Halihazırda, Kurumun şirket kurması ya da bir şirkete ortak olmasının yasal dayanağı açık ve net değildir.

Su idarelerinin şirketlere ortak olmasının dayanağı olarak gösterilen 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Şirket Kurulması” başlıklı 70’inci maddesinde; belediyelerin kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre şirket kurabileceği,

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Şirket Kurulması” başlıklı 26’ncı maddesinde ise, büyükşehir belediyelerinin kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabileceği, büyükşehir belediyelerinin, mülkiyeti veya tasarrufundaki hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebileceği ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebileceği ancak, bu yerlerin belediye şirketlerince üçüncü kişilere devrinin 2886 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu

Belirtilmiştir.


Bu durumda, belediyelerin şirket kurmalarının yasal dayanağı açık ve nettir.


2560 sayılı İSKİ Kanunu’nun “Kuruluş” başlıklı 1’inci maddesinde; İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresinin, İstanbul Büyük Şehir Belediyesine bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluş olduğu ifade edilmiştir. Ancak, ne bu Kanun’da ne de 5393


sayılı ve 5216 sayılı Kanunlarda su idarelerinin şirket kurmasına dayanak teşkil edecek bir mevzuat hükmü yer almaktadır.

Ayrıca 4046 Sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunu’nun “Mahalli İdarelerde Özelleştirme Uygulamaları” başlıklı 26’ncı maddesinde; belediyelerin ve diğer mahalli idareler ile bunların kurdukları birliklerin, ticari amaçla faaliyette bulunmak üzere ticari kuruluşlar kurması, mevcut veya kurulacak şirketlere sermaye katılımında bulunmasının Bakanlar Kurulu'nun (2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 85 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu’nun” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir.) iznine tabi olduğu belirtilmiştir. 4046 sayılı Kanun’daki mezkûr düzenlemenin, izin prosedürü ile ilgili olduğu, şirket kurulmasının gerekçesine yönelik olmadığı düşünülmektedir.

Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri itibariyle; şirket kurma, ortak olma ve ortaklıktan ayrılma yetkisi sadece belediyeye ait bir yetki olup belediyeye bağlı kuruluş olan su idarelerinin böyle bir yetkisi bulunmamaktadır. Diğer yandan, mevzuatta bağlı kuruluşların şirketlerine yapılan atıflar, şirketlerin kuruluş gerekçelerine yönelik olmayıp izin ya da idareler arası yapılacak işlemlerle ilgilidir.

Zira; 695 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 20.maddesinde; il özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinin, personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri için, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22’nci maddesindeki limit ve şartlar ile 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle, birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa münhasıran bu amaçla kuracakları bir şirkete gördürebileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu madde kapsamındaki şirketler hakkında 10.06.2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’da belirtilen özel şartlara ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Mezkûr Kararname, belediye bağlı kuruluşlarının, şirket kurabilmesine izin veren tek yasal dayanaktır. Söyle ki; belediye bağlı kuruluşlarının sadece personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri için Kamu İhale Kanununun 22’nci maddesindeki limit ve şartlar ile 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet


alımı suretiyle birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa sadece bu amaçla kuracakları bir şirkete gördürebilir denilerek sadece personel çalıştırılmasına dayalı işler için şirket kurabileceği veya kurulmuş bir şirkete ortak olabileceği belirtilmiştir.

Bu itibarla, İSKİ ve diğer su ve kanalizasyon idareleri tarafından şirket kurulması, kurulmuş bir şirkete ortak olunması veya şirket ortaklığından ayrılması hususlarındaki yasal eksikliğin giderilmesi için gerekli girişimlerin yapılması uygun olacaktır.

Söz konusu denetim tespiti sonrasında, İdare tarafından; 2560 sayılı Kanun’un 2'nci maddesinin (d) bendinde yer verilmiş olan “Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak,” hükmü uyarınca, su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konudaki yetkileri kullanmak yetkisiyle mücehhez kılınmış olan su ve kanalizasyon idarelerine, belediyelere ve büyükşehir belediyelerine verilmiş olan şirket kurma yetkisinin de verilmiş olduğunun kabulünün hukuka uygun olduğu;

Ayrıca, 2560 sayılı Kanun’un 2/d maddesi ile yapılmış olan yetkilendirme uyarınca, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun şirket kurulması başlıklı 70’nci maddesindeki "Belediye kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usûllere göre şirket kurabilir." hükmünün belediyelerin bağlı kuruluşu olan su ve kanalizasyon idarelerine de uygulanması gerektiği;

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun "Şirket Kurulması" başlıklı 26’ncı maddesindeki "Büyükşehir belediyesi, mülkiyeti veya tasarrufundaki hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebileceği; ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50'sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50'sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, işletilmesini devredebileceğini belirten madde hükmünde yer alan“belediye veya bağlı kuruluşlarının

%50'sinden fazlasına ortak olduğu şirketler” ibaresinden belediye bağlı kuruluşlarının da şirketlere ortak olabileceği hususunun vazıh olarak zikredildiği; bu ortak olma keyfiyetinin kurulmuş bir şirkete olma şeklinde olabileceği gibi yeni bir şirket kurma şeklinde de gerçekleştirilebileceğinin mümkün olduğu, belirtilerek; bu meyanda meydana gelen ve gelebilecek tartışma ve tereddütlerin ortadan kaldırılabilmesi için, raporda ifade edilen İSKİ ve diğer su ve kanalizasyon idareleri tarafından şirket kurulması, kurulmuş bir şirkete ortak


olunması veya şirket ortaklığından ayrılması hususlarındaki yasal eksikliğin giderilmesi için gerekli girişimlerin yapılmasına dair teklifin olumlu karşılandığı belirtmişlerdir.

Ancak, İdarenin değerlendirmesine katılmak mümkün değildir. Zira; İlgili kanunlarda belediyelerin şirket kurmasının yasal dayanağının mevcut olmasına rağmen bağlı kuruluşlar için böyle bir yetki sadece, 695 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 20’nci maddesinde yer alan, “il özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinin, personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri için, 4734 sayılı Kanunu’nun 22’nci maddesindeki limit ve şartlar ile 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle, birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa münhasıran bu amaçla kuracakları bir şirkete gördürebileceği” hükmü ile mevzuatta yer almaktadır.

Mezkûr Kararname, belediye bağlı kuruluşlarının, şirket kurabilmesine izin veren tek yasal dayanak olup sadece personel çalıştırılmasına dayalı hizmetler için tanınan bir yetkidir.

Netice olarak, su idarelerinin şirket kurması ya da bir şirkete ortak olmasının yasal dayanağının açık ve net olmadığı, İSKİ ve diğer su ve kanalizasyon idareleri tarafından şirket kurulması, kurulmuş bir şirkete ortak olunması veya şirket ortaklığından ayrılması hususlarındaki yasal eksikliğin giderilmesi için gerekli girişimlerin yapılması uygun olacaktır.


Kararla ilgili sorunuz mu var?