Belediyenin iktisadi faaliyetlerine girmeyen ve asli hizmetleri kapsamında yapmış olduğu harcamalara ilişkin Katma Değer Vergisinin (KDV) giderleştirilmesi veya aktifleştirilmesi gerekirken indirim konusu yapıldığı görülmüştür.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun (KDVK) 1'inci maddesi 3'üncü fıkrası

(g) bendinde; genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticarî, sınaî, ziraî ve meslekî nitelikteki teslim ve hizmetlerinin KDV’ye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

Bununla birlikte, 11 seri no’lu KDVK Genel Tebliği’nin “E–Kamu Kurum ve Kuruluşları, Dernek ve Vakıflar Mesleki Kuruluşlar” başlıklı bölümünde belediyelerin vergilendirilmesine ilişkin olarak;


“…kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetleri Katma Değer Vergisi Kanunu kapsamına girmediğinden vergiye tabi olmayacaktır…” denilmektedir.

KDVK’nın 29’uncu maddesine göre KDV mükellefleri, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebileceklerdir.

Yine KDVK’nın 30’uncu maddesinin (a) bendinde; vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisinin, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği ifade edilmiştir.

Sonuç olarak idarenin kuruluş amacına uygun teslim ve hizmetleri ile ilgili olan işlemler dolayısıyla yüklendiği KDV’yi indirim konusu yapmaması gerekmektedir. KDV’si indirim konusu yapılmayacak olan tüm mal ve hizmet alımları doğrudan giderleştirilmeli ya da ilgisine göre malın maliyetine eklenmelidir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılan incelemede; belediyenin kuruluş amaçları kapsamında yürüttüğü mal ve hizmet alımlarından olan araçların bakım ve onarım bedeli ödemelerinde, araçlara lastik v.b. malzeme alımlarında, akaryakıt alımlarında, temizlik ve çöp toplama işi hizmet alımlarında ve beton kilitli parke taşı ve bordür döşeme alımlarında üstlenilen KDV tutarlarının, yürüttüğü ve mükellefi olduğu ticari faaliyet kapsamında üstlendiği KDV gibi değerlendirilerek indirim konusu yapmak amacıyla 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabına kayıt yapıldığı tespit edilmiştir.

2020 yılında belediye tarafından yukarıda belirtilen mal ve hizmet alımlarında toplam 14.290.502,39 TL tutarında üstlenilen KDV hatalı olarak 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabına kaydedilmiştir.

Bu hatalı kayıtlar, satın alınan hizmetlerde yılı faaliyet giderlerinin faaliyet sonuçları tablolarında, satın alınan mallarda ise ilgili mal maliyetlerinin taşınır hesapları ile bilançolarda eksik gösterilmesine neden olmaktadır. Aynı zamanda, mal ve hizmet alımlarında indirim konusu yapılmaması gereken katma değer vergisi tutarlarının, hesaplanan katma değer vergisinden mahsup edilmesine ve 190 Devreden Katma Değer Vergisi Hesabı tutarlarının artmasına neden olmaktadır. Böylelikle ilgili yıl ve gelecek yıllarda ödenecek vergi kapsamında


hesaplanan KDV tutarlarının yılı merkezi yönetim gelir bütçelerine 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar Hesabı aracılığı ile yansıtılmamasına yol açmaktadır.

Belediyenin kuruluş amacına uygun teslim ve hizmetleri ile ilgili olan işlemler dolayısıyla yüklendiği KDV’yi yukarıda yer verilen mevzuata uygun olarak indirim konusu yapmaması ve 630 Giderler Hesabı ile giderleştirmesi veya ilgisine göre varlık ya da stokların maliyetine eklemesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?