Karar Künyesi
Kurumda genel müdür yardımcılığı kadrosunda bulunup boş olan diğer genel müdür yardımcılığı kadrosuna da vekalet eden personelin, mevzuata aykırı bir şekilde yönetim kurulu üyeliğine vekaleten atandığı görülmüştür.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Yönetim Kurulu” başlıklı 7’nci maddesine göre; yönetim kurulu, bir başkan ile beş üyeden oluşmaktadır. Kurulun başkanlığını büyük şehir belediye başkanı yapmaktadır. Ancak belediye başkanının bulunmaması halinde genel müdür, kurul başkanlığı görevini üstlenmektedir. Genel müdür ile genel müdür yardımcılarından hizmette en eski olanı, hizmette eşitlik halinde yaşlı bulunan yönetim kurulunun tabii üyesi olmaktadır. Söz konusu kurulun diğer üç üyesi ise büyük şehir belediye başkanının teklifi ve Çevre ve Şehircilik Bakanının onayı ile atanmaktadır. Atanan yönetim kurulu üyelerinin hizmet süresi 3 yıl olup, süresi dolanlar yeniden üyeliğe atanabilmektedir.
Anılan maddenin devamında; yönetim kurulu üyeleri, Devlet memurlarına ilişkin mevzuatta yer alan istisnalar dışında, özel ya da kamu sektöründe başka bir görev alamayacakları ve genel, katma ve özel bütçeli idarelerin, kamu iktisadi teşebbüslerinin kadrolarından yönetim kuruluna getirilenler asıl görevlerinden maaşsız izinli sayılmaları gerektiği ancak bu kimselerin memuriyetleri ile buna ait her türlü hak ve yükümlülüklerinin saklı kalacağı belirtilmiştir. Aynı maddesin son kısmında, yönetim kurulu üyelerinin ücretleri, izinli sayıldıkları kurumlarda ellerine geçen ücretlerden daha az olursa, aradaki farkın tazminat olarak kendilerine ödenmesi gerektiğine hükmedilmiştir.
2560 sayılı Kanun’un “Genel Müdür ve yardımcıları” başlıklı 11’inci maddesinin üçüncü fıkrasında; genel müdürlük hizmetlerinin yürütülmesinde genel müdüre yardımcılık etmek ve sayıları dördü geçmemek üzere yeteri kadar genel müdür yardımcısının bulunması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, genel müdür yardımcılarının, genel müdürün teklifi üzerine büyükşehir belediye başkanının onayı ile atanacağı belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un Ek 5’inci maddesinde; bu Kanun’un diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağına hükmedilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartları” başlıklı 86'ncı maddesine göre, memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilmektedir. Ayrıca, sayılan haller dışında, boş kadrolara ait görevler lüzum görüldüğü takdirde memurlara ücretsiz olarak vekâleten gördürülebilmektedir.
Yukarıda yazılı mevzuat hükümlerine bakıldığında, su ve kanalizasyon idaresi yönetim kurulu bir başkan ve beş üyeden oluşmaktadır. Büyükşehir belediye başkanı, genel müdür ile genel müdür yardımcılarından biri bu kurulunun doğal üyesidir, diğer üç üye ise karma idari işlem usulüyle üç yıllık hizmet süresi için atanmakta olup bu atamada vekalet müessesinden bahsedilmemektedir. Zaten vekâleten görevlendirmenin, kamu hizmetlerinde sürekliliğin sağlanması amacıyla ancak belli koşullar halinde geçici ve istisnai hallerde başvurulabilecek bir yöntem olduğu, bu şekilde yapılan atamaların asaleten atama usulüne alternatif oluşturacak biçimde genel ve uzun süreli yapılmasının uygun olmayacağı açıktır. Ayrıca yönetim kurul üyelerinin Devlet memurlarına ilişkin mevzuatta yer alan istisnalar dışında başka bir görev alması da mümkün değildir. Bu itibarla, başka kadrolardan kurul üyeliğine getirilenlerin memuriyetlerine ait her türlü hak ve yükümlülükleri saklı kalmak kaydı ile asıl görevlerinden maaşsız izinli sayılması gerekmektedir.
Yapılan incelemede; 18.02.2020 tarihinde genel müdür yardımcısı kadrosuna asaleten atanan personelin, yönetim kurulu tabii üyeliği için gereken kıdem şartını taşımaması nedeniyle, 13.10.2020 tarihinde mevzuata aykırı olarak vekaleten atama yöntemi ile kurul üyeliğine getirildiği, üç yıllık hizmet süresinin sona erdiği 13.10.2023 tarihinde de vekaleten atamanın yenilendiği tespit edilmiştir. Ayrıca Kurumun organizasyon şeması ile insan kaynakları birimi verileri üzerinde yapılan incelemede, aynı personelin, norm kadro cetvelinde boş bulunan başka bir genel müdür yardımcısı kadrosuna da 20.06.2023 tarihinden itibaren vekalet ettiği tespit edilmiştir.
Bu itibarla, genel müdür yardımcılığı görevini asaleten yürüten personelin, yönetim kuruluna olan üyeliği doğal üyelik olmayıp atama yolu ile gerçekleşmiş ise asaleten yürütülen genel müdür yardımcılığı görevinden maaşsız izinli ayrılması ve sadece yönetim kurulu üyelerine verilmiş olan görevleri yapması gerekmektedir. Ayrıca, yönetim kurulu üyeliğine vekaleten atanmanın yasal bir dayanağı olmadığından bu atamanın da mevzuatın öngördüğü biçimde yapılması gerekmektedir. Aksi halde, yönetim kurulu üyeliğine mevzuata aykırı olarak atanan üyenin kullandığı oy, kurulun toplanması ve karar alması için gerekli oy çokluğuna ulaşmada etkisi olmayacak ve idari işlemlerin hukuk aleminde yok hükmünde sayılması riskini doğuracaktır.
Kamu idaresi cevabında, genel müdür yardımcısının yönetim kurulu üyeliğine vekaleten atanmasının 2560 sayılı Kanunda vekalet müessesesi öngörülmemiş olsa da 657 sayılı Kanunun 86’ncı maddesine istinaden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı onayı ile gerçekleştiği ve atamanın mevzuat hükümlerine uygun olduğu ifade edilmiştir.
2560 sayılı Kanunun 7'nci maddesinde, yönetim kurulu üyeliğine yapılacak atamanın usulü açıkça ifade edilmiş olup bu konuda vekalet müessesi öngörülmemiştir. Dolayısıyla 657 sayılı Kanun'un 86'ncı maddesindeki genel vekalet hükümleri doğrultusunda vekalet uygulamasına gidilmesi 2560 sayılı Kanuna aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca kamu görevlerinin vekâleten yürütülmesinin, hizmetin gerektirdiği durumlarda geçici olarak başvurulacak bir yol olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu yöntemin sürekli hale getirilerek uygulanması, 657 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinde belirtilen ilkelere uygun düşmemektedir.
Ayrıca, asaleten genel müdür yardımcılığı kadrosunda bulunup, vekaleten yönetim kurulu üyeliğine atanan bu personelin, hizmetlerin yürütülmesi için ihdas edilen bir başka genel müdür yardımcılığı kadrosuna da vekalet etmesi, bu personel üzerinde toplamda üç adet üst yönetim görevinin birleşmesi anlamına gelmektedir. Bu durum Kurumda iç kontrol riskine neden olmaktadır.