Kamu İdaresince 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine aykırı olarak ambalaj atıklarının toplanması yetkisi protokol ile çevre lisansına sahip bir şirkete bedelsiz olarak


devredilmiştir.


5393 sayılı Belediye Kanunu, belediyelere çevrenin korunması amacıyla yapılması gereken bir kısım görevler yüklemiştir. Bu kapsamda ambalaj atıklarının toplanması, ayrıştırılması, geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri yapmak belediyelerin temel görevidir

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin yetkileri ve imtiyazları” başlıklı 15’inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması, geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri yapmak ve yaptırmanın belediyenin yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir.

2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 8’inci, 11’inci ve 12’nci maddelerine dayanılarak hazırlanan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği 27.12.2017 tarih ve 30283 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Anılan Yönetmelik’in “Belediyelerin görev ve yetkileri” başlıklı 8’inci maddesinde belediyelerin ambalaj atığını toplamak veya toplattırmak, bu iş için toplama ayırma tesisi kurmak veya kurdurmak, işletmek veya işlettirmek konularında görevli ve yükümlü olduğu belirtilmiş olup 26’ncı maddesinde ise atık toplama işleminin hangi esaslara göre yapılacağı düzenlenmiştir.

Yukarıda yer verilen 5393 sayılı Kanunun 15’inci maddesinin ilgili fıkrası gereğince belediyelerin bu sorumluluğu yerine getirebilmesi için, ambalaj ve cam atıklarının toplanması işlemini ya bizzat kendisi üstlenmeli ya da bu işi yetkilendireceği çevre lisanslı bir kuruluşa yaptırmalıdır.

Uygulamada belediyeler, ambalaj ve cam atıklarının toplanması işlemini, genellikle çevre lisanslı şirketleri yetkilendirme yoluyla yaptırmaktadır. Çevre lisanslı şirketler ise, iki yoldan kazanç sağlamaktadır. Bu şirketler, Yönetmelikte “yetkilendirilmiş kuruluş” olarak tanımlanan, ambalaj üreticilerinin kendi aralarında birleşerek oluşturdukları, kar amacı gütmeyen Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı ve Atık Kağıt ve Geridönüşümcüler Derneği gibi kuruluşlara, topladıkları ambalaj atıklarına ilişkin fatura kesmekte ve kazanç elde etmektedir. Ayrıca, söz konusu atıklar şirketler tarafından geri dönüşüm amacıyla da satılmaktadır.

Ambalaj atıklarının toplanması hususunda gerek 5393 sayılı Kanun gerekse yukarıda


belirtilen Yönetmelik hükümlerine göre belediyeler hem yetkilidir hem de imtiyaz sahibidir.


Kamu İdaresi tarafından sınırları içerisindeki ambalaj atığı toplama hakkı 25.01.2017 tarihinde çevre lisansına sahip bir şirkete herhangi bir ihale yapılmadan, 10 yıl süreli protokolle bedelsiz olarak devredilmiştir.

Ambalaj atıklarının toplanması konusunda imtiyaz hakkının Kamu İdaresi tarafından belli sürelerle başka bir şirkete devredilebilmesi için, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde rekabet ve eşit muamele ilkelerinin gereği sağlanarak ihale yapılması gerekmektedir.

Kamu idaresi cevabında; “5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin yetkileri ve imtiyazları” başlıklı 15’inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi, Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin 8’inci maddesi hükümleri uyarınca belediyelerin ambalaj atığını toplamak veya toplattırmak, bu iş için toplama ayırma tesisi kurmak veya kurdurmak, işletmek veya işlettirmek konularında görevli ve yükümlü olduğunu söylemektedir.

Hukuki düzenleme gereği belediyelerin bu sorumluluğu yerine getirebilmesi için kullanabilecekleri iki yöntem bulunmaktadır bunlar;

  1. Atıkların bizzat belediyeler tarafından toplanması veya


  2. Atık toplama işinin bizzat belediye tarafından yetkilendireceği çevre lisanslı bir kuruluşa yaptırması, şeklindedir.

Belediyemiz sınırları içerisinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan onaylı Atık Yönetim Planı kapsamında yürütülen ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması faaliyeti 26.03.2013 tarihinden bu yana lisanslı firma ve yetkilendirilmiş kuruluşlarla sözleşme yapılarak yürütülmektedir.

