Karar Künyesi
İdarenin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve ilçe belediyeleri imzaladığı yağmur suyu protokolleri kapsamında, bu işlere ilişkin imalat bedellerinin tamamının ilgili belediyelerden tahsil edilmesi gerekirken, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından katlanılan imalat giderlerinin tamamının ilgili belediyelerden talep edilmediği görülmüştür.
İSKİ’ye yağmur sularının uzaklaştırılması ve dere ıslahlarına ilişkin ilgili mevzuat hükümlerinde doğrudan bir görev veya sorumluluk verilmemekle birlikte 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Yağmur sularının uzaklaştırılması” başlıklı 25’inci maddesine göre; yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla İSKİ tarafından yerine getirilebilecek, bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar ise tarifelere dahil edilmeyecektir.
Bu bağlamda, ana arterlerde bulunan yağmursuyu hatları ve İBB’nin sorumluluğunda bulunan derelerin ıslahı İBB ile İSKİ arasında imzalanan Yağmursuyu Tesislerinin Yapılmasına İlişkin Ortak Hizmet Protokolü kapsamında maliyeti İBB tarafından karşılanmak üzere İSKİ tarafından yapılmaktadır.
Aynı şekilde ara sokaklardaki yağmursuyu hatları da ilçe belediyeleri ile imzalanan yağmur suyu protokolleri kapsamında yapım maliyeti ilgili ilçe belediyesi tarafından karşılanmak üzere İSKİ tarafından yapılabilmekte, İSKİ’nin söz konusu işler kapsamında ilçe belediyelerinden oluşan alacağı ise ilgili ilçenin Çevre Temizlik Vergisinden mahsup edilmek suretiyle tahsil edilmektedir.
Yapılan incelemede, İBB ve ilçe belediyeleri ile yapılan yağmur suyu protokolleri kapsamında ilgili belediyelerden talep edilen imalat bedellerine ilişkin İdareden çalışma istenmiş olup söz konusu çalışma neticesinde; ilçe belediyeleri ile yapılan yağmur suyu protokollerine göre imalat giderlerine ilişkin katlanılan tüm maliyet, İdare tarafından tahsil edilmesi gerekirken İdare malı boru, hazır prekast malzemeler, asfalt kaplama ve İdare malı parke bedellerinin ilçe belediyelerinden alınmadığı, İBB ile yapılan Yağmursuyu Tesislerinin Yapılmasına İlişkin Ortak Hizmet Protokolüne göre de İBB’den tahsili gereken İdare malı boru, dere elamanları, hazır prekast malzemeler, asfalt kaplama ve İdare malı parke bedellerinin
İBB’den alınması gerekirken bu kalemlerin, imalat giderleri arasında İBB’den talep edilmediği tespit edilmiştir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından özetle;
-İdarenin atık su ve yağmursuyu tesislerinin projelendirilmesi ve inşa edilmesi üzerine sahip olduğu tecrübe ve kullandığı yöntemler ile ülke genelinde lider konumda olduğu,
-İstanbul’un hâlihazırdaki mevcut hatlarının bir kısmında atık su ve yağmur suyunun aynı kanal içerisinde uzaklaştığı birleşik sistem kanal özelliğinde olduğu, bunların projelendirme aşamasında ayrı ayrı boyutlandırılsalar da, inşaat aşamasında atık su ve yağmursuyu kanallarında kullanılan boru tipi, dolgu malzemesi ve imalat yöntemlerinin aynı olduğu bundan dolayı; ortak tranşe yöntemi ile aynı anda inşa edilebildiği, böylece hem kanalların toplam inşaat maliyetlerinin düştüğü hem de sonraki bir çalışmada mevcut hatta zarar verilmesinin önüne geçildiği, bu nedenlerle atık su ve yağmursuyu kanallarının tek elden projelendirilip inşa edilmesinin, yaya ve araç yoğunluğu sebepleri ile daha az çevresel mağduriyet, daha az iş gücü, daha az maliyet ve daha kusursuz bir yapım tekniği oluşturarak kamu yararı sağladığı,
