Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğünce sondaj izni verilen kuyulardan ne kadar su çekildiğine veya faydalı tüketim miktarına ilişkin İdare tarafından herhangi bir denetiminin yapılmadığı görülmüştür.

23.12.1960 tarih ve 10688 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun’un “Terimler” başlıklı 2’nci maddesinde faydalı kullanış, yeraltı suyunun içmede, temizlikte, belediye hizmetlerinde, hayvan sulamada, zirai sulamada, maden ve sanayide, sportif vesair tesislerde kullanılması şeklinde tanımlanmıştır.

Aynı Kanun’un “İlan edilmiş yeraltı suyu işletme sahaları içinde kuyu açılması” başlıklı 4’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında kuyu açan kimsenin, bulunan suyun ancak kendi faydalı ihtiyaçlarına yetecek miktarını kullanmaya yetkili olduğu, bu miktarı aşan sular ile sulama, kullanma ve işlenerek veya doğal haliyle içme suyu olarak satılmak üzere çıkarılan yeraltı sularının, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki kaynak sularının (mazbut vakıflara ait sular hariç), 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine uyularak il özel idarelerince kiraya verileceği; aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise faydalı ihtiyaç miktarının, tahsis edilecek maksada göre ilgili bakanlıkların mütalaası alınmak suretiyle Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından tayin ve tespit edileceği hükme bağlanmıştır.

Yukarıdaki mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere sondaj kuyularına ilişkin olarak tüm yetki Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünde bulunmakta olup sondaj kuyularından çıkarılan sulardan faydalı tüketim miktarını aşan suların kiralanması gereken kısmına ise 6360 sayılı Kanun ile büyükşehir olan illerde il özel idarelerin tüzel kişiliğinin kaldırılmış olması sebebiyle su ve kanalizasyon idareleri bakmaktadır.

Yapılan inceleme neticesinde, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünden alınan izin ile açılan kuyularda faydalı tüketim miktarının ve buna ilişkin faydalı tüketimi aşan kısımların denetimiyle ilgili olarak İdarenin, DSİ ile koordineli yürüyen bir iş akış ağı oluşturmaması nedeniyle sağlıklı bir tespit yapılamadığı tespit edilmiştir.

Kamu İdaresi göndermiş olduğu cevapta, sular ile ilgili her türlü yetkinin DSİ uhdesinde olduğunu, kuyuların açılması izin, ruhsat, kapatma, kaçak açılan kuyulara idari ceza vb. işlemler yönünden İdarenin herhangi bir yetki ve sorumluluğunun bulunmadığını, İdarece açılacak kuyular için de DSİ Bölge Müdürlüğünden izin alındığını, DSİ’den izin alınmış olan gerek İdarece işletilen gerekse de içme, kullanma ve endüstri suyu amaçlı İdarece 3. özel ve tüzel kişilere kiralanan yerlerin DSİ tarafından verilen faydalı kullanım ve debi miktarlarını izlediğini ve ilgili kuyulara sayaç takılmak marifetiyle periyodik okumaların yapılarak sayaçların takip edildiğini, İdarenin uhdesi dışında DSİ tarafından izin verilen kuyu ve sondajlarla ilgili herhangi bir görev ve sorumluluğunun bulunmadığını belirtmiştir.

Sondaj kuyularına ilişkin olarak tüm yetkinin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünde bulunduğu yukarıda belirtilmiştir. Ancak, sondaj kuyularından çıkarılan sulardan faydalı tüketim miktarını aşan suların kiralanması gereken kısmına 6360 sayılı Kanun ile büyükşehir olan illerde il özel idarelerin tüzel kişiliğinin kaldırılmış olması sebebiyle su ve kanalizasyon idareleri bakmaktadır. Dolayısıyla, DSİ’den alınan izin ile açılan kuyularda faydalı tüketim miktarının ve buna ilişkin faydalı tüketimi aşan kısımların denetimiyle ilgili olarak İdarenin, DSİ ile koordineli yürüyen bir iş akış ağı oluşturması gerekmektedir. Ancak, yapılan incelemelerde söz konusu husus İdare tarafından gerçekleştirilmemiştir. İdare göndermiş olduğu cevapta hiçbir yetkisinin olmadığını ifade etse de 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanuna göre yetkisi vardır.

Bu itibarla Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğünce sondaj izni verilen kuyulara ilişkin geriye dönük faydalı tüketim miktarlarının DSİ ile ortaklaşa bir çalışmayla saptanması, bu kuyularda olması muhtemel kaçak su kullanımlarını ve deşarjlarını önleyecek tedbirlerin alınması, bedellendirilmesi gereken kısımların bedellendirilip tahsilatının sağlanması, su kullanımı çok olan tüketicilere (oteller, otel havuzları, su oyun parkları, oto yıkama, halı yıkama gibi) öncelik verilerek çalışmalara başlanması ve yeraltı sularının korunması gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?