Elektrik enerjisi tedarik eden şirketlerin elektrik tüketim vergisi beyanname detayının kontrol edilememesi nedeniyle, belediyenin gelir kaybı riskiyle karşı karşıya olduğu görülmüştür.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Çeşitli Vergiler” başlıklı beşinci bölümünde elektrik tüketim vergisinden bahsedilmiştir. Bu verginin mükellefinin elektriği tüketenler olduğu<i>, </i>elektrik enerjisini tedarik eden kuruluşların bu vergiyi elektrik enerjisi satış bedeli üzerinden elektriğin kullanıldığı işlerin konusuna göre %1 ve %5’lik oranlar üzerinden hesaplayıp tahsilini yaparak tahsil tarihini takibeden ayın 20. günü akşamına kadar belediyeye bir beyanname ile bildirmeye ve vergiyi aynı sürede ödemeye mecbur oldukları hüküm altına alınmıştır.

Yukarıdaki hükümlere göre elektrik tüketim vergisine ilişkin olarak konu, matrah, nispet açıklanmış ayrıca bu verginin ödenmesindeki sorumluluk elektrik enerjisini tedarik eden kuruluşlara verilmiştir.

Bilecik Belediyesi mücavir alan sınırları içerisinde Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında yer alan 28 adet elektrik tedarik şirketinin olduğu ve bunların nihai tüketicilere elektrik satışı yaptıkları varsayılmaktadır. Bu şirketlerin 2023 yılı boyunca nihai tüketicilere yaptıkları elektrik satışı üzerinden, abone türlerine göre %5 ve %1’lik vergi oranları esas alınarak belediyeye elektrik tüketim vergisi beyanında bulundukları, bu şekilde ödenen elektrik tüketim vergisi tutarının %5’lik abone grubu ve %1’lik abone grubu için toplamda 14.907.566,11 TL olduğu görülmüştür.

Yapılan incelemelerde konuyla ilgili olarak şu risklerin olduğu tespit edilmiştir:

  1. İlçe sınırları dahilinde nihai tüketicilere elektrik enerjisi satan, kanun gereği verginin toplanmasından ve ödenmesinden sorumlu olan elektrik tedarikçisi şirketlerin toplam sayısı bilinmemektedir. Sadece beyanname veren tedarik şirketi sayısı aylık 16 ile 20 arasında değişmekte olup, toplam 28 adet farklı tedarikçi olduğu zımnen kabul edilmektedir. Oysa elektrik satışı yapıp belediyeye beyanname vermeyen tedarikçi var mı, varsa kaç tanesinin bu durumda olduğu bilinmediğinden gerekli kontrollerin yapılamaması,

  2. Belediye tarafından Elektrik Tüketim Vergisi beyannamesinde elektrik tüketim vergisi ödeyen abonelerin %1’lik veya %5’lik abone gruplarında yer alan müşterilerden olup olmadıklarının kontrolünün sağlanamaması,

  3. Elektrik tedarikçisi olan şirketlerden elektrik satın alan tüketicilerin ilgili aydaki gerçek elektrik tüketim miktarının, tedarikçi şirketlerin Belediyeye beyan ettikleri elektrik tüketim miktarıyla uyuşup uyuşmadığının beyannamelerde bulunmaması sebebiyle bilinmemesi,

  4. Verginin ne zaman tahsil edildiği belediyece bilinmediğinden verginin, tahsilini takip eden ayın 20. günü akşamına kadar gönderilip gönderilmediğinin takibinin sağlıklı yapılamaması,

  5. Vergiyi geç ödeyen mükelleflere gecikme zammı tatbik edilip edilmediğinin, tatbik edildi ise bu tutarın vergisinin de Belediyeye gönderilip gönderilmediğinin bilinememesi.

Kamu İdaresi cevabında, belediyenin vergi gelirleri kaybının önüne geçilmesi için yazışmaların yapıldığı ve çalışmaların başlatıldığı bildirilmiştir.

Yukarıda belirtilen riskler belediyenin gelirleri ve asli alacakları arasında yer alan elektrik tüketim vergisinin miktarını ciddi ölçüde etkileyip Belediye açısından gelir kaybına yol açabilecek hususlar içermektedir. Mevzut mevzuat, belediyelerin bu konuda yeterli bilgi ve belgeye kolayca ulaşmasına imkan sunmamaktadır.

Dolayısıyla belediyelerin en önemli gelirlerinden olan elektrik tüketim vergilerinin elektrik tedarik şirketince tahakkuk ve tahsilatı ile belediyelere gönderilme süreçlerinin belediyelerce sağlıklı bir şekilde takip edebilmesi ve ilgili şirketlerce gönderilen beyannamelerin doğruluğunun teyit edilebilmesi imkanı olmalıdır.

Kararla ilgili sorunuz mu var?