Karar Künyesi
Kurumda çalışan işçilerin haftalık tatil izinleri kullandırılmadan, uzun sürelerle çalıştırıldığı görülmüştür.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın "Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı" başlıklı 50’inci maddesinde;
“….Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.
Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.” denilmek sureti ile, işçilerin dinlenme hakkı anayasal güvenceye alınmış, devamında ise izin haklarına değinerek çalışma sürelerinin kanunla düzenleneceğine vurgu yapılmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun "Hafta Tatili Ücreti" başlıklı 46'ıncı maddesinde aynen, “Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63’üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmi dört saat dinlenme (hafta tatili) verilir.” denilerek, işçilerin haftalık çalışma sürelerini doldurdukları takdirde, ücreti tam ödenmek sureti ile 24 saatlik haftalık izin hakkı elde edecekleri belirtilmiştir. Hafta tatilinde çalışılmış olması halinde ise 4857 sayılı İş Kanunu'na ilişkin yönetmelikler çerçevesinde artırımlı ücrete hak kazanılacaktır.
Diğer taraftan, ücretli olsa dahi, uzun süre boyunca işçiye hafta tatili izni kullandırılmaması, Anayasa ile güvence altına alınan dinlenme hakkına aykırı olacaktır. Zira, angarya olarak nitelendirilebilecek böylesi bir çalışma düzeninin, işçiyi zihinsel ve fiziksel olarak yıpratacağı ve işçiden alınan verimi düşüreceği ortadır.
Ancak, Kurumca düzenlenen işçi puantajları üzerinde yapılan inceleme neticesinde, şef pozisyonundaki işçilerin, 4 aya kadar varan sürelerle hafta tatili yaptırılmadan çalıştırıldığı ve bu işçilere yıl içinde birkaç gün hafta tatili izni verildiği tespit edilmiştir.
İdarece verilen cevapta, işçi pozisyonunda çalışan personelin haftalık izinlerinin 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerince kullandırılması hususunda gerekli hassasiyetin gösterileceği belirtilmiştir.
Sonuç olarak, kurumda işçi pozisyonunda çalışan personelin haftalık izinlerinin, Anayasal hakları zedelemeyecek şekilde kullandırılmasının yerinde olacağı değerlendirilmektedir.