-Atık su yönetiminin yanında, can ve mal kayıplarına sebep olan sel baskınlarının önlenmesi için taşkın riski olan dere ve kolektörlerde ıslah çalışmalarının yürütüldüğü, dere ıslah çalışması ve kuşaklama kolektörlerinin inşası ile atık suların mansaplandıkları yağmursuyu hatlarından, vadi tabanlarından, ormanlık alanlardan alınıp arıtma tesisine yönlendirildiği; diğer taraftan yağmursuyu hatlarının atık su hatlarından ayrıştırılarak kesintisiz olarak alıcı ortama kadar iletilmesi için birçok projenin devam ettiği, böylelikle hanelerde yaşanan su baskınlarının önlenmesi, kötü koku sorununun ortadan kalkması, plajlardaki yüzme suyu kalitesinin artması, mansap noktalarındaki ekolojinin korunması gibi elzem faydalar sağlandığı, atık su ve yağmursuyu kolektör çalışmaları ile atık su hatları üzerindeki yağmursuyu yükünün kaldırıldığı, böylece özellikle yağışlı havalarda atık su arıtma tesisinin yükünün azaltılarak yüksek enerji tasarrufu sağlandığı,
-Atık su aktarma sistemlerindeki kurumsal tecrübe ile yağmursuyu hatları da inşa edildiği, yağmursuyu taşıyıcı sistemin uygun nitelikte tesis edilmesinin taşkın ile mücadelenin önemli bir ayağını oluşturduğu, bu sebeple sel riski bulunan alanlardaki yağmursuyu taşıyıcı sisteminin ivedilikle tamamlanmasının; ani ve şiddetli yağışlarla ortaya çıkabilecek kayıp risklerine karşı hazırlıklı olunması ve önlem alınması için önemli olduğu, eksik altyapı imalatlarının tamamlanmasının can ve mal kayıplarının önlenmesinin yanında yağışlara bağlı çevre kirliliğinin de önüne geçilmesini sağladığı, İstanbul’da her yağıştan sonra atık su ve yağmursuyu baskını yaşanması sebebi ile birçok hanenin yaşanılamayacak yer haline geldiği, son zamanlardaki yağış rejimi incelendiğinde; küresel ısınmanın etkisiyle senelik yağışların birkaç saatte düştüğü diğer taraftan yetersiz altyapı sebebi ile yağışların yüzeysel akış ile taşkınlara sebep olduğu, birleşik sistem altyapı sebebi ile ızgaraların atık su hatlarına bağlandığı, bu sebeple yağış durumunda hanelerde yaşanan su baskınlarının önlenebilmesi için tespit edilen altyapı eksikliklerinin ivedilikle giderilmesi gerektiği,
-19.10.2022 tarih ve 4713136 sayılı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yazısında, Çevre Kanunu’nun 9’uncu maddesi gereği yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının kirlenmeye karşı korunması ile ilgili politikaların oluşturulup, koordinasyonun sağlanmasının Bakanlığın sorumluluğunda olduğu, bu doğrultuda Marmara Denizinde yaşanan müsilaj sorununun temelini oluşturan noktasal kirliliğin azaltılmasına ilişkin ivedilikle yeni düzenlemelere gidildiği, Marmara Denizinde sıcaklık ve azot-fosfor bolluğuna bağlı olarak çıkan ve doğal yaşamı etkileyen müsilajın kontrol altına alınması ve giderilmesine yönelik "Marmara Denizi Eylem Planı" hazırlandığı, alınan kararlar doğrultusunda çalışmalara başlanması gerektiğinin belirtildiği, Marmara Denizinde oluşan müsilajın önlenmesine yönelik hazırlanan "Marmara Denizi Eylem Planında" birçok madde de yer aldığı gibi atık suların denize ulaşmadan atık su ana sistemine alınması ve arıtma tesisine ulaştırılarak biyolojik arıtmaya tabi tutulması gerektiğinin bildirildiği,
-Marmara Denizi Eylem Planı’nda müsilaj oluşumuna ve yüzme suyu kalitesinin düşmesine sebep olduğu belirtilen sorunların çözümü için bir an önce kolektör ve gerekli şebeke kanallarının yapılması gerektiğinin belirtildiği, her yoğun yağışta baskınlara, taşkınlara ve sorunlara sebebiyet veren atık su kanalları ile yağmursuyu kanallarının birbirinden ayrılması için acilen çalışmalara başlanılmasının İdareden istendiği,
