Karar Künyesi
Kamu İdaresinin mülki sınırları içerisinde yer alan ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun hükümlerinden muaf tutulan avukatlık büroları, serbest muhasebeci mali müşavirlik büroları, muayenehane gibi yerlerden bazılarına iş yeri çevre temizlik vergisinin tahakkuk ettirilmediği ve emlak vergisinin tahakkukunun eksik yapıldığı anlaşılmıştır.
Kamu idaresinden ruhsat alma zorunluluğu bulunmayan işyerlerine çevre temizlik vergisi tahakkukunun yapılmaması
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun Çevre Temizlik Vergisini düzenlediği mükerrer 44’üncü maddesinde;
“Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalar çevre temizlik vergisine tabidir.
…
Verginin mükellefi, binaları kullananlardır. Mükellefiyet binanın kullanımı ile başlar.
İş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi, belediyelerce binaların tarifedeki derecelere intibak ettirilmesi üzerine her yılın Ocak ayında yıllık tutarı itibarıyla tahakkuk etmiş sayılır. Tahakkuk eden vergi, bir defaya mahsus olmak üzere, belediyelerin ilan mahallerinde bir ay süreyle topluca ilan edilir. İş yeri ve diğer şekilde
kullanılan binalarla ilgili olarak tahakkuk eden bu vergi, her yıl, emlak vergisinin taksit sürelerinde ödenir.
…” denilerek iş yeri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre ve temizlik vergisinin ilçe belediyelerince emlak vergisinin taksit sürelerinde tahsil edileceği belirtilmiştir.
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun’un 2’nci maddesine göre bu Kanun hükümlerinden muaf tutulan iş yerleri aşağıdaki gibidir:
“a) 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 268-275 inci maddeleri kapsamına giren 1 inci sınıf gayrisıhhi müesseseler,
Nerede açılırsa açılsın, yakıcı, parlayıcı, patlayıcı ve tehlikeli maddelerle çalışılan işlerle oksijen LPG dolum ve depoları, bunlara ait dağıtım merkezleri, perakende satış yerleri, taşocakları, akaryakıt istasyonları ve benzeri yerler,
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamına giren turizm işletmeleri,
1 inci, 2 nci ve 3 üncü sınıf gıda maddesi üreten gayri sıhhi müesseseler,
1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca açılan avukatlık büroları,
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca meslek mensuplarınca açılan bürolar,
1512 sayılı Noterlik Kanununa göre kurulan noterlik daireleri,
ı) (27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca mühendis ve mimar meslek mensuplarınca açılan bürolar,
11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanuna göre açılan muayenehane ve müşterek muayenehaneler”
Yapılan düzenlemeler ile avukatlık büroları, serbest muhasebeci ve mali müşavirlik hizmeti veren işyerleri, tabipler, mimar ve mühendisler gibi bazı meslek grupları işyeri açma ve çalışma ruhsatı almaktan muaf tutulmuştur. İlgili kanunlarında da bu yerlerin işyeri açmak için faaliyet sahalarına göre bakanlıklar ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından faaliyetleri ile ilgili izin alacakları ve bu izin belgelerinin de işyeri açma ve çalışma ruhsatı niteliğinde olacağı belirtilmiştir.
İş yerlerine Çevre ve Temizlik Vergisi mükellefiyetleri Belediyeye İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatı almak için başvuruda bulunduklarında oluşturulmaktadır. Yukarıda bahsi geçen ve İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatından muaf olan iş yerleri için ise Çevre ve Temizlik Vergisi mükellefiyeti kendileri başvurduğu durumlar haricinde oluşturulamamaktadır.
