İdare sınırları içinde faaliyet gösteren servis araçlarının, ihale yapılmaksızın Belediye Meclisinin kararı gereğince servis aracı plaka tahsis ücreti alınması suretiyle faaliyete başlatıldığı, söz konusu ücretin ise vergi mahkemeleri nezdinde açılan davalar sonucunda ilgililerine iade edildiği görülmüştür.


5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları başlıklı 7’nci maddesinin (f) bendinde; Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek görevleri bulunmaktadır.


Danıştay 13. Dairesinin E: 2015/985, K: 2015/3164 sayılı kararında; belediyelerin yürütmekle görevli ve yetkili oldukları toplu taşıma hizmetini bizzat yapmak yerine imtiyaz suretiyle devrine karar verilmesi için Danıştay’ın görüşü ve İçişleri Bakanlığının onayının alınmasının ön koşul olduğu, kiralama yolunu seçmesi hâlinde ise hem taşınır hem taşınmazlar için kira süresinin 10 yılla sınırlı olduğu ve her iki durumunda Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olduğu anlaşılmakta ve toplu taşıma hizmetlerinin ruhsat vermek suretiyle yerine getirilmesi usulünde ise ruhsat verilecek sürenin, tespit edilen muhammen bedelin yıllık mı yoksa ruhsat verilen süre için mi öngörüldüğünün, yıllık olarak tespit edilmiş ise her yıla ilişkin artış oranının nasıl belirleneceğinin vb. hususların açık bir şekilde ortaya konularak söz konusu ihalenin yine Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre yapılması gerektiği, toplu taşıma hizmetlerinin gördürülmesinde ruhsat verme yönteminin seçilmesi hâlinde verilecek olan ruhsatın süresiz bir şekilde verilemeyeceği, belli bir süre dâhilinde ruhsat verilmesi gerektiği görülmektedir.


Bu durumda, ilgili mevzuat ve dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; toplu taşıma hizmetinin yerine getirilmesinde ruhsat verme yönteminin seçilmesi hâlinde, süresiz olarak ruhsat vermenin söz konusu olmadığı, belli bir süre dâhilinde ruhsatın verilmesi gerektiği, bu süreye göre muhammen bedelin belirlenmesinin şart olduğu, bu hususlar ortaya konulduktan sonra Devlet İhale Kanunu hükümlerine uygun bir şekilde ihalenin yapılması gerektiği kararı yer almaktadır.


Yukarıda yer verilen mevzuat hükmü ve yargı kararı değerlendirildiğinde, servis araçlarına ilişkin ulaşım hizmetinin belediyedeki yetkili organın kararıyla rekabete uygun, saydam bir şekilde süresinin belirli olması gibi hususları da içerecek şekilde ihale yoluyla verilmesi gerekmektedir.


Ancak uygulamada UKOME’nin 01.04.2015 tarih ve 2015/128 sayılı kararı ile Büyükşehir Belediyesi Meclisinin 13.07.2015 tarih ve 7/314 sayılı kararına istinaden tahditli servis aracı plakası uygulamasına geçilmiş olup 3121 adet tahditli (S) servis aracı plakası, ihale gerçekleştirilmeden kullanım süresi sınırsız bir şekilde kullanıcılarına verildiği tespit edilmiştir.


Söz konusu servis araçlarının ihale yapılmaksızın Belediye Meclisinin kararı gereğince servis aracı plaka tahsis ücreti alınması suretiyle faaliyete başlatıldığı, servis aracı kullanıcılarının da Meclis kararı ile mali yükümlülük ihdas edilemeyeceğini vergi mahkemeleri nezdinde dava ettiği, mahkeme kararları sonucunda ilgililerin haklı bulunduğu ve servis aracı


plaka tahsis ücretlerinin idare tarafından ilgililerine iade edildiği bu suretle de kamu kaynaklarında eksilmeye neden olunduğu görülmüştür. Anılan husus, söz konusu servis araçlarının devrine ilişkin olan servis aracı imtiyaz işlem bedeli açısından da geçerlidir.

Bu itibarla servis araçlarının, ihale yapılmaksızın Belediye Meclis kararında belirtilen ücretlere tabi olarak işlettirilmesinin mevzuata aykırı olduğu açık olup hukuka uyarlı olmayan uygulama neticesinde mahkeme kararlarına istinaden idareye ait gelirlerin iade edilmesi hususunun, kamu yönetimine egemen olan hesap verme sorumluluğuna aykırılık teşkil etmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?