İdarenin bazı işlerine ilişkin hakediş ödemelerinde; vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) borçları mevzuatın öngördüğü şekilde tam olarak sorgulanmamaktadır.

Yüklenicilere hakediş ödemeleri yapılırken yüklenicinin SGK’ye olan idari para cezası, prim ve prime ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçları ile Hazine ve Maliye Bakanlığına olan vergi ve vergi ziyaı cezaları, gecikme zam ve faizlerinden oluşan borçlarının sorgulanması, muaccel borç var ise hakedişin ödenmemesi, belli şartlar halinde bu borçların hakedişten kesilmesi gerekmektedir.

  1. Sosyal Güvenlik Primi


    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Prim ve idari para cezası borçlarının hakedişlerden mahsubu, ödenmesi ve ilişiksizlik belgesinin aranması” başlıklı 90’ıncı maddesine göre; kamu idarelerinin ihale yoluyla yaptırdıkları her türlü işlere ait hakediş ödemeleri, işverenin SGK’ye herhangi bir idari para cezası, prim ve prime ilişkin borcunun olmaması kaydıyla ödenir. Kesin teminatları ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edilir. Aynı maddede bu kapsamda yapılacak işlemlere ait usul ve esasların çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği ifade edilmiştir.

    Sosyal Güvenlik Kurumu Prim ve İdari Para Cezası Borçlarının Hakedişlerden Mahsubu, Ödenmesi ve İlişiksizlik Belgesinin Aranması Hakkında Yönetmelik’in 2’nci maddesine göre; bu Yönetmelik, kamu idarelerinin ihale yoluyla yaptırdıkları her türlü işi kapsamaktadır.

    Yönetmelik’in “Hakedişten Kesinti ve Mahsupbaşlıklı 6’ncı maddesinin (5) numaralı fıkrasında ise, yapılan kesintinin ödeme belgesinde gösterileceği ve onbeş gün içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacağı açıklanmıştır.

    Bu düzenlemelere göre İdare; ihale ile yaptırılan işlere ait hakediş ödemelerinden önce, hem yüklenicilerin hem de alt yüklenicilerinin SGK’ye olan idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçları sorgulamak ve varsa borçları hakedişten keserek kurumun hesabına 15 gün içinde yatırmakla mükelleftir.


  2. Vergi Borcu


    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu’nun “Amme alacağı ödenmeden yapılmayacak işlemler ile işlem yapanların sorumlulukları” başlıklı 22/A maddesinin verdiği yetkiye istinaden, 1 sıra no.lu Tahsilat Genel Tebliği 30.06.2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

    Söz konusu Tebliğ’in birinci kısmındaki “Amme Alacaklarının Korunması” başlıklı ikinci bölümünün “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumluluklarıbaşlıklı alt kısmın 2’nci maddesine göre; 5018 sayılı Kanun’a tabi kamu idarelerince, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında hak sahiplerine yapılacak her yıl güncellenen tutarın üzerindeki ödemeler sırasında Bakanlığa bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borçlarının bulunmadığına ilişkin vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge aranılması gerekmektedir.

    İlgili Tebliğ’in aynı alt kısmının 6’ncı maddesinde, vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgeyi aramadan ödeme yapan kurum ve kuruluşlara idari para cezası tatbik edileceği ve ilgili belgeyi aramadan işlem tesis edenlere de 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri kapsamında idari para cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

    Yukarıdaki hükümlerden, hakediş ödemelerinde “vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge”nin aranması ve borç kapanmadan ödeme yapılmaması için;

    -Kurumun 5018 sayılı Kanun kapsamına giren bir kurum olması,


    -İşin 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan bir iş olması,


    -Hak sahibine yapılacak ödemenin (hakediş) Tebliğ’de belirlenen tutarın üzerinde

    olması,


    -Borcun, vadesi geçmiş bir borç olması,


    -Vadesi geçmiş borç tutarının Tebliğ’de belirlenen tutarı aşması,


    Şartlarının birlikte sağlanması gerekmektedir. Bu şartların sağlanması halinde kamu idaresi ilgilinin vergi borcu kapanıncaya kadar yükleniciye hakediş ödemesini gerçekleştirmeyecektir.


    Ayrıca Tebliğ’in yukarıda belirtilen 5’inci alt kısmında; “2/a-i” alt bölümü kapsamında yapılacak ödemeler sırasında belge arayacak idareler arasında belediyeler de sayılmıştır. Büyükşehir belediyesi tarafından ilgili madde kapsamında yer aldığı için vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgenin aranması gerekmektedir.