-İdare tarafından hâlihazırdaki birçok altyapı eksikliğinden kaynaklanan sorunun çözümü için ivedilikle atık su ve yağmursuyu tesislerini projelendirip ortak program dahilinde inşa etmenin mevcut mağduriyetlerin en kısa sürede çözüme kavuşturulması için gerekli görüldüğü, bu itibarla İstanbul genelinde acillik arz eden atık su ve yağmursuyu kanallarının İdare marifetiyle yapılmasının çevresel ve insani birçok fayda sağladığı,
-Yerel yönetimlerin altyapı ile ilgili en önemli faaliyetlerinden birinin de atık su ve yağmursularının uzaklaştırılması olduğu, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun, Belediyenin Görev
Yetki ve Sorumlulukları başlıklı 14’üncü maddesinin (e) bendinde, müktesep haklar saklı kalmak üzere içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak işletmek ve işlettirmek; kaynak sularını işletmek veya işlettirmek görevini belediyelere verildiği,
-5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun Büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyelerinin yetkileri ve imtiyazları başlıklı 10’uncu maddesindeki; “Büyükşehir ve ilçe belediyeleri; görevli oldukları konularda bu Kanunla birlikte Belediye Kanunu ve diğer mevzuat hükümleri ile ilgisine göre belediyelere tanınan yetki, imtiyaz ve muafiyetlere sahiptir.” hükmü, aynı Kanun’un 28’inci maddesinde; “Belediye Kanunu ve diğer ilgili Kanunların bu kanuna aykırı olmayan hükümleri ilgisine göre büyükşehir ve ilçe belediyeleri hakkında da uygulanır.” hükmü uyarınca, Büyükşehir Belediyesi de görevli ve yetkili oldukları alanlarda, içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak işletmek ve işlettirmek hususunda görevli ve yetkili kılındığı,
-2560 sayılı Kanun’un 25’inci maddesinde ise “Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla İSKİ tarafından yerine getirilir. Bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilemez.” Denildiği, ilgili mevzuatlar ve yukarıda sıralanan sebeplerden dolayı İBB ve ilçe belediyeleri ile İSKİ arasında yağmursuyu protokollerinin imza altına alındığı,
-İBB ile 2014 yılında imzalanan protokolün 2018 yılında revize edildiği, diğer taraftan örnek olarak Üsküdar Belediyesi ile 2016, Zeytinburnu ve Ümraniye Belediyeleri ile 2011, Gaziosmanpaşa Belediyesi ile 2010, Beyoğlu Belediyesi ile 2017, Sarıyer Belediyesi ile 2023 yılında olmak üzere farklı yıllarda yağmursuyu protokollerinin imzalandığı. Ancak günümüze kadar yağmursuyu hatlarının inşa edilmesinde kullanılan malzeme ve üst kaplama bedellerinin ilgili belediyelerden tahsili konusunun gündeme gelmediği,
-2024 yılı yatırım programımızda yer alan yağmursuyu yatırımlarında yağmursuyu tesislerinin inşasında kullanılan malzeme ve üst kaplama bedellerinin ilgili mevzuat gereğince ilçe belediyesi ve İBB’den talep edilmesine yönelik gerekli çalışma ve düzenlemelerin yapılacağı,
İfade edilmiştir.
Öncelikle belirmek gerekir ki; bulgu bünyesinde söz konusu işin önemsiz olduğu ve/veya İSKİ tarafından yerine getirilemeyeceği üzerinde durulmamış olup İBB ve ilçe belediyeleri ile yapılan protokoller kapsamında İSKİ tarafından yapılan imalatlara karşılık, tahsil edilmesi gereken bedellerin tam olarak tahsilatının sağlanmasının gerektiği belirtilmiştir. 2560 sayılı Kanun’un 25’inci maddesi de yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesini, gerekli harcamaların ilgili belediyelerce karşılanması şartıyla İSKİ tarafından yapılabileceğini açık bir şekilde hüküm altına almıştır.
Sonuç olarak, yağmur sularının uzaklaştırılması ve dere ıslahlarına ilişkin ilgili belediyeler ile gerçekleştirilen protokoller kapsamında, bu işlerin imalat giderlerinde belediyelere düşen kısmının tamamı İSKİ tarafından ayrıştırılarak ilgili belediyelerden talep edilmesi ve tahsili gerekmektedir.