Üniversite personeli olup başka kurumda görevlendirilenlere yönelik yapılan denetim neticesinde, araştırma görevlisi olarak çalışan ve Üniversiteye karşı mecburi hizmet


yükümlülüğü olan bir personelin Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığında 2547 Yükseköğretim Kurulu Kanunu’nun 38’inci maddesi hükümlerine göre görevlendirildiği ve görev süresinin sistematik şekilde uzatılarak personelin mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmemesine yol açıldığı (imkan sağlandığı) tespit edilmiştir.

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığının 20.07.2017 tarih ve 4463 sayılı talep yazısı ile Üniversitenin Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışan bir kişinin görevlendirilmesi talep edilmiştir. Bu talep 2547 sayılı Yükseköğretim Kanun’un 38’inci maddesine istinaden alınması gereken ünüversite yönetim kurulunun uygun görüşü alınmadan sadece Üniversite Rektörünün onayı ile uygun görülmüş ve ilgili şahıs 07.08.2017 tarih ve 17820 sayılı yazı ile 6 ay için görevlendirilerek yeni görevine 13.09.2017 tarihinde başlamıştır. Yapılan yazışmalardan şahsın Erasmus+ Programı Yükseköğretim projesinde çalışmak üzere talep edildiği anlaşılmaktadır.

Bu görevlendirmenin ardından Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığından çeşitli defalar görev uzatma talepleri gelmiş, Üniversite tarafından ilk uzatma talebi “Üniversitemize karşı mecburi hizmet yükümlülüğü bulunduğundan, ayrıca biriminde hizmetine ihtiyaç duyulduğu” gerekçesi ile ret edilmiştir. Bu ret oluruna rağmen bu görevlendirme işlemi daha sonraki yazışma ve olurlarla uzatılmak sureti ile bugüne kadar gelmiştir.

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığında geçici olarak göreve başlayan kişi halen Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Başkanlığında (Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı bünyesinde) çalışmaya devam etmektedir.

Görevlendirmelere bakıldığında 2547 sayılı Kanun'un 38’inci maddesi ile 375 sayılı KHK'nin ek 25’nci maddesine dayanılarak işlem tesis edildiği anlaşılmaktadır.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Kamu kuruluşları ve vakıflarda görevlendirme” başlıklı 38’inci maddesinde aynen “Öğretim elemanları; ilgili kurumların talebi ve kendisinin muvafakati, üniversite yönetim kurulunun uygun görmesi ve rektörün onayı ile ihtiyaç duyulan konularda, özlük işlemleri kendi kurumlarınca yürütülmek kaydıyla, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında geçici olarak görevlendirilebilir. Bu şekilde görevlendirilenlerin, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumlarındaki aylık ve diğer ödemeler ile öteki hakları devam eder…” hükümlerine ve


375 sayılı KHK’nin “Kurumlar arası geçici görevlendirme” başlıklı Ek Madde 25’inci maddesinde de “Hâkim ve savcılar ile bu meslekten sayılanlar hariç olmak üzere, statülerine bakılmaksızın bir kadro veya pozisyona dayalı olarak kamu kurum veya kuruluşlarında istihdam edilenler, kurumlarının muvafakatiyle bir yılı geçmemek üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici görevlendirilebilir. Bu süre birer yıl olarak uzatılabilir….” hükümlerine yer verilmiştir.

2547 sayılı Kanun’un “ Öğretim elemanı yetiştirme” başlıklı 35’inci maddesinde ise “Yurt içi veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanları, genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorundadırlar. Bu mecburi hizmet, eş durumu ve sağlık mazeretleri hariç olmak üzere başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilemez. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, yükseköğretim kurumlarında görev verilmez…” hükümleri yer almaktadır.

657 Sayılı Kanun’un “Mecburi hizmet” başlıklı 224’üncü maddesinde de “Cumhurbaşkanınca belirtilen her derecedeki öğretim kurumları ve öğretim dalları dışında kalan kurum ve dallarda Devlet tarafından okutulanlardan,

  1. Yurtiçinde Devlet hesabına okutulan öğrenciler (Tatiller dahil) öğrenim süreleri

    kadar,


  2. Yurtdışındaki öğretim kurumlarında Devlet hesabına öğrenimlerini bitiren öğrenciler (Tatiller dahil) öğrenim sürelerinin iki katı kadar,

Mecburi hizmetle yükümlüdürler.” denilmektedir.


Bu kapsamda bahsi geçen şahıs, 02.01.2008 tarihinde Üniversite Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalında Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında Araştırma Görevlisi olarak göreve başladıktan hemen sonra 2547 sayılı Kanun’un 35’inci maddesi gereğince kadrosu geçici olarak ODTÜ’ye aktarılmıştır. Yüksek lisans ve doktora eğitimini ODTÜ’de tamamladıktan sonra kadrosu Üniversiteye yeniden aktarılmış ve 01.06.2017 tarihinde Üniversitedeki görevine başlamıştır. Bu kapsamda Üniversiteye karşı görmüş olduğu eğitim süresine uygun şekilde mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeye başlamış ancak 1 ay gibi kısa süre sonra yukarıda bahsedilen geçici görevlendirme süreci gerçekleşmiştir. Adı geçen şahsın halen 8 yıl 4 ay 29 gün mecburi hizmet yükümlülüğü bulunmaktadır.


Bu hükümler uyarınca yapılan ve detayı yukarıda açıklanan görevlendirme işlemi ile ilgili olarak aşağıdaki tespitlere ulaşılmıştır:

  1. 2020 yılı Sayıştay Denetim Raporu yayınlanana kadar 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Kamu kuruluşları ve vakıflarda görevlendirme” başlıklı 38’inci maddesi uyarınca alınması gereken üniversite yönetim kurulunun uygun görüşü alınmamış, Raporda bu hususa dikkat çekilince söz konusu eksiklik 2021 yılı görev uzatma oluru verilirken giderilmiş ve ilgili araştırma görevlisinin görev uzatma oluru yenilenirken Üniversite Yönetim Kurulunun uygun görüşü alınmıştır.

  2. 13.09.2017 tarihinde başka bir kurumda göreve başlayan kişinin görev süresi defalarca uzatılarak geçici görevlendirme adeta kalıcı bir niteliğe dönüşmüş ve Üniversite açısından bir akademisyenin hizmetinden fiilen yararlanılamaz noktaya gelinmiştir.

  3. Üniversitenin bu konudaki ilk uzatma talebine verdiği ret yazısı gerekçesinden anlaşıldığı üzere şahsın Üniversiteye karşı mecburi hizmet yükümlülüğü bulunduğu ve Üniversitenin görevlendirilen öğretim elemanının hizmetine ihtiyaç duyduğu anlaşılmaktadır. Geçici olarak görevlendirilen ve görevlendirme işleminin devamlı uzatılarak görevlendirmenin kalıcı hale geldiği gerçeği karşısında, öğretim elemanının Üniversiteye karşı 8 yıl 4 ay 29 gün mecburi hizmet yükümlülüğünün bu yolla yerine getirilemez hale geldiği görülmektedir.

Kamu İdaresi cevabından; 2021 yılı raporunda da yer alan bulguya konu durumu düzeltmek için herhangi bir işlem tesis edilmeyerek ilgili öğretim elemanının Dış İşleri Bakanlığı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığındaki görevinin 2022 yılında da uzatıldığı anlaşılmıştır.

Sonuç olarak, ilgili öğretim elemanının geçici görevlendirilme konusunun bulgudaki tespitler neticesinde değerlendirilerek mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirilmesine yönelik işlem tesis edilmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?