İdarenin mülkiyetinde bulunan İzmir ilinin çeşitli bölgelerinde yer alan 55 adet hizmet konutu bulunduğu tespit edilmiştir. Yapılan incelemelerde İdarenin yapısı gereği lojman statüsünde bulunan konutlarını hizmet tahsisli konut olarak kullandırdığı ve İdarenin çıkarmış olduğu “Hizmet Evi ve Tahsisi Yönergesinde belirtilen konaklama sınırına riayet edilmediği görülmüştür.

Mezkur Yönergenin Tanımlar başlıklı 3’üncü maddesinde hizmet evi: “İZSU tesislerindeki faaliyetlerin kesintisiz yürütülebilmesinin sağlanabilmesi bakımından, işletilmekte olan tesis vb. yapının içinde ayrılmaz bir parçası olarak yer alan ya da tesis ve işleyişle bağlantı harici yerlerde de bulunabilen, tesis vb. yapının işletilebilmesi ve korunması için görev yapan personele tahsis edilebilecek olan konut niteliği taşıyan yapıları ifade eder.” denilmektedir.

İlgili Yönetmeliğin Hizmet evinde oturma süresi başlıklı 9’uncu maddesinde: “ Hizmet evi personele beş yıl için tahsis edilir. Bu süre içinde hizmet evinin bütünleyici parçası olan tesisin İdarece kapatılması, devredilmesi, işletilmesinden vazgeçilmesinden veya personelin tahsis için gerekli niteliği kaydetmesi ve İdarenin yazılı bildirimden bulunması halinde bildirimin tebliğinden itibaren altmış gün içinde personel hizmet evini boşaltacaktır. Tahsis süresi sonunda genel müdür onayı ile tahsis süresi uzatılabilir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır.

Yapılan incelemelerde bazı konutların yapısı gereği hizmet evinden öte lojman olarak kullanıldığı ve görevi başında bulunması zorunlu olmayan personele tahsis edildiği, süre sınırına riayet edilmediği tespit edilmiştir.

Sonuç olarak bu konutların statüsünü kaybetmiş olanların lojman olarak belirlenmesi ve hizmet evlerinin tahsisinde mevzuat hükümlerine uygun olarak işlemlerin yapılması gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?