Kamulaştırmayı gerektirecek, kamulaştırma şartlarını taşıyan herhangi bir işlem olmadığı halde Kamulaştırma Kanunu’nun 30’uncu maddesini kullanarak taşınmaz devralındığı görülmüştür.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun “Amaç ve kapsam” başlıklı 1’inci maddesinde;


Bu Kanun’un; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallarını, Devlet ve kamu tüzelkişilerince


kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenleyeceği,

Kamulaştırma şartları” başlıklı 3’üncü maddesinde; “İdareler, kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabileceği,”

Bir idareye ait taşınmaz malın diğer idareye devri” başlıklı 30’uncu maddesinde; “Kamu tüzelkişilerinin ve kurumlarının sahip oldukları taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakları diğer bir kamu tüzelkişisi veya kurumu tarafından kamulaştırılamayacağı, Taşınmaz mala; ihtiyacı olan idarenin, 8'inci madde uyarınca bedeli tespit edeceği, Bu bedel esas alınarak ödeyeceği bedeli de belirterek mal sahibi idareye yazılı olarak başvuracağı,

Bu suretle devir alınan taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılacağı ve devir amacı veya devreden idarenin izni dışında başkaca bir kamusal amaçla kullanılamayacağı, Aksi takdirde devreden idarenin, Kanun’un 23 üncü maddesi uyarınca taşınmaz malı geri alabileceği ve bu hususun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verileceği hüküm altına alınmıştır.

Yukarıdaki kanun hükümlerinde özetle Kamulaştırma Kanun’un amacı ve kamulaştırma şartlarının neler olduğu, iki kamu kurumu arasında kamulaştırma olamayacağı, kamulaştırmayı gerektirecek bir durumun olması halinde 30’uncu maddeye istinaden birbirlerine taşınmazların devrinin yapılabileceği, bu devirlerinde bir kamulaştırma sayılacağı açıklanmıştır.

İdarece değişik tarihlerde Ankara Büyükşehir Belediyesinden Kamulaştırma Kanunu’nun 30’uncu maddesine istinaden bedeli ödenerek taşınmaz kamulaştırıldığı (devralındığı), devralınan bu yerlerin mülkiyetinin ASKİ’ye geçtiği, fakat taşınmazların hala Ankara Büyükşehir Belediyesince kullanıldığı görülmüştür.

Örneğin, Altındağ ilçesi Danişment mahallesi 23162 ada 3 parselde yer alan 37.216 m2’lik taşınmaz 2015 yılında Aski Genel Müdürlüğünce yukarıdaki kanun maddesine dayanılarak Ankara Büyükşehir Belediyesinden devralınmış (kamulaştırılmış), kamulaştırma


bedeli olan 74.432.000,00 TL ödenmiştir. Kamulaştırma yapılmadan önce Ankara Büyükşehir Belediyesinin ilgili daire başkanlığınca makine ikmal alanı olarak kullanılmakta olan bu taşınmaz, 2019 yılı sonu itibarıyla herhangi bir tahsis işlemi olmadan hala aynı birim tarafından aynı maksatla kullanıldığı gibi, taşınmazı devralan idare tarafından taşınmaza, kamulaştırmanın şartlarına uyan herhangi bir işlem de yapılmamıştır.

Kamulaştırma Kanunu’na istinaden Ankara Büyükşehir Belediyesinden 2014 yılında devralınan ve 2019 yılında da Ankara Büyükşehir Belediyesince kullanılmaya devam edilen Şereflikoçhisar, Çubuk, Bala, Nallıhan, Kalecik, Haymana ve Güdül ilçelerinde yukarıda belirtildiği gibi taşınmazlar mevcuttur.

ASKİ Genel Müdürlüğünce, 6360 sayılı Kanun uyarınca dokuz yeni ilçenin Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırlarına dahil olduğundan hareketle görev alanının genişlediği, idarenin faaliyetlerine yönelik olarak kullanılmak üzere yeni bağlanan bölgelere ve genişleyen sorumluluk alanına hizmet verilebilmesi amacıyla Ankara genelinde bölge hizmet binası, teknik araç ve makine park alanı, altyapı malzeme depolama yeri, altyapı ve üstyapı tesis alanlarına ihtiyaç duyulduğu, bu sebeple Ankara Büyükşehir Belediyesinden taşınmaz devralındığı, devralınan bu taşınmazlara ekonomik şartlar ve geçmişte yaşanan Ankara il genelindeki su sıkıntıları nedeniyle planlanan yatırımların yapılamadığı, ekonomik faaliyetlerin acil olarak nitelendirilen alanlara kaydırıldığı, bu süreçte kamu mallarının verimli kullanılması ilkesi çerçevesinde idarece devir alınan taşınmazların devreden idare tarafından kullanılmaya devam edilmesinde kamu menfaatinin gözetildiği, yatırım faaliyetleri ve bütçe düzenlemeleri doğrultusunda bahse konu taşınmazlar üzerindeki yatırımların aşama aşama yapılacağı ifade edilmişse de ne devralınma yılında ne de sonraki yıllarda anılan taşınmazlarla ilgili hiçbir tasarrufta bulunulmamıştır. Eski maliki Ankara Büyükşehir Belediyesinin kullanmaya devam ettiği taşınmazların Ankara Büyükşehir Belediyesine tahsis girişimleri dahi 2020 yılı içerisinde olmuştur. Taşınmazlar üzerinde tasarrufta bulunamamanın gerekçesi ekonomik şartlar olarak gösterilse de kamulaştırma sebebiyle söz konusu taşınmazlar için milyonlarca lira ödenmiş ve/veya borçtan mahsup edilmiştir. Kaldı ki kamu idarelerinin birbirlerine taşınmaz tahsis etmesi gibi daha ekonomik bir yol vardır, taşınmaz tahsisleri bedelli veya bedelsiz olabilmektedir. Ankara Büyükşehir Belediyesince bağlı kuruluşu olan ASKİ Genel Müdürlüğüne ihtiyacı olan bir taşınmazın tahsis edilmesi en kolay ve az maliyetli bir yoldur.

Sonuç olarak kamu kurumları arasında kamulaştırmayı gerektirecek bir durum var ise Kamulaştırma Kanunu’nun 30’uncu maddesi işletilebilir, aksi halde taşınmazların satışı, tahsisi


veya birbirlerinden borç alıp vermek için diğer kanun yollarına müracaat edilmelidir. Büyükşehir belediyeleri ve bağlı kuruluşların birbirlerine borç alıp vermeleri, nakit transfer etmeleri 5216 sayılı Kanun’da düzenlenmiştir. Bunun dışında mevzuata aykırı olarak farklı yollara gidilmemeli, kanun maddeleri amacına uygun kullanılmalıdır.


Kararla ilgili sorunuz mu var?