Bulguya konu AA Geri Dönüşüm Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile 25.01.2017 tarihinde imzalanan 10 yıl süreli bu protokol de mevcut uygulamanın devamı niteliğinde gerçekleştirilmiştir.

Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nde açıklanan atıklara yönelik iş ve işlemlerin Belediyemiz tarafından gerçekleştirilecek olması halinde personel, araç, tesis vb. pek çok ciddi maliyete katlanılması gerekeceği düşüncesiyle belediyece herhangi bir gelir elde


edilmese dahi kamu harcaması yapılmamasını temin edebilmek ve böylece kamu yararı adına mevcut protokol yürürlüğe konulmuştur.

Ayrıca 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nda imtiyaz hakkı işletme devrinin yapılabileceğine dair açık bir hüküm bulunmayışı da ihale yapılması konusunda tereddüt duyulmasına neden olmuştur.

Belediyemiz tarafından gerçekleştirilen ve raporda eleştiri konusu yapılan uygulamanın neredeyse Belediyelerin tamamına yakınında da benzer şekilde gerçekleştirildiği görülmektedir.

Hâlihazırda mevcut protokolün devam ediyor olması ve tek taraflı sonlandırılabilmesine hukuken olanak bulunmaması bilinmekle beraber Sayıştayın 16. Bulgu maddesi kararına uyularak söz konusu firma ile tek taraflı fesh işlemi gerçekleştirilecektir. Müteakiben 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine istinaden konu ile ilgili ihale yapılacaktır.”

denilmektedir.


Sonuç olarak Kamu İdaresi cevabında Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nde açıklanan atıklara yönelik iş ve işlemlerin, Belediye tarafından gerçekleştirilecek olması halinde personel, araç, tesis vb. pek çok ciddi maliyete katlanılacağı; bu nedenle Belediye tarafından herhangi bir gelir elde edilmese dahi kamu harcaması yapılmamasını temin edebilmek için çevre lisanslı bir kuruluş ile yapılan protokol uyarınca söz konusu atık toplama işinin yürütüldüğü belirtilmiştir.

Bulguda katı atık toplama işinin Belediye tarafından yapılması gerekliliğinden bahsedilmemiş olup söz konusu atık toplama hakkının bedelsiz olarak protokol ile Devlet İhale Kanunu'na aykırı bir şekilde ihale edilmeksizin devredilmesinden bahsedilmektedir. Katı atık toplama işi ihale edilerek verildiği taktirde idare yine atık toplama işinde herhangi bir maliyete katlanmayacak olup aksine söz konusu imtiyaz hakkının devredilmesi nedeniyle gelir elde edecektir.

Yine İdare Devlet İhale Kanunu'nda açık hüküm olmaması sebebiyle söz konusu katı atık toplama imtiyaz hakkının devredilmesinin ihale yoluyla yapılması hususunda tereddüt yaşadığını belirtmiştir. Ancak bahse konu Kanun'un 4'üncü maddesinde "Kira: Taşınır ve taşınmaz malların ve hakların kiralanmasını veya kiraya verilmesini ifade eder" şeklinde


tanımlanmış olup ambalaj atığı toplama işleminin ise bir hak niteliğinde olduğu izahtan varestedir.

Bulgu konusu husus 2017 yılı Sayıştay Denetim Raporunda da yer almakta olup bugüne kadar Kamu İdaresince konunun düzeltilmesine ilişkin herhangi bir işlem yapılmamıştır.

Belediye için bir imtiyaz hakkı mahiyetinde olan ve gelir getirici nitelikte bulunan ambalaj atıklarının toplanması işi, üçüncü kişiler vasıtasıyla yerine getirilecekse söz konusu hak 2886 sayılı Kanun’a göre rekabetin ve eşit muamele ilkelerinin sağlandığı bir ortamda ihale edilmek suretiyle devredilmelidir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?