Söz konusu durumun önüne geçebilmek adına mükellefiyet tespiti amacı ile gerekli çalışmaların yapılarak işyeri Çevre Temizlik Vergisi tarh ve tahakkuklarının mevzuata uygun olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Kamu idaresinden ruhsat alma zorunluluğu bulunmayan işyerlerine emlak vergisi tahakkukunun mesken üzerinden yapılması
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Mükellef” başlıklı 3’üncü maddesinde;
"Bina Vergisini, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler öder.”
denilmekte olup, aynı Kanun’un “Nispet” başlıklı 8’inci maddesinde;
“Bina vergisinin oranı meskenlerde binde bir, diğer binalarda ise binde ikidir. Bu oranlar, 5216 sayılı Kanunun uygulandığı büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde % 100 artırımlı uygulanır. …”
hükmüne yer verilmiştir. 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Vergi değerini tadil eden sebepler” başlıklı 33’üncü maddesinde;
“Vergi değerini tadil eden sebepler aşağıda gösterilmiştir:
…
3. Bir binanın kullanış tarzının tamamen değiştirilmesi veya bir binanın ikamete mahsus mahallerinden bir kısmının dükkan, mağaza, depo gibi ticaret ve sanat icrasına mahsus mahaller haline kalbedilmesi, (Bu hükmün uygulanmasında bir apartmanın her dairesi bir bina sayılır ve tadil sebebi, yalnız kullanış tarzı tamamen veya kısmen değiştirilen daire için geçerli olur.)
…” denilerek bir binanın ikamete özgü bölümlerinden bir kısmının işyeri olarak kullanılması durumunda vergi değerinde değişiklik yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Emlak Vergisi, mükelleflerin beyannameleri esas alınarak tahakkuk ve tahsil edilmektedir. 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Bildirim verme süresi” başlıklı 23’üncü maddesine göre aynı Kanun’un 33’üncü maddesine göre vergi değerinde değişiklik yapılması gereken nedenlerin bulunması halinde emlak vergisi bildirimi verilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.
İş yerleri için Emlak Vergisi mükellefiyeti ise Belediyeye İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatı almak için başvuruda bulunduklarında otomatik olarak oluşturulmaktadır. Yukarıda bahsi geçen ve İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatından muaf olan iş yerlerinin mükellefiyetleri ise vermiş oldukları emlak vergisi beyannamesinde belirtmiş oldukları bina kullanım şekli üzerinden oluşturulmaktadır.
Kamu İdaresi sınırları içerisinde yer alan avukatlık büroları, serbest muhasebeci ve mali müşavirlik hizmeti veren işyerleri, tabipler, mimar ve mühendisler gibi bazı meslek gruplarının iş yeri olarak kullandıkları binaların emlak vergisinin mesken üzerinden tahakkuk ve tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Söz konusu durumun önüne geçebilmek adına gerekli çalışmaların yapılarak Emlak Vergisi tarh ve tahakkuklarının mevzuata uygun olarak yapılmasının sağlanması gerekmektedir.
Kamu idaresi cevabında; "Bulgunuz doğrultusunda Çevre temizlik vergileri ödemeyenler tespit edilerek beyana çağrı işlemi yapıldı. Mükelleflerin adlarına ÇTV beyanları düzenlenmeye başlandı."
denilmektedir.
Sonuç olarak Kamu İdaresince bulgumuzun “A” fıkrasında belirtilen husus kabul edilmiş olup, Çevre Temizlik Vergisi tahakkuku yapılmayan mükelleflerin beyana çağrıldığı ve tahakkuk işlemlerine başlanıldığı belirtilmiştir.
Kamu İdaresince bulgumuzun “B” fıkrasındaki hususa ilişkin olarak ise herhangi bir cevap verilmemiştir. Bulguda da belirtildiği üzere İdareden ruhsat alma zorunluğu bulunmayan avukatlık büroları, serbest muhasebeci ve mali müşavirlik hizmeti veren işyerleri, tabipler, mimar ve mühendisler gibi bazı meslek gruplarının iş yeri olarak kullandıkları binaların emlak vergisi mesken üzerinden tahakkuk ve tahsil edilmektedir. Kamu İdaresinin sınırları içerisinde
aktif olarak faaliyet gösteren söz konusu işyerlerine yönelik gerekli çalışmalar yapılarak Emlak Vergileri işyeri üzerinden tahakkuk ve tahsil edilmelidir.