Karar Künyesi
Şirket, 2020 yılında Şubat ayı 1 no.lu KDV Beyannamesi ve 2 no.lu KDV Beyannamesi ile Mayıs ayı Damga Vergisi Beyannamesine ilişkin vergi ödemelerini zamanından daha geç yapması nedeniyle gecikme cezasına muhatap kalmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil ve Usulü Hakkında Kanun’un “Ödeme zamanı ve önce ödeme” başlıklı 37’nci maddesinde; amme alacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekâletince (Hazine ve Maliye Bakanlığınca) belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vade günü olduğu, amme borçlusunun isterse borcunu belli zamanlardan önce ödeyebileceği yer almaktadır.
Aynı Kanun’un “Gecikme Zammı, Nispet ve Hesabı” başlıklı 51’inci maddesinde ise; amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı %4 oranında gecikme zammı uygulanacağı, ay kesirlerine isabet eden gecikme zammının günlük olarak hesap edileceği, Cumhurbaşkanının gecikme zammı oranlarını aylar itibarıyla topluca veya her ay için ayrı ayrı, yüzde onuna kadar indirmeye, gecikme zammı oranı ile gecikme zammı asgari tutarını iki katına kadar artırmaya, ayrıca gecikme zammı oranını aylar itibarıyla farklı olarak belirlemeye ve gecikme zammını bileşik faiz usulüyle aylık, üç aylık, altı aylık veya yıllık olarak hesaplatmaya yetkili olduğu belirtilmektedir.
Buna göre amme alacaklarından olan vergilerin ilgili kanunlarında belirtilen vadesinde ödenmesi gerekmekte olup vadesinde ödenmeyen vergiler için her ay için ayrı ayrı gecikme zammı oranında ceza uygulanmaktadır.
Şirketin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde, İSPARK’ın 2020 yılı Şubat ayı 1 no.lu KDV Beyannamesi ve 2 no.lu KDV Beyannamesi ile Mayıs ayı Damga Vergisi Beyannamesine ilişkin vergilerini, Kanun’da belirlenen vadesinde ödemediği ve bu nedenle toplamda 140.466,57 TL gecikme cezasına muhatap kaldığı görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında; her tacirin, ticaretine ait bütün işlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme göre, tacirin öngörülü, konusunu bilen, hukuki ve fiili durumları kavrayabilme özelliklerine sahip olması gerekmektedir. Basiretli iş adamı kavramı iyi niyeti de içine almakla birlikte, iyi niyetten de öte tedbirli bir hareketi, vasat bir şahıstan daha fazla özen gösterme gereğini, ticari hayatın gereklerini ve teamüllerini iyi bilmeyi ve gelecekteki şartları tahmini de ifade etmektedir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti sonrasında; İdare tarafından, söz konusu beyanname gecikmelerinin Covid-19 pandemisi nedeniyle gerçekleştiği ifade edilmiştir.
Şirketin ilgili dönemlerde vergi ödemelerini vadesinde yapmadığı ve dolayısıyla şirket bütçesinden gecikme cezası ödemesine sebebiyet verdiği anlaşıldığından, Şirketin mali idaresi açısından ilgili dönemde gerekli özenin gösterilmediği ve dolayısıyla gerek profesyonel yönetim anlayışına gerekse 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun basiretli bir tüccar gibi hareket edilmesi hükmüne aykırı davranıldığı değerlendirilmektedir.