Belediye sınırları içerisinde geliştirme alanı olup olmadığı dikkate alınmadan yapı ruhsatı başvuru sahiplerinden Meclis Kararı ile belirlenen tarifeye göre “Stabilize Yol Teknik Altyapı Bedeli” tahsil edildiği görülmüştür.

3194 sayılı İmar Kanunu’nda yapı ruhsatı konusunda açıklamalara yer verilmiş, Kanun’un 21 ve 22’nci maddelerinde yapı ruhsatı ve ruhsat alma şartları ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Söz konusu maddelerde yapı ruhsatı almak isteyen ilgililerden teknik alt yapı bedelinin tahsil edileceğine ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiştir.

Anılan Kanun’un “Geliştirme alanlarında yapı ruhsatı” başlıklı 23’üncü maddesinde ise; özel ve istisnai bir düzenleme yapılmış ve iskân hudutları içinde olup da “imar planında beldenin inkişafına ayrılmış bulunan sahalarda yapı izni verilebilmesi” için gereken şartlar detaylı bir şekilde düzenlenmiştir.

Söz konusu maddede, mezkûr sahalarda yapı izni verilebilmesi için ilgili sahanın yol, pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik alt yapısının yapılmış olması zorunlu tutulmuştur. Teknik alt yapısı henüz tamamlanmamış olan yerlerde ise; ancak belli şartlar dâhilinde yapı izni verilebileceği belirtilmiş, bu kapsamda ya ilgili idarenin izni ve ilgili idarece hazırlanacak projeye uygun olarak teknik alt yapının ilgili kişilerce yaptırılması ya da parselleri hizasına rastlayan ve hissesine düşen teknik alt yapı bedelinin kuruma ödenmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Görüldüğü üzere İmar Kanunu’nun 23’üncü maddesinde yapı ruhsatı alınırken yol ve kanalizasyon yapımı için “Teknik Alt Yapı Bedeli” alınması öngörülmüş ancak bu bedel “Geliştirme Alanları” ve “Bu alanlarda hali hazırda yol, pis ve içme suyu şebekelri gibi teknik alt yapısı tamamlanmamış yerler” ile sınırlandırılmış, teknik alt yapısı tamamlanmış yerleşik alanlar kapsam içerisinde zikredilmemiştir.

Diğer yandan belediye tarafından yeni bir yol açılmış, mevcut bir yol tamir edilmiş veya genişletilmiş ise söz konusu masrafların ilgililerden nasıl tahsil edileceği 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Harcamalara katılma payları” başlıklı Üçüncü kısmında detaylı bir şekilde düzenlenmiştir.

Mezkûr Kanun’un “Yol harcamalarına katılma payı” başlıklı 86’ncı maddesinde bu konuya ilişkin açıklamalar yapılmış, yeni yol açılması, mevcut yolun genişletilmesi, mevcut yola asfalt yapılması durumunda bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden söz konusu katılma payının alınacağı hususu ayrı ayrı zikredilmiştir.

Kanun koyucu, hizmet götürüldüğü esnada bu hizmetten yararlanacak veya gayrimenkullerinin değerinde artış olacak mülk sahiplerince söz konusu maliyetlere katlanılmasını öngörmüş ve kanun sistematiğini de bu esas üzerine bina etmiştir.

Ayrıca konuya ilişkin 81 il valiliği aracılığıyla tüm belediyelere gönderilen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının “Teknik Altyapı Bedeli Hakkında” 10.03.2020 tarih ve 14399437-010.06.02-E.60063 sayılı yazısında; teknik altyapısı tamamlanmış meskun sahalarda 3194 sayılı Kanun’un 23’üncü maddesine dayanılarak teknik altyapı bedelinin alınmaması gerektiği mevcutta var olan teknik ve sosyal alt yapının tevsii ve yenilenmesinin gerekmesi halinde Belediye Gelirleri Kanunu kapsamında harcamalara katılma payı alınabileceğinin açık olduğu ifade edilmiştir.

Yapılan incelemelerde; İdarenin tasarrufunda bulunan yerler için bina inşaat ruhsatı alacak yapı sahiplerinden bölgenin geliştirme alanı olup olmadığına ve teknik altyapısı tamamlanıp tamamlanmadığına bakılmaksızın “Stabilize Yol Teknik Altyapı Bedeli” alınmasına yönelik Meclis Kararı alındığı ve söz konusu Karar dayanak gösterilerek 2023 yılı içerisinde 13.323.442,41 TL tahakkuk ve tahsilat yapıldığı tespit edilmiştir.

5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 8’inci maddesinde; her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumlu ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorunda olduğu açıklanmıştır.

5018 sayılı Kanun’un “Gelirlerin dayanakları” başlıklı 37’nci maddesinde; genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelirlerine yönelik kanuni dayanakların bütçelerinde gösterileceği belirtilmiştir.

Yenimahalle Belediye Başkanlığı da 5018 sayılı Kanun doğrultusunda genel yönetim kapsamında olup Kuruma ait 2023 yılı Bütçesi'ne bakıldığında teknik alt yapı bedeline ilişkin kanuni bir dayanağın bulunmadığı görülmüştür.

