Emlak vergisi mükelleflerinin sayısının ilçe nüfusuna göre oldukça düşük kaldığı ve ticari faaliyet alanı olan bazı taşınmazlarla ilgili beyan bulunmadığı görülmüştür.

Belediyelerin önemli gelir kaynakları arasında yer alan emlak vergisine ilişkin hükümler 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu ile düzenlenmiştir.

Kanun’a göre emlak vergisinin konusu binalar ile arsa ve araziler olup bunlara ilişkin vergiler ilgili belediye tarafından tahsil edilmektedir.

Verginin mükellefi, vergi konusu varlığın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa varlığa malik gibi tasarruf eden kişilerdir. Verginin matrahı varlıkların bu kanun hükümlerine göre belirlenen vergi değeri olup vergi oranı arazide binde 1, arsada binde 3, binalar için ise meskenlerde binde 1 ve diğer binalarda binde 2’dir.

Buna göre emlak vergisinin konusu arsa, arazi ve binalar olup mükellefi ise bu taşınmazlara malik olanlar ya da malik gibi tasarrufta bulunanlardır.

Emlak vergisinin kapsamına girmesine karşılık maliklerinin mükellefiyeti bulunmayan taşınmaz olup olmadığına ilişkin tespit yapmak amacıyla, sadece işyeri mahiyetinde kullanılan 8.720 taşınmazdan bu sayının %10’u olan 872 tanesinin seçilmesi ile bir örneklem listesi


hazırlanmıştır. (Bu çalışma sadece işyeri olarak kullanılan taşınmazlar için bina vergisi kapsamında yapılmış olup arsa ve arazi vergisini kapsamamaktadır.)

Örneklem listesinde yer alan taşınmaz adresi ve malik bilgilerinin Kurumda kayıtlı olan ve adına vergi tahakkuk ettirilen mükellefler ile karşılaştırılması sonucunda örneklem listesine alınan 872 adet iş yerinden 239 adedinin maliklerinin vergi mükellefiyeti bulunmadığı tespit edilmiştir. Buna göre örneklem listesinde emlak vergisi tahakkuk ettirilmeyen işyerlerinin oranı

%27 olarak görünmektedir.


Örneklem uygulamasının yanı sıra, Kurumdan emlak vergisi beyanına ilişkin bir mükellef listesi de alınmıştır. Bu listeye göre 2022 yılı sonu itibariyle Yakutiye Belediyesi sınırları içinde, arsa, arazi ve bina vergisi olmak üzere tüm emlak vergisi mükelleflerinin toplam sayısı 49.048 olarak görünmektedir. Kurumun 2021 yılı Faaliyet Raporundan alınan bilgiye göre İlçenin yüzölçümü 945 kve nüfusu 191.224 kişidir. Hem İlçenin yüzölçümünün genişliği nedeniyle sahip olunan arsa ve arazi büyüklükleri, hem de İlçenin nüfusu göz önüne alındığında, emlak vergisi mükellefi sayısının nüfus ve yüzölçümüne oranla oldukça düşük kaldığı görünmektedir. Örneklem uygulamasında çıkan sonucun da bu tabloyu desteklediği değerlendirilmekte ve emlak vergisi beyanlarıyla ilgili eksiklik olduğu, dolayısıyla Kurumun önemli ölçüde gelir kaybına maruz kaldığı düşünülmektedir.

Bulguda belirtilen husula ilgili olarak Kamu İdaresi cevabında; miras yolu ile el değiştiren taşınmazların intikal işlemlerinin malikleri tarafından zamanında yapılmadığı, intikali yapılanların da genel olarak ortak mülkiyetli taşınmazlar olduğu ve vergi kaydının ortaklardan sadece biri adına yapıldığı dolayısıyla beyan sayısının bu nedenle az göründüğü, ayrıca nüfus sayısı ile beyan sayısı karşılaştırışdığında her dört kişiden biri için vergi beyanı bulunduğu ve bu oranın iyi bir oran olduğu belirtilmiş ancak yine de eksik beyan bulunmasına karşılık gerekli kontrollerin yapılacağı ifade edilmiştir.

Ancak Kamu idaresi tarafından verilen cevabın bulguda belirtilen durumu tam olarak karşılamadığı düşünülmektedir. Zira emlak vergisi kaydı olmayan taşınmazların bulunduğuna yönelik tespit, işyeri vasfında olan ve kurum kayıtlarında herhangi bir emlak vergisi beyanı yer almayan taşınmazlar örnek gösterilerek ortaya konulmuştur. Dolayısıyla bu işyerlerinin miras yoluyla el değiştirmş olmasının mevcut duruma bir etkisi bulunmamaktadır. Mesken, arsa ve arazi vasfındaki taşınmazlar için de benzer durumların var olabileceğine yönelik değerlendirme ise nüfus sayısı ile beyan sayısının kıyaslanması yoluyla yapılmıştır. Sonuç olarak örnek somut durum ve bu örneğin genel duruma kıyaslanması sonucunda emlak vergisi beyanı olmayan


taşınmazların bulunduğu belirtilmiştir.


Emlak Vergisi Kanunu gereği belediyeler tarafından toplanan arsa, arazi ve bina vergileri belediyelerin en önemli gelir kaynaklarını oluşturmaktadır. Bu alanda oluşacak zafiyet ve kaçak bu kurumların ciddi anlamda gelir kaybı yaşamalarına ve dolayısıyla verilecek kamu hizmetlerinde aksamalara neden olabilecektir. Ayrıca aynı ilçe sınırları içinde bazı vatandaşlardan vergi toplanırken mükellefiyet kaydı olmaması nedeniyle bazılarının vergi dışı kalması eşitlik ve hakkaniyete de uygun bulunmamaktadır. Belirtilen nedenlerden ötürü, idarenin de ifade ettiği gibi kapsamlı bir kontrol çalışmasının yapılması ve mükellefiyet kaydı olmayan taşınmazlar için maliklerinin beyan vermesinin sağlanması gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?