Karar Künyesi
Belediyelerin kira, trampa ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi gibi işleri 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamındadır. Bu nedenle gerek mülkiyeti doğrudan belediyelere ait olan gerekse de mülkiyeti belediyelere ait olmamakla birlikte tasarruf hakkı kanunlarla bu kurumlara bırakılan taşınmazların kiralanmasına ilişkin işlemler 2886 sayılı Kanun’da yazılı amir hükümlere uygun olarak gerçekleştirilmelidir.
Söz konusu Kanun’un “Ecrimisil ve tahliye” başlıklı 75’inci maddesinde devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden ecrimisil isteneceği, ayrıca işgal edilen taşınmaz malın, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edileceği belirtilmiştir.
Söz konusu hükmün belediye taşınmazları için uygulanıp uygulanmayacağı ihtilaflı iken 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15’inci maddesinde; “2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesi hükümleri belediye taşınmazları hakkında da uygulanır.” ifadesine yer verilerek söz konusu tereddüt ortadan kaldırılmıştır.
Yukarıdaki mevzuattan da anlaşılacağı üzere, ecrimisil bir kiralama olmadığı gibi olağan bir yöntem de değildir. İşgale uğrayan ve bu işgal sonradan tespit edilen kamuya ait taşınmaz mal için fuzuli şagilden bunun bedelinin adeta bir tazminat suretinde alınmasıdır. Maddenin dördüncü fıkrasında da belirtildiği üzere işgal edilen taşınmaz mal için mülkiye amirine talepte bulunulması ve mülkiye amirince söz konusu taşınmazın 15 gün içinde tahliye ettirilmesi esastır. Aksi bir durum, yani işgal eden kişinin ödemesi için tespit edilen ecrimisil bedelinin kira ödemesi gibi esas alınarak ileriye doğru devam ettirilmesi, 2886 sayılı Kanun’un her türlü satış ve kiralama gibi hususlarda ihale yoluna gidilmesi gerektiğini ifade
eden amir hükümlerine aykırı olacaktır. Ayrıca mevzuata aykırı bu gibi bir uygulama idare malını haksız ve hukuksuz bir şekilde işgal edenin ödüllendirmesi sonucunu doğuracaktır.
İdareye ait ve İdarenin tasarrufunda bulunan taşınmazların incelenmesi neticesinde; park, yol, yeşil alan, otopark ve oyun alanı gibi tapuda kamuya terk edilen bazı yerlerin herhangi bir ihale yapılmadan spor tesisi işletmecileri ile özel eğitim kurumları tarafından işgal edildiği, bu işgalcilerin söz konusu yerlerden çıkarılmadığı, bunun yerine geçmişe dönük olarak tespit edilen ecrimisillerin kira gibi ileriye dönük de uygulanarak işgallerin devam ettirildiği, bu suretle mevzuata aykırı hareket edildiği tespit edilmiştir. Bu yerlere ilişkin detaylı bilgi aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Tablo 6: İşgalli Alanlara İlişkin Detaylı Bilgi
İşgal Eden Firma | Adres | Kullanım Türü | Toplam Alan (m2) | İşgalin Başlangıç Tarihi |
T.. Spor Kulübü Derneği | Küçükbakkalköy Mah. Prof. Dr. Hıfzı Özcan Cad. | Spor Tesisi | 5.834,00 | 1.01.2010 |
B... Spor Tesisleri | Küçükbakkalköy Mah. Çiçekkent Sok. | Spor Tesisi | 5.400,00 | 11.03.2012 |
B... Eğitim Kurumları | Atatürk Mah. Vedat Günyol Caddesi | Bahçe, Spor Alanı, Otopark | 1.300,00 | 01.01.2010 |
A… Öğretim Kurumları | Küçükbakkalköy Mah. Kardelen Sok. | Otopark, Yeşil Alan | 8.738,00 | 01.09.2011 |
E… Eğitim Kurumları | Atatürk Mah. 2. Cadde | Spor Alanı, Yeşil Alan | 1.400,00 | 01.04.2009 |
Yukarıdaki tabloda ecrimisil karşılığı kullandırılan yerlere ilişkin bilgiler mevcuttur. Söz konusu bu yerler konum itibariyle önemli mahallerde, alan olarak ise önemli büyüklükte olmasına rağmen ticari faaliyette bulunan kurumlar tarafından uzun süredir işgalli olarak kullanılmaktadır. Ecrimisil uygulamasının bu şekilde ihalesiz kiralama yöntemi olarak kullanılmasının 2886 sayılı Kanun hükümlerine aykırılık teşkil edeceği açıktır. Bu yerlerden imar mevzuatına göre kiralamaya uygun olanların ihale edilerek kiraya verilmesi; kiralanabilir duruma getirilemeyenlerin ise tahliyelerinin gerçekleştirilip imar planlarındaki kullanım amaçlarına uygun hale getirilmesi gerekmektedir.