Denetim tespiti sonrasında Kamu İdaresi tarafından verilen cevapta özetle; yol stabilize teknik altyapı bedelinin, İmar Kanunu’nun 23'üncü maddesine göre, yapı ruhsatına esas teşkil edilecek bir bedel olup, bu bedel tahsil edilmeden yapı ruhsatı işlemlerinin tamamlanamadığı, aynı Kanun’un 23'üncü maddesinde; “Şu kadar ki, bir yolun iki tarafındaki parsel sahipleri bahis konusu yol bedellerini ve bir kanalizasyon şebekesinden istifade eden veya etmesi gereken parsel sahipleri teknik alt yapı bedellerini ilgili idareye vermedikçe ilgili idarenin bu tesisleri inşa ve ikmali mecburiyeti yoktur.” hükmü gereği söz konusu stabilize teknik altyapı bedeli tahsil edilmeden her hangi bir işlemin yapılamadığı, "İmar planları ilke kararları ile yoğunluk ve yapı düzeninde düzeltme ve yenileme getirilen yerleşik alanlardaki uygulamada mevcut şehirsel teknik ve sosyal altyapının tevsii ya da yenilenmesi gereken durumlarda, şehirsel hizmetlerin yerine getirilmesi ile ilgili olarak kanunlarda belirtilen katılma payları bu hizmetlerden yararlanacak arsa, yapı ya da bina

sahiplerinden usulünce alınır.” hükmü gereği yerleşik (yerleşme) alanlarından “Stabilize Yol Teknik Altyapı Bedeli”nin 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nda yer alan yol harcamalarına katılma payı ile ilgisi bulunmadığı ve Belediye tarafından her yıl alınan meclis kararları doğrultusunda 3194 sayılı Kanun’un 23'üncü maddesine istinaden tahsil edildiği,

Daha önce yapılaşması tamamlanmış parsellerden yapı ruhsatı verildiği sırada hissesine düşen teknik altyapı bedeli alınıp, sonradan yapılaşmaya giden parsellerden ise yapı ruhsatı alındığı sırada bölgede yapılaşmanın tamamlanmış olduğu gerekçesiyle teknik altyapı bedeli alınmamasının eşitlik ilkesiyle bağdaşmayacağı, hukuka uygun bulunan bu işlem nedeniyle davacılara ödenmesi gereken bir bedel bulunmadığı yönünde idari yargı kararların bulunduğu ifade edilmiştir.

Öncelikle belirtmek gerekirse bulgu konusu husus geliştirme alanları dışında kalan ve yolu, pis ve içme suyu şebekesi tamamlanmış bölgelerde yapı ruhsatı başvuru sahiplerinden "Stabilize Yol Teknik Altyapı Bedeli” adı altında bir bedelin ödenmesinin ruhsat verilmesinin ön koşul olarak sunulmasıdır.

Kamu İdaresi tarafından "Stabilize Yol Teknik Altyapı Bedeli”ne yönelik meclis kararı alındığı ifade edilmiş olup bahsi geçen meclis kararına bakıldığında dayanak olarak Belediye Gelirleri Kanunu gösterilmiştir.

Daha açık bir anlatımla İdare tarafından sadece İmar Kanunu'nun 23'üncü maddesinde detaylı olarak izah edilen ve yalnızca geliştirme alanlarında ve yolu, pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik alt yapısı tamamlanmamış alanlara yönelik yapı ruhsatı başvuru sahiplerinden "Stabilize Yol Teknik Altyapı Bedeli” istenebilecek olup geliştirme alanı vasfı taşımayan ve teknik alt yapısı tamamlanmış bölgelere yönelik söz konusu bedelin yapı ruhsatı verilmesi için ön koşul olarak öne sürülmesi ve buna dayanak olan Belediye meclis kararı açıkça hukuka aykırıdır.

Kamu İdaresi tarafından söz konusu bedelin hukuka uygun olarak alındığına ilişkin ilk derece yargı kararları olduğu ifade edilmiş ise de kamu kurum ve kuruluşları, yapacakları iş ve işlemlerin hukuka uygunluğuna yönelik üst derece yargı kararlarını referans olarak almaları gerekmekte olup bu kapsamda; Danıştay 6. Dairesinin E.2016/12034 ve K.2018/10246 sayılı Kararı'nda aynen; “…uyuşmazlık konusu alanın yapılaşmış bir alan olup teknik ve sosyal alt yapısı mevcut olduğundan 3194 sayılı İmar Kanununun 23. maddesi uyarınca alt yapı katılım bedeli alınamayacağı, mevcutta var olan teknik ve sosyal alt yapının tevsii ve yenilenmesi gerekmesi halinde 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu kapsamında harcamalara katılma payı alınabileceği açıktır.” <span>denilmek suretiyle konuya açıklık getirilmiş ve ilk derece mahkeme kararının bozulmasına hükmetmiştir.</span>

Yukarıda detaylı bir şekilde anlatıldığı üzere; İmar Kanunu’nun 23’üncü maddesinde özel bir düzenleme bulunmaktadır. Bu düzenlemeye göre geliştirme alanlarında bulunan ve teknik alt yapısı olmayan alanlar için ruhsat başvurusunda bulunan kişilerden alınması öngörülen bir bedelin teknik alt yapısı tamamlanmış alanlar için de uygulanması mümkün değildir.

Bu itibarla; teknik alt yapısı tamamlanmış meskun sahalarda 3194 sayılı Kanun’un 23’üncü maddesine dayanılarak teknik alt yapı bedeli alınamayacağı ayrıca yerleşik alanlarda 2464 sayılı Kanun’un yukarıda sayılan maddeleri çerçevesinde bir işlem tesis edilmesi halinde bu Kanun gereğince harcamalara katılma payı alınabileceği, yerleşik alanlarda yapı ruhsatı verilmesi aşamasında teknik alt yapı bedeli şeklinde bir bedelin İdarece ön koşul olarak öne sürülemeyeceği yapılan işlemlerin hukuka uyarlığı açısından önem arz etmektedir.

Sonuç olarak, yapı ruhsatı başvurularına yönelik İdare tarafından 5018 sayılı Kanun’un; kaynakların hukuka uygun olarak elde edilmesi hükmüne göre işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?