Karar Künyesi
Şirket taşınmazlarına ve kiralamalara ilişkin işlemlerin incelenmesi sonucunda; Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 5216 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesi uyarınca Şirkete devredilen Hacı Bayram Camii arkasında bulunan kapalı otopark ve müştemilatının mevzuata aykırı bir şekilde pazarlık usulü ile bir derneğe ait iktisadi işletmeye kiralandığı tespit edilmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Şirket Kurulması” başlıklı 26’ncı
maddesinde, büyükşehir belediyesinin mülkiyeti veya tasarrufundaki otoparkları belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin %50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye 06.12.2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’la “Ancak, bu yerlerin belediye şirketlerince üçüncü kişilere devri 2886 sayılı Kanun hükümlerine tabidir.” hükmü eklenmiştir.
Yukarıda yer alan madde kapsamında, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 08.07.2013 tarih ve 1195 sayılı Kararı ile Hacı Bayram Camii arkasında yer alan 521 araç kapasiteli çok katlı kapalı otopark ve müştemilatının işletilmesi ANFA’ya devredilmiştir.
ANFA, mezkûr yeri bizzat kendisi işletmemiş, bunun yerine ihale ile üçüncü bir kişiye devretmiştir. Ne var ki, söz konusu devir yapılırken 2886 sayılı Kanun hükümlerine tam olarak uyulmamış, belediye şirketleri ve belediye taşınmazları açısından uygulama imkânı bulunmayan Kanun’un 51’inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca ihale gerçekleştirilmiştir.
Mezkûr Kanun’un "İhalelerde kapalı teklif usulünün esas olduğu" başlıklı 36’ncı maddesinde ihalelerde tekliflerin gizli olarak verilmesini sağlayan kapalı teklif usulünün esas olduğu, diğer usullerin ancak ilgili maddelerde yazılı şartların gerçekleşmesi durumunda kullanılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Pazarlık usulüyle yapılabilecek işler Kanun’un 51’inci maddesinin birinci fıkrasında bentler halinde tek tek sayılmış, (g) bendinde “Devletin özel mülkiyetinde” ve “Devletin hüküm
ve tasarrufu altındaki yerler” kavramlarına vurgu yapılmıştır.
Kanun’un diğer maddelerinde ifade edilen “idare” kavramı yerine bu maddede “Devlet” kavramı kullanılmıştır. Aynı Kanun’un diğer maddelerinde, hatta aynı maddenin diğer bentlerinde (mesela (f) bendinde) Kanun’a tabi kurumlar için “idare” kavramı kullanılırken (g) bendinde “idarelerin özel mülkiyetinde” kavramı yerine “devletin özel mülkiyetinde” ve “Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan” kavramlarının kullanılması “idare” kavramından başka bir mana ve içeriği ifade ettiğini, dolayısıyla idarelerin devletin mülkiyetinde veya tasarrufunda olarak tanımlanan özel yerler hariç bu bent kapsamında ihale gerçekleştiremeyeceğini açıkça göstermektedir.
Bununla birlikte, birçok Danıştay ve Sayıştay kararında da devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz mallar kavramına belediyelerin özel mülkiyetinde veya tasarrufunda olan mallarının girmediği, bu nedenle bu yerler için 2886 sayılı Kanun’un 51’inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca ihale yapılamayacağı açık bir surette belirtilmiştir.
Her ne kadar Kamu İdaresi cevabında, 2886 sayılı Kanun’un 51-g maddesine göre ihale yapamayacaklarına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı, “devlet” kavramına belediyelerinde girebileceğine ilişkin çeşitli açıklamalar yapılmışsa da yukarıda detaylı bir surette belirtilen mevzuat hükümleri ve Danıştay ve Sayıştay kararları uyarınca belediyelerin mülkiyetinde veya tasarrufunda olan taşınmazlar için söz konusu madde uyarınca pazarlık usulü ile ihalenin gerçekleştirilemeyeceği açıktır.
Yukarıda sayılan nedenlerle, Ankara Büyükşehir Belediyesinden 5216 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesi uyarınca herhangi bir ihale olmaksızın doğrudan meclis kararı ile devralınan yerlerin üçüncü kişilere kiralanmasında 2886 sayılı Kanun hükümlerine azami riayet edilmeli, belediye taşınmazları hakkında uygulanması mümkün olmayan hükümler uyarınca ihale yapılmasından kaçınılmalıdır. Söz konusu husus mevzuata uygunluk açısından zaruri olduğu gibi rekabetin sağlanması açısından da önem arz etmektedir.