İdarenin tapu tahsis belgesiyle kişilere verilen arazileri ile izinsiz işgal edilen arazilerinden bazılarının heyelan ve kaya düşme olaylarından dolayı uygun olmayan alanlar (UOA) kapsamına alındığı görülmüştür.


İdarenin mücavir alan sınırları içerinde yer alan ve mülkiyeti kamuya veya özel kişilere ait bulunan bazı araziler 5/3/1999 tarih ve 99/12556 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile afete maruz bölge olarak ilan edilmiştir.7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un 2’inci maddesinde Cumhurbaşkanı tarafından afete maruz bölge olarak kararlaştırılan sınırların ilgili valiliklerce mahallinde ilan edileceği belirtilmektedir. Aynı Kanun’un 14’ üncü maddesinde ise;

” İkinci madde gereğince tespit ve ilan olunan afet bölgelerine dahil şehir, kasaba ve köylerde bina ve mesken yapımı, fen kurullarınca tehlikeli görülen ve sınırları krokilerle tespit olunan yerler, İmar ve İskan Bakanlığınca yapı ve ikamet için yasaklanmış afet bölgeleri sayılır ve durum, belediyesi olan yerlerde belediyesince, köylerde ise ihtiyar meclislerince hemen ilan edilir.” hükümleri yer almaktadır.

Kanun’un 2’inci maddesine istinaden çıkarılan afet bölgelerinde yapılacak yapılar hakkında Yönetmelik’in üzerine bina yapılamayacak arazi başlıklı 4’üncü maddesinde;

“1) 7269 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre yapı ve ikamet için yasak bölge sayılan yerlerde bina yapılamaz ve mevcut binalar onarılamaz. Ayrıca yapay dolgu zeminler üzerinde, inceleme ve değerlendirme yapılarak özel önlem alınmadıkça bina yapılamaz.

(2) Çığ düşmesi, kaya düşmesi veya yer kayması afetlerinden herhangi birine uğrayan ve bu afetlerden biri için 7269 sayılı Kanunun 2 nci ve 14 üncü maddelerine göre afet bölgesi olduğu kararname ile tesbit ve ilân edilen yerlerde bina yapılamaz ve mevcut binalar onarılamaz.” denilmek suretiyle Kararname kapsamındaki bölgelerde bina yapılması açık şekilde yasaklanmaktadır.

Görüleceği üzere söz konusu sınırların yapı ve ikamete yasaklanma kararı 1999 yılında alınmıştır. Ancak bu tarihten önce tapu tahsis belgesi verilen araziler ile bu tarihten önce veya sonra izinsiz yapı inşa edilen arazilerin üzerinde halen meskenler bulunduğu, idarenin kayıtlardan anlaşılmaktadır. Ali baba Mahallesi 72 ada/1 parsel ile 55 ada/42 parsellerdeki tahsisli arazileri, Esentepe Mahallesindeki 301 ada/8 parsel ile 301 ada/ 12 parsellerdeki binaları bunlara örnek olarak gösterebiliriz. Ayrıca afete maruz bölge ilanı tapu kütüğüne şerh verilerek kaydedildiğinden yapı kullanım izni alınması da mümkün değildir. Yani mevcut durum hem bu Kanuna, hem de İmar Kanunu’na aykırılık teşkil etmektedir.

Kamu idaresi cevabında; "Afete maruz alan sınırlarının Bakanlar Kurulu 05.03.1999 tarih ve 99/12556 sayılı kararı ile belirlenmesinin ardından, Tunceli kent bütününde imar revizyonuna gidilmiştir. Revize planlarımız 24.10.2017-24.11.2017 tarihleri arasında askıya çıkarılmıştır. Bakanlar Kurulunca afete maruz alan olarak ilan edilen alanlar askıya çıkarılan


imar planımıza işlenerek ilan edilmiştir. Söz konusu bölgelerle ilgili çalışmalara başlanılmış olup, bahse konu bölgelerde Belediyemizce yeni yapılaşmalara izin verilmemektedir. Üzerinde bulunan mevcut meskenlerin tahliyesi ile ilgili çalışmalara Belediyemizce başlanılmış olup, gerekli iş ve işlemler devam etmektedir." denilmektedir.

Sonuç olarak Kurumca gerekli çalışmalara başlanmış olup, iş ve işlemlerin devam ettiği anlaşılmaktadır. Konu sonraki yıl denetimlerinde izlenecektir.



Kararla ilgili sorunuz mu var?