Kamu idaresi cevabında; bulguda belirtilen tabloda yer alan işgallere ilişkin ayrı ayrı cevaplar verilmiştir. Tablonun 1. sırasında yer alan işgale ilişkin ilgili Dernek tarafından kullanıldığından 2010 yılından itibaren yıllar itibariyle ecrimisil artışı yapılarak tahsilatın gerçekleştirildiği, 2016 yılında taşınmazın 15 gün içinde tahliye edilmesi için ilgili kişiye tebliğ yapıldığı, ancak İdare Mahkemesi tarafından söz konusu işlemin iptaline ve davanın
reddine karar verildiği, bunun üzerine 2017 ve 2018 yıllarında ecrimisil uygulamasına devam edildiği, 2019 yılında taşınmazın tahliyesi için ilgili kişiye tekrar tebliğ yapıldığı, ilgili Dernek tarafından idari işlemin yürütmesinin durdurulması talebi ile İdare Mahkemesinde tekrar dava açıldığı, bu nedenle idari işlemlerin devam ettiği,
Bulgu da yer alan tablonun 2. sırasında bulunan ve spor tesisi olarak işgal edilen taşınmaz için 2012 yılından itibaren ecrimisil uygulaması yapıldığı, 2019 yılında ilgili kişiye
15 gün içinde tahliyenin gerçekleşmesi için tebliğde bulunulduğu, konu ile ilgili iş ve işlemlerin devam ettiği,
Bulgu da yer alan tablonun 3. sırasında bulunan ve ilgili Eğitim Kurumu tarafından bahçe spor alanı ve otopark alanı olarak işgal edilen alan için 2010 yılından itibaren ecrimisil uygulaması yapıldığı,
Bulgu da yer alan tablonun 4. sırasında bulunan ve ilgili Eğitim Kurumu tarafından bahçe alanı ve otopark alanı olarak işgal edilen alan için 2011 yılından itibaren ecrimisil uygulandığı, 2019 yılında ilgili kişiye 15 gün içinde tahliyenin gerçekleşmesi için tebliğde bulunulduğu, iş ve işlemlerin devam ettiği,
Bulgu da yer alan tablonun 5. sırasında bulunan ve ilgili Eğitim Kurumu tarafından spor sahası ve yeşil alan olarak işgal edilen taşınmaz için 2009 yılından itibaren ecrimisil uygulaması yapıldığı belirtilmiştir.
Sonuç olarak kamu idaresi cevabında, Küçükbakkalköy Mah. Prof. Dr. Hıfzı Özcan Caddesi adresindeki taşınmaz işgali için her ne kadar İdarenin yerin tahliye edilmesine ilişkin işleminin 10. İdare Mahkemesinin 28.02.2017 tarih, E: 2016/2057 ve K:2017/443 sayılı Kararı ile iptal edildiği belirtilmiş ise de Mahkeme Kararı’nda işlem yetki yönünden hukuka aykırı bulunmuştur. 2886 sayılı Kanun’un 75’inci maddesine göre tahliye işlemine ilişkin talebin doğrudan ilgiliye değil taşınmazın bulunduğu yer mülkiye amirine yapılması, daha sonraki işlemlerin ise mülkiye amirince tesis edilmesi gerekmektedir. Yani tahliye işleminin iptal edilmesi İdarenin usule uygun işlem yapmamasından kaynaklanmıştır. Fakat ne var ki İdarenin 07.05.2019 tarihli tahliye talebine ilişkin işleminde de aynı hataya düşülmüş ve İdare tarafından işgalin sonlandırılması ve taşınmazın tahliye edilmesi fuzuli şagilden istenmiştir. Tahliye işleminin 2886 sayılı Kanun’un 75’inci maddesine uygun olarak gerçekleştirilmesi elzemdir.
Küçükbakkalköy Mah. Çiçekkent Sokak’ta yer alan taşınmaz işgalinin tahliye işlemine ilişkin iş ve işlemler devam etmektedir denilse de bu işlemde de yukarıda bahsedilen usul hatası yapılmıştır.
Atatürk Mah. Vedat Günyol Caddesi’nde, Küçükbakkalköy Mah. Kardelen Sokak’ta ve Atatürk Mah. 2. Cadde’de yer alan taşınmaz işgallerin tahliyesine ilişkin herhangi bir yazı gönderilmemiş ve ecrimisil uygulamasının devam ettiği belirtilmiştir.
Bulguda da belirtildiği üzere ecrimisil uygulaması bir kiralama yöntemi değildir. Bu şekilde bir uygulamanın 2886 sayılı Kanun’a aykırılık teşkil ettiği açıktır. Bu yerlerden imar mevzuatına göre kiralamaya uygun olanların ihale edilerek kiraya verilmesi; kiralanabilir duruma getirilemeyenlerin ise tahliyelerinin mezkûr Kanun’daki usullere uygun olarak gerçekleştirilip imar planlarındaki kullanım amaçlarına tahsis edilmesi gerekmektedir.
Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.