META-SU Ltd. Şti. bünyesinde çalışan personel ile şirket arasında personelin mali ve sosyal haklarının düzenlendiği iş sözleşmelerinin düzenlenmediği görülmüştür.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18’inci maddesinin ikinci fıkrasında; “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir” hükmü bulunmaktadır. Ayrıca aynı Kanun’un 623’üncü maddesinde; limited şirketlerde, şirketin yönetiminin ve temsilinin müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebileceği, 625’inci maddesinde; kanunların ve şirket sözleşmesinin genel kurula görev ve yetki vermediği bütün konularda müdürlerin görevli ve yetkili olduğu, şirketin üst düzeyde yönetilmesi ve yönetimi ve gerekli talimatların verilmesinin şirket müdürünün devredilemez görev ve yetkileri arasında olduğu, 626’ncı maddesinde ise müdürler ve yönetimle görevli kişilerin görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlü oldukları belirtilmiştir. Kanun’un “Uygulanacak hükümler” başlıklı 644’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)

bendinde yer alan atıf gereği Kanun’un yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğunu düzenleyen 553’üncü maddesinin limited şirketler içinde uygulanacağı ifade edilmiştir. Bu bağlamda, 553’üncü maddede, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticiler kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacakları belirtilmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun “Tanım ve şekil” başlıklı 8’inci maddesinde;


İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.

Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur.

Bu belgeler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.


Yazılı sözleşme yapılmayan hallerde işveren işçiye en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlüdür. Süresi bir ayı geçmeyen belirli süreli iş sözleşmelerinde bu fıkra hükmü uygulanmaz. İş sözleşmesi iki aylık süre dolmadan sona ermiş ise, bu bilgilerin en geç sona erme tarihinde işçiye yazılı olarak verilmesi zorunludur” hükümlerine yer verilmiştir.

Şirketin (İşveren) çalışanları (işçi) ile iş sözleşmesi yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Şirketin bu husustan kaçınması halinde İş Kanunu'nun 99’uncu maddesinin birinci fıkrasının

(c) bendinde yer alan idari para cezası şirket hakkında uygulanmaktadır.


Yapılan inceleme sonucunda şirketin kendi personelleri ile iş sözleşmeleri yapmadığı ve şirket çalışanlarının almış oldukları ücretlerin şirket müdürü tarafından keyfi olarak belirlendiği görülmüştür. Yazılı bir sözleşmenin bulunmaması nedeniyle çalışanların diğer mali ve sosyal hakları hususunda da belirsizlik bulunmaktadır.

Sonuç olarak, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gereği şirketin, çalışanları ile iş sözleşmesi düzenlemesi ve çalışanların mali ve sosyal haklarının açık bir şekilde belirlenmesi hem şirketin hem de çalışanların hak kaybına uğramaması açısından bir zorunluluktur. Bu bağlamda çalışanlar ile iş sözleşmelerinin düzenlenmesi gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?