sürelerle orantılı olarak encümen kararıyla yılda en fazla iki kez ikramiye ödenebilir” şeklinde düzenlenmiştir,

4. Dönem Toplu Sözleşme’nin “Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” başlıklı 4’üncü bölümünün “İkramiye” başlıklı 3’üncü maddesinde ise, Kanun’da

“20.000” olarak uygulanması öngörülen gösterge rakamının “25.000” olarak uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Sosyal denge tazminatı sözleşmesinde yer alan hüküm, unvanlar itibariyle bir ayrım yapılmadan yalnızca başarılı personele yönelik olup subjektif bir nitelik taşımaktadır. Ayrıca, Belediye Kanunu’nun 49’uncu maddesinde başarı durumlarına göre belediyenin memur personeline ödenebilecek ikramiye tutarının sınırı çizilmiştir. Ancak, sosyal denge tazminatı sözleşmesinde ifade edilen tutarın Kanun’da belirtilen sınırın oldukça üzerinde olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıca, ikramiye tutarının üst limitten ödenmesi durumunda 4. Dönem Toplu Sözleşme’nin “Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” başlıklı 4’üncü bölümünün birinci maddesinde en yüksek devlet memuru aylığının %100’ü şeklinde belirlenen sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarının aşılmasına ve kamu zararı doğmasına neden olunacaktır.

Yukarıda belirtilen sözleşme hükümlerine göre herhangi bir kesintinin ya da ödemenin yapılmadığı görülmüş olmakla birlikte mevzuata aykırılık teşkil eden hükümlerin sosyal denge sözleşmesine konulmaması gerektiği düşünülmektedir.

Kamu idaresi cevabında; “Kurumumuzca imzalanan Sosyal Denge Sözleşmesinin süresi dolmuş olup, yeni yapılacak olan sözleşmede ilgili kanun şartlarına riayet edilerek, mevzuata uygun olmayan hükümlerin Sosyal Denge Sözleşmesine konulmamasına dikkat edilecektir.” denilmektedir.

Sonuç olarak kamu idaresi bulguya katılmakta olup 2018 yılı içerisinde yürürlükte olan sosyal denge tazminatı sözleşmesinin süresinin dolduğunu ve yeni yapılacak sözleşmede bahsi geçen mevzuat hükümlerine uygun hareket edileceğini bildirmiştir. Sosyal denge tazminatı sözleşmesine konulacak hükümlerin diğer yasal düzenlemelere uygun olmasına dikkat edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?