Dört yılda bir gerçekleştirilen takdir işlemlerini takip eden bütçe yıllarında mükellefiyeti başlayan ilgililerin binalarına ilişkin emlak vergi değerinin hatalı hesap edildiği görülmüştür.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Mükellefiyetin Başlaması ve Bitmesi” başlıklı 9’uncu maddesinde bina vergisi mükellefiyetinin, dört yılda bir gerçekleştirilen takdir işlemlerinde takdir işleminin yapıldığı tarihi; 33’üncü maddede yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi; muafiyete ilişkin ise söz konusu hakkın sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren başlayacağı ifade edilmiştir.

Aynı Kanun’un “Verginin Tarh ve Tahakkuku” başlıklı 11’inci maddesinde bina vergisinin, dört yılda bir defa olmak üzere takdir işlemlerinin yapıldığı yılı takip eden bütçe yılında; vergi değerini tadil eden sebeplerle bildirim verilmesi icap eden hallerde ise vergi değerini tadil eden sebeplerin meydana geldiği yılı takip eden bütçe yılında tarh ve tahakkuk edileceği belirtilmiş olup tarh işlemine esas matrahın ise Kanun’un 29’uncu maddesine göre hesaplanan vergi değeri olduğu hüküm altına alınmıştır.

1319 sayılı Kanun’un “Vergi Değeri” başlıklı 29’uncu maddesi incelendiğinde binalar için vergi değerinin, her yıl tespit ve ilan edilen bina metrekare inşaat maliyet bedeli ile binanın yer aldığı arsa payı değerinden meydana geldiği açık olup vergi değeri hesabının; mükellefiyeti takdir işlemlerinin yapıldığı yılı takip eden bütçe yılında başlayanlar için mezkûr maddenin ikinci fıkrasına; mükellefiyeti vergi değerini tadil eden sebeplerin meydana geldiği yılı takip eden bütçe yılından itibaren başlayanlar için ise maddenin üçüncü fıkrasına göre


gerçekleştirileceği anlaşılmaktadır. Bahse konu dört yılda bir yapılan takdir işlemleri ise son olarak 2021 ve 2017 yıllarında gerçekleştirilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca 2009 yılında inşa edilmiş bir binaya sahip olan ilgilinin mükellefiyeti, 2017 yılında yapılan takdir işlemleri nedeniyle 2018 yılında yeniden başlayacaktır. Bu durumda binanın 2019 yılı vergi değerinin; Kanun’un 29’uncu maddesinin ikinci fıkrasına istinaden 2018 yılı vergi değerinin, 2018 yılına ait yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılması suretiyle hesap edilmesi gerekmektedir.

Diğer yandan 2018 yılında inşa edilmiş bir binaya sahip olan bir diğer ilgilinin mükellefiyeti ise ilk olarak 2019 yılında başlayacaktır. Bu durumda binanın 2019 yılı vergi değerinin; Kanun’un 29’uncu maddesinin üçüncü fıkrasına istinaden arsanın, 2018 yılı vergi değerinin yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılması sonucunda bulunacak tutara, 2019 yılı bina metrekare normal inşaat maliyet bedelinin eklenmesi suretiyle hesap edilmesi gerekmektedir.

Nitekim 31.12.2018 tarih ve 30642 sayılı (3. Mük.) Resmi Gazete’de yayımlanan 74 Seri No.lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nin 3 ve 4’üncü maddesinde verilen örnekler de bu yöndedir.

Ancak yapılan incelemede inşası 2018 yılında tamamlanmış bina nedeniyle mükellefiyeti 2019 yılında başlayacak olan ilgili için gerçekleştirilen vergi değeri hesabının hatalı gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Şöyle ki söz konusu binanın 2019 yılı vergi değerinin hesabı, binanın 2018 yılında mevcut olduğu varsayımı ile gerçekleştirilmiştir. Kanun ve Tebliğ hükümlerine aykırı olarak gerçekleştirilen hesapta; binanın 2018 yılı vergi değerinin bulunduğu ve söz konusu değerin, 2018 yılına ait yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırıldığı görülmüştür.

Bu durum, otomasyon sisteminde tanımlı bulunan emlak vergi değeri hesap modülünün hatalı işlemesinden kaynaklanmakta olup takip eden yıllarda emlak vergisinin, eksik veya fazla tahakkuk ettirilebilmesine sebebiyet verecektir. Zira 1319 sayılı Kanun ile 30.12.2022 tarih ve 32059 sayılı (2.Mük) Resmi Gazete’de yayımlanan 82 Seri No.lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği aynı hükümleri ihtiva etmeye devam etmektedir.

Kamu İdaresi cevabında, yeni inşa edilen binalar için inşaatın sona erdiği yıl içerisinde; bu durumun yılın son üç ayı içinde vuku bulması halinde ise olayın vuku bulduğu tarihten itibaren üç ay içinde bildirim verilmesi gerektiği belirtilmiş olup bildirim verme zamanlarında


mükellefiyetin başlayacağı takip eden yılın bina metrekare normal inşaat maliyet bedellerinin henüz yayımlanmamış olabileceği ifade edilmiştir. Bu durumun, uygulamada sorunlara yol açabileceği ileri sürülmüştür.

Ancak, emlak vergisine ilişkin gerçekleştirilen bildirimler esnasında vergi değerinin hesap edilmesi Kanuni bir zorunluluk olmayıp verginin değerinin tarh ve tahakkuk aşamasında belirlenmesi gerekmektedir. 1319 sayılı Kanun'un "Verginin tarh ve tahakkuku" başlıklı 11'inci maddesinde verginin, vergi değerini tadil eden sebeplerle bildirim verilmesi halinde bildirimi takip eden bütçe yılının Ocak ayında tarh ve tahakkuk edeceği belirtilmiştir. Bu halde, verginin hesap edilebilmesi için belirlenmesi gereken vergi değerinin bir unsuru olan yılı bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri de yayımlanmış olacaktır.

Dört yılda bir gerçekleştirilen takdir işlemlerinin takip etiği ikinci, üçüncü ve dördüncü yıllarda mükellefiyeti başlayanlar için Kamu İdaresi tarafından gerçekleştirilecek bina vergi değerinin hesabında; mükellefiyetin başlamış olduğu yıla ilişkin yayımlanan bina metrekare inşaat maliyet bedellerinin esas alınması, verginin tahakkukunda Kanun ve Tebliğ hükümlerine riayet edilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?