    İlgili mevzuat hükümlerinin devamında ise "Zorunluluk getirilen ödemelere ilişkin olarak işçi ücreti alacakları hariç olmak üzere, yapılacak her türlü devir, temlik ve el değiştirme, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcu karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder. Şu kadar ki bu hükmün uygulanmasında diğer kamu idarelerinin alacaklarına karşılık kesinti yapılması gereken hallerde kesinti tutarı garameten taksim olunur." denilmektedir. Dolayısıyla idareler tarafından temlikli alacaklarda vergi borcu sorgulaması yapılırken hem temlik edenin hem de temellük edenin vergi borcu sorgulamasının birlikte yapılması gerekmektedir.

    İdarenin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde; muhtelif işlere ilişkin hakediş ödemelerinde söz konusu belgelerin aranmadığı veya belge yer alsa bile süresinin geçmiş olduğu görülmüştür. Ayrıca temlikli alacaklarda temellük edenin vergi borcu sorgulaması yapılmadığı da tespit edilmiştir. Aşağıda bu duruma ait bazı örneklere yer verilmiştir:

    -İdarenin kendi iştirak şirketlerinden yaptığı 2019/562063 İKN’li iş gibi bazı ihalelere ilişkin ödemelerde söz konusu belgelerde eksiklikler olduğu görülmüştür.

    -2018/235646 İKN’li işe ait 6’ncı hakedişe ilişkin sorgulamalara bakıldığında, dört farklı ödeme tarihinden sadece birine ilişkin vergi alacağı kontrolünün sağlandığı görülmüş olup diğer kontrollere ilişkin belgelere rastlanmamıştır.

    -2019/5620653 İKN’li işe ait bazı hakedişlerde söz konusu belgelerin olmadığı görülmüştür.

    İdarenin bu uygulaması ilgili mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir. Hâlbuki hakediş ödemelerinin yapılmasında yüklenicinin her iki kamu borcunun bulunması durumunda, borçların hakediş ödemesinden kesilerek sosyal güvenlik primi ile ilgili olanlar SGK’ya diğerleri de ilgili vergi dairesine gönderilmek üzere muhasebe hesaplarına alınmalıdır.

    Ayrıca hakediş tutarının tamamının veya bir kısmının bütçe emanetlerinden ödenmesi halinde de, ödeme tarihi itibariyle borç sorgulamalarının yapılması; temlikli alacaklarda ise, hem temlik edenin hem de temellük edenin vergi borcu sorgulaması yapılması uygun olacaktır.


    Yukarıda yer alan denetim tespiti sonrasında, İdare tarafından; alacaklıların vergi veya sosyal güvenlik prim borcu bulunduğu durumlarda işlerin yürütülmesini ve bu işler kapsamında çalışanların ücretlerinin ödenmesini sağlamak ve firmaların mağdur olmasını önlemek amacı ile alacaklının emanet hesabında var olan vergi veya sosyal güvenlik prim borçlarından daha fazla tutar tutularak ödeme yapıldığı, ayrıca bu uygulamanın genel bir uygulama olmayıp yalnızca personel çalıştıran yüklenicilerin maaş ödemelerine ilişkin olmak üzere istisnai olarak uygulandığı ve ödemelerde bulgu doğrultusunda işlem tesis edileceği ifade edilmiştir.

    İdare tarafından, söz konusu uygulamanın yalnızca personel çalıştıran yüklenici ihalelerinde uygulanıyor denilmişse de; İdarenin yapım işleri de dâhil olmak üzere bu kapsamda ihaleleri mevcuttur. Ayrıca söz konusu uygulama, mağduriyet yaşanmaması için uygulanıyor olsa bile, bulguda açıkça anlatıldığı üzere mevzuata aykırıdır. İdare tarafından hakediş ödeme sürecinde belirtilen borç sorgulamalarının yapılması gerekmekte olup yüklenicinin borcu olması durumunda mevzuat gereği işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

    Sonuç olarak, İdarenin hakediş ödemelerinden yapacağı kesintiler kamu alacağının korunması açısından önemlidir. İdare giderinin yapılmasında görevli olanlar mevzuat hükümleri uyarınca, kesintileri zamanında ve eksiksiz yaparak ilgili kurumlara göndermekle yükümlüdürler.


Kararla ilgili sorunuz mu var?