Çubuk Belediyesinin yapılandırılan alacaklarının muhasebeleştirilmemesi nedeniyle mali tabloların Belediyenin bu kapsamdaki alacaklarına ilişkin doğru ve güvenilir bilgi sunmadığı görülmüştür.

7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile idari para cezaları ve maden işletmelerince ödenmesi gereken paylar dışında kalan belediye alacaklarının, Kanun’da öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde yapılandırılmasına imkân tanınmıştır. Anılan Kanun’da alacak asılları üzerinden hesaplanan gecikme zammı, gecikme faizi, vergi aslına bağlı vergi cezaları ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilerek; belirli usullere göre hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının alacak asılları ile birlikte tahsil edilmesi kuralı getirilmiştir.

Belediyenin tahakkuk etmiş alacağının tutar ve vade olarak değişmesi sonucunu doğuran yapılandırma işleminin, tahakkuk esası gereği muhasebe kayıtlarına aktarılması gerekmektedir. Nitekim Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 92 ve 166’ncı maddelerinde de, gelirlerden alacaklar hesabı veya gelirlerden takipli alacaklar hesabında kayıtlı tutarlardan tecil veya tehir edilen tutarların, vadesine göre 122 veya 222 Gelirlerden Tecilli veya Tehirli Alacaklar Hesaplarında takip edileceği hükmüne yer verilmiştir.

Anılan Yönetmelik’in 373’üncü maddesinde ise gelir hesabında kayıtlı tutarlardan sonraki yıllarda tahakkuktan indirilmek suretiyle tahsilinden vazgeçilen kısmının, 630 Giderler Hesabına borç, ilgili faaliyet alacağı hesabına alacak kaydedilerek muhasebeleştirileceği hüküm altına alınmıştır. Nitekim 2018 Mahalli İdareler Detaylı Hesap Planı’nda da, tahsilinden vazgeçilen alacaklar için 630.20 Silinen Alacaklardan Kaynaklanan Giderler Hesabının kullanılacağı öngörülmüştür.

Ancak yapılan incelemelerde, Çubuk Belediyesinin 7143 sayılı Kanun’a istinaden 2018 yılı içerisinde 1.473.248,36 TL tutarındaki alacağının tecil veya tehir edildiği, tahakkuk etmiş olan 150.118,35 TL’lik gecikme zammı ve faizinin silindiği; ancak bu işlemlerin muhasebeleştirilmediği görülmüştür.

Sonuç olarak yapılandırma işlemlerinin muhasebeye aktarılmaması nedeniyle 2018 yılı Bilançosu 122–222 Gelirlerden Tecilli veya Tehirli Alacaklar Hesaplarına ilişkin toplam 1.323.130,00 TL; Faaliyet Sonuçları Tablosu ise 630.20 Silinen Alacaklardan Kaynaklanan Giderler Hesabına ilişkin 150.118,35 TL eksik bilgi sunmaktadır.

Kamu idaresi cevabında; “Yapılandırma kanunlarında belirtilen indirim oranları kullandığımız program ve programcılar tarafından yazılarak biz kullanıcıların kullanımına hazır hale getirilmektedir. Dolayısı ile yazılımcı firma programı içeriğinde tahsilinden vazgeçilen miktarın herhangi bir şekilde raporlanması bulunmadığından dolayı bu rapor çıkartılamamıştır.” denilmiştir.

Sonuç olarak İdare tarafından verilen cevapta, bilgisayar programının eksikliği nedeniyle muhasebe kaydına esas olacak bilginin temin edilemediği belirtilmişse de bu açıklama, birimlerden bağımsız olarak bir bütünü ifade eden İdarenin sorumluluğunu ortadan kaldırır nitelikte değildir. İç kontrol zafiyeti oluşturan bu durum, programın İdarenin ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlanarak ya da farklı bilgi derleme yöntemleri kullanılarak bertaraf edilmesi mümkündür ve aynı zamanda İdare açısından bir zorunluluktur. Kaldı ki yapılandırılan alacaklara ilişkin veriler İdarece tarafımıza sunulduğundan muhasebe kayıtlarının bu veriler esas alınarak yapılması imkân dâhilindedir. Bu itibarla İdare tarafından sunulan gerekçe, hatayı açıklar nitelikte olmadığından mali tabloların yapılandırılan alacaklara ilişkin doğru ve güvenilir bilgi sunmadığına ilişkin değerlendirmemiz devam etmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?