Kurum ile Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) arasında akdedilen sosyal denge sözleşmesinde sendika aidatına ek olarak mevzuata aykırı bir şekilde sendika üyesi olmayan personel de dahil tüm personelden toplu sözleşme aidatı adı altında kesinti yapılacağına dair düzenleme yapıldığı tespit edilmiştir.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nda 04.04.2012 tarihli ve 6289 sayılı Kanun’la değişiklikler yapılmış ve bu değişikliklerle kamu görevlileri sendikalarına toplu sözleşme hakkı tanınmış, yerel yönetim hizmetleri kolunda da ayrıca sosyal denge tazminatının belirlenmesine yönelik sözleşme yapılabileceği ifade edilmiştir. Bu bağlamda 4688 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinde sosyal denge sözleşmesinin yapılma usulü ve şekli belirlenmiş, bu maddede toplu sözleşme aidatına ilişkin bir düzenlemeye ise yer verilmemiştir.

Aynı Kanun’un 28’inci maddesinin ikinci fıkrasında da toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı öngörülmüştür. Yine Kanun’un “Gelirler” başlıklı 24’üncü maddesinde sendika gelirleri arasında üyelerin ödeyecekleri üyelik ödentileri sayılmış, 25’inci maddesinin üçüncü fıkrasında ise sendika tüzüğüne üyelik ödentisi dışında her ne ad altında olursa olsun üyelerden başka bir kesinti yapılmasını öngören hükümler konulamayacağı hükmüne yer verilmiştir.

Belediye ile BEM-BİR-SEN arasında akdedilen Sosyal Denge Tazminatı Sözleşmesi’nin 6’ıncı maddesinde;

“BEM-BİR-SEN Tüzüğünün 49' uncu maddesine istinaden kendi üyelerinden kesilen taban aylığın %1’i kadar sendika aidatına ilaveten iş bu toplu sözleşme ile de taban aylığın

%2’si daha ilave aidat kesilir. Ayrıca sosyal denge sözleşmesi imzalandığı tarihte 4688 sayılı Sendika Kanunu'nun 15'inci maddesi gereği konumu itibari ile sendika üyesi olmayanlardan da taban aylığın %2’si kadar sözleşme aidatı kesilir” denilmiştir.

Yukarıda da belirtildiği üzere 4688 sayılı Kanun’un 28’inci maddesinde sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Yine Kanun’un 25’inci maddesinde sendika tüzüğüne, üyelik ödentisi dışında her ne ad altında olursa olsun, üyelerden başka bir kesinti yapılmasını öngören hükümlerin konulamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Diğer yandan, Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022-2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin “Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” başlıklı dördüncü bölümünün 1’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında “Sosyal denge sözleşmesi imzalayan sendikanın üyesi olmayan kamu görevlilerinden aynı unvanlı personelden alınacak aidatın iki katına kadar taraf sendika sosyal denge sözleşmesi aidatı alabilir. Bu aidatı ödeyen kamu görevlileri söz konusu sözleşmeden aynı usul ve esaslar dahilinde yararlanır” denilse de, yine Danıştay 12’nci Dairesi’nin 02.03.2022 tarihli ve 2021/6335 esas No.lu Kararı’nda sosyal denge sözleşmesi aidatı düzenlemesine ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Dolayısıyla 6. Dönem Toplu Sözleşmesi’nde sosyal denge sözleşmesi aidatı kesintisi yapılacağına dair maddenin de Danıştay kararı sonrasında uygulanma imkânı kalmamıştır.

Kamu idaresi tarafından verilen cevapta özetle; bulgu konusu edilen hususun düzeltilmesi adına gerekli işlemlerin yapılacağı belirtilmiştir.

Sonuç olarak, yasal düzenlemelere aykırı olacak şekilde sosyal denge sözleşmelerinde dayanışma aidatı veya toplu sözleşme aidatı alınmasına yönelik hükümler yer almaması gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?